Advertisement

Ocak ayı içinde piyasalar inanılmaz bir performans gösteriyor. Faiz oranları % 7.5 seviyelerinden, önce % 7'lerin altına ve ardından da % 8.20'li düzeylere yükseldi. Aynı şey Borsada da oldu. Yılı 66 binden kapatan borsa endeksi önce 69 binli rakamları gördü ve bu hafta sonu itibarıyla da 63 seviyesine kadar gevşedi. Hele banka hisseleri müthiş bir dalgalanma yaşadı. 8.25 gören Garanti Bankası 7 lira; 5.80 gören İş Bankası 4.90; 8.80 gören Akbank 7.4 liraya gelmiş durumda. