Başçı bir yandan siyasi cepheden gelen taleplere karşılık vermeye çalışırken diğer yandan direksiyonun PPK’da olduğu gerçeğini hatırlattı.
Teknik anlamda USDTRY kurunun 2.10’un altına gerileyip 2.0750’ye doğru bir hareket yapma olasılığı kuvvetleniyor.
Dün yurtdışı mali piyasalara genel anlamda iki önemli gelişmenin hakim olduğunu gözlemledik. İlk olarak, Amerikan teknoloji hisselerinde başlayıp tüm Amerikan hisse senedi piyasalarını etkisi altına alan satış baskısının tüm gelişmiş piyasaları etkilemeye başladığına şahit oldu. MSCI dünya endeksi günü %0.5 oranında düşüşle tamamlarken Alman DAX endeksindeki %1.9, Japon Nikkei endeksindeki %1.7 ya da Amerikan S&P500 endeksindeki %1.1’lik düşüşler ön plana çıktı. Şimdilik bu kayıplar kar realizasyonu şeklinde yorumlanıyor. Mesela, Amerikan teknoloji hisselerindeki sert kayıpların arkasında Nasdaq Bileşik endeksinde yer alan şirketlerin ortalama olarak 31.0 fiyat/kazanç oranına sahip olduklarının etkili olduğu savunuluyor (S&P500’de bu oran 17.0 civarında bulunuyor). Ya da, Alman endeksindeki yüksek düşüşün tarihi zirve seviyelerinden gelen satışlardan kaynaklandığı görüşü hakim. Şimdilik, kar realizasyonu iddiası dışında makul bir neden olmadığından dolayı biz de kayıpları bu görüş ile savunacağız. Bu nedenle de satış dalgasının gelişmekte olan piyasalara sirayet etmesi için şimdilik hiçbir neden göremiyoruz.
Günün ikinci önemli olayı Ukrayna-Rusya arasındaki gerginliğin yeniden tırmanışa geçmesiydi. Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesinin ardından tüm yarımadayı da topraklarına katması ve dün itibariyle de Ukrayna’nın doğu sınırında Rusya’ya katılma adına başlayan ayaklanmanın genele yayılmasından endişe ediliyor. Dün itibariyle sıcak çatışma ve ölüm haberleri gelmeye başladı. Bu gerginlik şu an itibariyle sadece Rusya mali piyasaları üzerinde negatif bir baskı yaratmış durumda. Rus gösterge hisse senedi endeksi dünü %3.3’lük bir düşüşle tamamladı. Rus Rublesi günlük bazda yaklaşık %1 değer kaybetti. Şimdilik bulaşıcı bir etki göstermeyen bu durumun daha da kötüleşmesi, Türkiye’nin de aralarında yer aldığı bölgedeki gelişmekte olan ülke piyasalarını da baskı altına alabilir.
Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) 1 trilyon Euro’luk bir tahvil alım programı üzerinde çalıştığına ilişkin gazete haberlerinin yalanlanmasının ardından dün Alman Merkez Bankası (Bundesbank) ile ECB’nin üst düzey yetkililerinden de benzer şekilde yalanlama haberleri geldi. Hatta, Euro Bölgesi’nde deflasyon riski olmadığına yönelik açıklamalar Euro’nun bir miktar değer kazanmasına dahi yardımcı oldu. Cuma günü 1.36’lı rakamlara gerileyen EURUSD paritesi, dünkü yalanlama haberlerinin ardından yönünü yukarı çevirerek en yüksek 1.3750’yi gördü. Euro Bölgesi merkez bankacılarının kafalarının iyice karıştığı son dönemde yapılan açıklamalardan iyice anlaşılıyor. Düşen enflasyon rakamları (yıllık bazda %0.7) ve zayıf ekonomik aktivite nedeniyle ECB’nin genişleyici yönde bir politika dizaynına gideceği resmi ağızlarca dile getirilmiş olmasına rağmen niceliksel genişleme tarzındaki yorumların tamamı üst düzey yetkililerce yalanlanıyor. ECB’nin kafa karışıklığı nedeniyle bir süre daha data izlemek istediği, bu süreçte de piyasaları sinyal vermek suretiyle dengede tutmaya çalıştıklarını düşünüyoruz. Bu çerçevede, zayıf makro ekonomik verilerin devam etmesi halinde ECB’nin net bir adım atmaktan imtina etmeyeceğini tahmin ediyoruz. Bu da, Euro’nun değer kaybetmesiyle sonuçlanacaktır. Bu nedenle, EURUSD paritesindeki uzun pozisyonların hedge edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Yurtdışı piyasalardaki satıcılı seyre karşılık Türk mali piyasaları dünü de iyimser sayılabilecek bir eğilimle tamamladı. Üstelik, TCMB üzerinde para politikası uygulamalarına yönelik siyasi baskıların olduğuna ilişkin endişelerin gölgesinde… Dün Kayseri’de sunum yapan TCMB Başkanı Başçı, bu yöndeki soruları dikkatli şekilde cevaplandırdı. Öncelikle Başçı’nın siyasilerden gelen faiz indirimi taleplerini olabildiğinde dengeli bir şekilde cevapladığını belirtmekte yarar var. TCMB’nin ölçülü bir faiz indirimi için yeri olduğunu ifade eden Başçı, tam zaman belirtmemekle birlikte önümüzdeki döneme bu yönde adımlar atılabileceğine vurgu yaparak siyasi kanattan gelen talepleri bir ölçüde karşılamış oldu. Ancak, 1994 yılına vurgu yaparak yanlış faiz indiriminin maliyetinin çok fazla olabileceğini ya da FED’in faiz artırımına hazırlandığını bir dönemde para politikası hatalarının oldukça tehlikeli kaçabileceğini belirten Başçı, direksiyonun TCMB’de olduğunu ima etmiş oldu. Bu çerçevede, faiz indirimlerine gidilebilmesi için şartların oluşması gerektiği görüşünün altı çizilerek piyasalar da rahatlatılmış oldu. Bu hususta piyasalarca en önemli unsur, TCMB’nin özerkliğini tehlikeye atabilecek adım ve açıklamalardan olabildiğince uzak durulması olacaktır. Şu aşamada piyasalar TCMB’nin rasyonel adımlar atacağı hususunda ikna olmuşa benziyor ki USDTRY kuru kurumsal alımların kesilmesi ile yönünü yeniden aşağı çevirerek 2.11’in altına geriledi. Ancak, siyasi cenahtan faiz indirimine ilişkin ilave açıklamalar gelmesi durumunda bu riskin biraz daha yüksek sesle fiyatlanabileceğini tahmin ediyoruz.
