Advertisement

Kasım ayı enflasyonu beklentilerin üzerinde gerçekleşti.
Her ne kadar Merkez Bankası daha önce piyasaları uyarıp onları böyle bir sonuca hazırladıysa da, gerek Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) gerekse Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) artış hızları ve geldiği düzeyler hiç de iç açıcı değil.
Gıda, enerji, altın ve tütün ürünlerini çıkararak elde edilen ve uygulanan politikaların sonucunu gösteren çekirdek enflasyonda ise eğilim geçen ekim ayından bu yana yukarıya yönlü olarak süregidiyor.
Kasım ayında yüzde 9.5 oranına ulaşmış TÜFE'nin, geçen yıl aralık ayında eksi 0.31 oranında azaldığını düşündüğümüzde, bu yılı çift haneli fiyat artışıyla bitirmemiz artık kaçınılmaz görünüyor.

HEDEFİN TUTMAMASININ NEDENLERİ
Peki nasıl oldu da yüzde 5 şeklinde hedeflenen ve mart ayında yüzde 3.99 oranına inen 2011 enflasyonu iki kat artarak yüzde 10'lara yükseldi?
Kanımca bunun birçok nedeni var. Sıralayalım.
■ Merkez Bankası "enflasyon şahini olma" niteliğini yitirdi. Değişik görevlere soyundu. Fiyat artışları ikinci planda kaldı.
■ TL'nin diğer paralar karşısında değer yitirmesinin fiyatlara etkisi hâlâ sürüyor. Geçmişteki gibi olmasa bile geçirgenlik katsayısı yüksek. Kur etkisinin tüketici fiyatları yüzde 3 puan civarında artırdığı hesaplanıyor.
■ İçki ve sigara gibi kamunun yaptığı zamlar da fiyatları direkt etkiliyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

■ İç talepteki canlılığın enflasyon üzerindeki baskısı artmış durumda. Her ne kadar Merkez Bankası bu baskıyı işaretleyen "çıktı açığının" hâlâ ekside olduğu iddiasını yinelese de, bunun geçerli olmadığı fiyatların son dönemlerdeki sürekli artışından da izleniyor.
■ ÜFE enflasyonunun bu yılın ortalarından itibaren yıllık yüzde 10 üzerindeki artışlarının tüketici fiyatlarına yansımaları yavaş yavaş ortaya çıkıyor.
■ Enerji fiyatlarının uluslararası düzeyde gerilememesi ve buna bir de TL'nin değer kaybı eklenmesi fiyatları beklenenin de üzerinde yükseltiyor.
■ İthal fiyat artışlarının daha yumuşak bir biçimde sürmesi, fiyatların daha da hızlanmasına mâni oluyor.
■ Gıda fiyatları ise tam bir joker. Kontrolü olanaksız. Havalar iyi gitse de artıyor, gitmese de. Piyasa mekanizmasıyla ilgileri yok. "Enflasyon artıyor" denildiğinde bir bakıyorsunuz, gıda fiyatları yükseliveriyor.
■ Et fiyatlarının etkisinin bu aralarda nötr olduğunu da unutmayalım.

2012 YILINDA ENFLASYON
Bu yıl artık geçti. Gelecek yıla bakalım.
Bu aşamada 2012 yılında TÜFE'nin hedeflenen yüzde 5'lere inmesi olasılığının çok güç olduğu kanısındayım.
Enflasyonu aşağı çekecek faktörler olan TL'nin değerlenmesi, ithal fiyatlarının ucuzlaması, kısa dönemli fiyat artışı bekleyişlerinin azalması, dünya ekonomik durumunun düzelmesi, Türkiye'ye dışarıdan kaynak akışının artması ya da gıda fiyatlarının iyi hava şartları nedeniyle düşmesi gibi faktörlerin gerçekleşmesinin zor olduğu bir dönem beklemekteyim.
Tek olumlu etki, iç talebin süratle düşüp, yabancı kuruluşların raporlarında öngördükleri gibi 2012 yılı büyüme oranının 0.5 ile 2 arasında gerçekleşmesiyle ortaya çıkabilir. Buna da ben pek olasılık tanımıyorum.
Özetle enflasyonda yüzde 10'luk düzey bir süre daha devam edecek gibi görünüyor.