Advertisement

Finans piyasaları "haber" üzerine hareket eder. Her yeni haber ekonomik birimlerin ileriye dönük beklentilerini değiştirir. Değişen beklentiler ekonomik birimlerin arz ya da talep duruşlarının güncellenmesine yol açar. Sonuçta, piyasada dengeler değişir.
Örneğin, halka açık bir şirketin beğenilen bir CEO'su istifa eder. Bazı yatırımcılar şirketin başarılı olamayacağı beklentisiyle şirket hisselerini satmaya başlarlar. Her satış işleminin karşısında bir alım işlemi vardır. Bazı yatırımcılar da hisse ucuzladı diye şirketin hisse senedinde alıma geçebilirler. Şirket hissesi düşer. İleride iyi birinin aynı şirkete CEO olacağı haberi aynı hissede tam tersi bir hareketi getirebilir.

MAKRO VE MİKRO VERİLER
Beklentilerin güncellenmesine neden olabilecek "haber" çoktur. Tüm bu haberleri bir araya koyarak temel sebep-sonuç ilişkisi içindeki değişkenleri kullanarak finans piyasalarında günlük ya da anlık tahminler yapmak olanaksızdır. O nedenle finans piyasalarındaki birçok değişken tesadüfi hareket eden (random walk) bir yapıdadır. Bunun anlamı eldeki verilerle tahminde yapılan hataları azaltabilme olanağı yoktur. Bir değişkenin en iyi beklenen değeri aynı değişkenin bir önceki dönemdeki değeridir.
Mikro bazda bu yargı çoğu zaman doğru olsa da, makro bazda ekonomik değişkenler arasındaki ilişkiler daha iyi açıklanabiliyor. Makro veriler toplulaştırılmış olduğundan, tek bir piyasadaki "haber" kaynaklı değişmeler bir başka piyasada yine "haber" kaynaklı ters yöndeki değişmelerle etkisiz hale gelebiliyor. Toplu (makro) verilere bakıldığında, "haber" kaynaklı oynaklıklar önemli ölçüde azalabiliyor.
Makro ekonomik ilişkilerde verilerin tahmininde yapılan hatalar beklentileri yanlış yönlendirebiliyor. Bunlardan en önemlisi milli gelir tahminleri.
Dünyanın her yerinde milli gelir verileri tahmindir. Dolayısıyla, milli gelir tahminlerinde kullanılan verilerin güncellenmesi milli gelir tahminlerini de değiştirebilir. Birçok ülkede aynı döneme ait milli gelir tahminleri birden fazla güncellemeye tabi tutulur. Genellikle de her hangi bir üç ayda milli gelirin ne olduğu (en güncellenmiş tahmin) bir yıl sonra belli olur. Daha önceki tahminler önemli yanılmaları içerebilir. Yanılmalar, beklentilerin aslında olması gerekenden farklı oluşmasına yol açıp makro ekonomik dengelerin aslında olması gerekenden farklı bir yerde oluşmasının kaynağı olabilir.

MİLLİ GELİR TAHMİNLERİ
Türkiye'de 2009 yılına yönelik ilk ve son milli gelir büyüme tahminlerini karşılaştıralım. İlk üç ayda ilk tahmin yüzde -13.8 iken son tahmin yüzde -14.7 oldu. Bu rakamlar, ikinci üç ayda yüzde -7 ve -7.8, üçüncü üç ayda yüzde -3.3 ve -2.8, son üç ayda yüzde 6 ve 5.9 oldu. Görüldüğü gibi, yılın ilk yarısında yaşanan derin küçülme ilk tahminlerde daha düşük çıkmıştı. Aradan neredeyse bir yıl geçtikten sonra aslında 2009 yılının ilk yarısındaki küçülmenin ilk söylenenden daha derin olduğunu anladık.
Tahmin hatalarında bir düzen (tahmin edilebilirlik) söz konusu ise ekonomik birimler bu düzeni de hesaba katıp tahmine dayanan verileri yapılabilecek hata payı ile değerlendirebiliyorlar. Dolayısıyla, düzenli tahmin hatası yaparak makro verileri oluşturan dengeleri uzun dönemde değiştirmek mümkün olamıyor. Düzen içinde olmayan tahmin hataları için zaten yapılabilecek bir şey yok.
Yaklaşık bir ay sonra bu yılın ilk üç ayına yönelik milli gelir verileri açıklanacak. İlk açıklanacak büyüme tahminin daha sonraki tarihlerde açıklanacak güncellemelerin üzerinde kalma olasılığı çok yüksek. 2008 yılında da benzer bir durum yaşanmıştı.