Advertisement

Bir toplantıya katılmak için Kazakistan'ın Astana kentine geldim.
Kazakistan hükümeti ve Profesör Robert Mundell'in öncülüğünde düzenlenen Astana Ekonomik Forumu'nun "Avrasya Bölgesel Para Anlaşmaları" paneline beni de konuşmacı olarak koymuşlar.
"Benim bu panelde ne işim var" diye sorduğumda, "Hatırlamıyor musun, sen görevdeyken Guvernörler Kulübü adında bölgesel bir platformun kuruluşuna öncülük etmiştin, biz de senin bu deneyimini bize aktarmanı istedik" diye yanıt verdiler.

GUVERNÖRLER KULÜBÜ 1998'DE KURULDU
O zaman hatırladım. Merkez Bankası, 1997 yılında Orta Asya, Karadeniz Bölgesi ve Balkan Ülkeleri Merkez Bankası Başkanları'ndan oluşan bir kulüp kurma girişiminde bulunmuştu.
Hazırlık çalışmalarında bu bölgelerdeki merkez bankalarından olumlu yanıtlar geldi. 1 Mayıs 1998'de de 14 ülke bir protokol imzalayarak Kulübü hayata geçirdiler.
Bu ülkeler Arnavutluk, Ermenistan, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Makedonya, Moldova, Romanya, Türkiye, Yunanistan ve Yugoslavya idi.
Amaç bu bölgedeki merkez bankası başkanlarını ve üst düzey yöneticilerini altı ayda bir araya getirerek ilişkileri geliştirmek, bankacılık alanında işbirliği olanaklarını araştırmak ve bilgi alışverişini güçlendirmekti.
Bu girişimin ilgi çekmesinin iki önemli nedeni vardı.
Birincisi ismi cazipti.
İkincisi, BIS de olduğu gibi sık sık bir araya gelemeyen bazı merkez bankası başkanları bu kulüp aracılığıyla aralarında yaptıkları toplantılarla bilgilerini ve ilişkilerini artırıyorlar, dünyaya açılıyorlardı.
Ayrıca birbirleriyle siyasi yönden sorunlar yaşayan ülkelerin merkez bankası başkanları da "bu ilişkileri nasıl düzeltebiliriz" şeklinde kendi aralarında bir diyalog içinde oluyorlardı.
Örneğin Yunanistan-Makedonya, Türkiye-Yunanistan, Türkiye-Ermenistan, Azerbaycan-Ermenistan gibi. Yugoslavya ise yalnızlığını burada giderebiliyordu.

BAŞARILI BİR GİRİŞİM TALEBİ DE FAZLA
İlk başkanlık görevi bize verildi. Ben üç yıl bu kulübe başkanlık yaptım.
Toplantılara katılan bazı merkez bankası başkanları daha sonra ülkelerinde daha üst düzey görevler üstlendiler. Ermenistan'dan Tigran Sarkisyan ve Romanya'dan Mugur Isarescu başbakan oldular.
Bu sürede toplantılara konuk konuşmacılar davet ettik. Profesör John Taylor, Jacob Frankel, Tommoso Padoa Schioppa, Atilla Karaosmanoğlu ve Kemal Derviş bunlardan bazılarıydı.
Şimdi Merkez Bankası'ndan öğrendim ki üye sayısı 21'e yükselmiş. İsrail, Ukrayna, Rusya, Tacikistan, Polonya ve Yugoslavya'nın yerine Sırbistan- Karadağ da kulübe katılmış. En son Çin de Guvernörler Kulübü'ne üye olmuş.
Ben görevden ayrılırken Başkanlık görevini Yunanistan'a bırakmıştım. Bundan sonra sırasıyla Romanya, Rusya, Sırbistan-Karadağ ve Kazakistan bu görevi yüklenmişler. Şimdi sıra tekrar Türkiye'ye gelmiş.
Bu tür bölgesel birlikteliklerin önemi malum. Toplantılar altı ayda bir de yapılsa, merkez bankası başkanları sık değişmediğinden buradaki ilişkiler yapıcı ve kalıcı oluyor. Hep birlikte aynı lisanı (merkez bankacılığı lisanını kastetmekteyim) konuşmaları tüm katılımcıların yararlanmasını kolaylaştırıyor.