Bugün iç tarafta Şubat sanayi üretim rakamları ile Hazine’nin düzenleyeceği 15 ay vadeli iskontolu tahvil ihracı takip edilecek. Yurtdışı gündeminde önemli bir makro ekonomik veri olmasa da ABD’de başlayacak olan şirket bilançoları izlenecektir. Gelişmiş ülke piyasalarındaki satıcılı görünüme rağmen Türk piyasaları temkinli iyimser bir görünüm kaydetmeyi sürdürebilir. Hem dün hem de Cuma günü 2.11’den kurumsal Döviz alımları görmüş, bu da USDTRY’deki düşüşü sınırlamıştı. Ancak, orta vadeli yükseliş kanalının aşağı yönde test edilmesi ve dünkü hareketlerin de bunu teyit etmesi ile 2.10’un altı daha da olası hale geldi. Bu ihtimale dün de dikkat çekmiştik. Her ne kadar temel gelişmeler bizi pek ikna etmese de teknik anlamda 2.0750’ye doğru bir gevşeme olasılığının yükseldiğini düşünüyoruz. Türk Lirası’ndaki değerlenme alternatif piyasaları da olumlu anlamda destekliyor. Mesela, yurtdışı Borsalardaki sert kayıplara karşılık BİST-100 endeksi gücünü koruyor. Siyasi tansiyonun yükselmemesi ve Amerikan piyasalarındaki satışların daha da pekişmemesi durumunda TL’deki iyimser eğilimin bir süre daha sürebileceği kanaatindeyiz.
Uyarı Notu:
----------------------------------------------------------------------------------
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir.
Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. HSBC bu dokümanda yer alan menkul kıymetler, finansal enstrümanlar veya benzeri bir yatırım enstrümanının kendi adına ve hesabına ticari amaçla alım/satımını yapabilir; son 36 ay içerisinde bu enstrümanları satın almayı taahhüt etmiş olabilir; veya yöneticiler ile çalışanlarla birlikte alış ya da satış yönünde bir pozisyon almış bulunabilir. Bu dokümanda yer alan menkul kıymetler veya finansal enstrümanların tamamı veya bir kısmının alış/satışından doğan komisyon veya masraflar HSBC tarafından veya onun adına görevli şahıslar tarafından alınabilir.
HSBC bu dokümanı, güvenilir olduğunu düşündüğü fakat bağımsız olarak doğrulanmamış kaynaklardan alınan bilgilere dayandırmaktadır. İfade edilen fikirler ve tahminler istendiği anda bildirim yapılmaksızın değiştirilebilir. Sunulan göstergesel alım/satım bilgilerini, gerçekte HSBC'nin alım/satım yaptığı/yapabileceği alım/satım bilgileri olarak yorumlanmamalıdır. Sunulan tüm tablo ve grafikler halka açık kaynaklardan ya da kurumumuzca hazırlanmış tablolardan alınmıştır. Bu dokümanda yer alan rakamlar geçmiş performansla ya da modellenmiş geçmiş performansla ilişkili olabilir. Geçmiş performans gelecek performansın güvenilir bir göstergesi değildir.
Bu dokümanın tamamen veya kısmen çoğaltılması ya da içeriğinin HSBC'nin önceden izni olmaksızın ifşa edilmesi kesinlikle yasaktır.
Bu doküman, dağıtımının hukuka ve ilgili mevzuata aykırı olan herhangi bir ülkedeki herhangi bir kişi veya kuruma dağıtılmak ya da bunlar tarafından kullanılmak amacıyla oluşturulmamıştır.Bu dokümanda atıfta bulunulan ürünler, yatırımlar ve işlemlerle ilgili bağımsız bir değerlendirmede bulunmak ya da araştırma yapmak tamamen kullanıcının sorumluluğunda olup, bu dokümandaki herhangi bir bilginin yatırım tavsiyesi teşkil ettiği düşünülmemelidir. HSBC size yasal, vergiyle ilgili ya da diğer uzman tavsiyeler sağlamaktan sorumlu değildir. HSBC ya da herhangi bir HSBC görevlisi, yöneticisi, çalışanı ya da acentesi işbu dokümanın tamamen ya da kısmen kullanılmasından doğan herhangi bir kayıp ya da zararla ilgili yükümlülük kabul etmez.