Advertisement

Türkiye ekonomisi yılın ilk üç ayında geçen yılın aynı dönemine göre reel olarak yüzde 3.2 büyüdü. Küresel kriz sonrası yaşanan ekonomik büyüme döneminde en düşük büyüme bu yılın ilk üç ayında gerçekleşti. Geçen yılın ilk üç ayından sonra üç aylar bazında ekonomik büyüme kararlı bir biçimde giderek düşüyor.
Grafikten de görüldüğü gibi, geçen yılın ilk üç ayında yüzde 12'nin üzerinde büyüyen Türkiye ekonomisi (küresel kriz sonrası görülen ikinci tavan) ikinci üç ayda yüzde 9.3, üçüncü üç ayda yüzde 8.4 ve son üç ayda yüzde 5.3 büyümüştü. Büyümedeki düşüşün bir bölümü döviz kurlarının fırlaması ile yaratılan belirsizlik ortamına bağlanabilirken, özellikle bu yılın ilk üç ayında Euro krizinin etkisiyle azalan dış kaynak girişleri ile iç ve dış belirsizlikler büyümeyi ve büyümenin finansmanını zorlaştırdı.

ÖNCÜ GÖSTERGELER
Yılın ikinci üç ayına yönelik bazı veriler ekonomik büyümede dibi bulmuş olabileceğimizi gösteriyor. Bu alandaki öncü göstergelerin en önemlisi ithalat verileri. Petrol fiyatları düştüğü halde mayıs ayında toplam ithalat dolar bazında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3 kadar bir artış gösterdi. Mayıs ayında ara malları ithalatı aynı bazda yüzde 7.7 kadar arttı. Mayıs ayı bir eğilimin başlangıcıysa, ithalat verileri ekonomik büyümenin yeniden hızlanma eğilimi içine girdiğine işaret ediyor olabilir.

Sanayi üretimi endeksinde de üretim artışının yavaşlamasının durup yeniden artma eğilimine girdiğine yönelik işaretler var. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi endeksi bir önceki aya göre şubat ayı ile birlikte küçük de olsa artış eğiliminde. Artış imalat sanayi endeksinde daha yüksek. Nisan ayında mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış imalat sanayi endeksi bir ay öncesine göre yüzde 1.8 artmıştı.

DIŞ KAYNAK GİRİŞİ DAHA RAHAT
Nisan ayında cari işlemler açığının finansmanı da geçmiş aylara göre daha rahatlamış göründü. Yılın ilk üç ayında yurtdışından elde edilen net finansman cari işlemler açığının ya altında kalmıştı ya da yaklaşık aynı düzeydeydi. Nisan ayında ise yurtdışından elde edilen net finansman cari işlemler açığının 1 milyar dolardan fazla üzerindeydi. Daha da önemlisi, bankacılık sektörü ile reel sektörün yurtdışından doğrudan borçlanmalarında nisan ayında belirgin bir artış yaşandı. Yılın ilk dört ayında 8.1 milyar dolar net borçlanma yapan bankacılık sektörü borçlanmanın yüzde 44'ünü nisan ayında gerçekleştirdi. Aynı şekilde, özel kesim ilk dört ayda yaptığı 3.5 milyar dolarlık net dış borçlanmanın yarısını nisan ayında gerçekleştirdi.
Dış ticaretteki mayıs ayı verileri ve sanayi üretimi ile ödemeler dengesindeki nisan ayı verilerinden elde edilen izlenimler yılın ikinci üç ayının tamamında da devam ederse, büyümede dibi bulup yeniden çıkışa geçmişiz demektir. İkinci üç ayda büyüme belki çok yüksek olmadı. Ama, en azından bu verilere bakarak "İlk üç aydaki düzeyinden daha düşük olmadı" diyebiliriz.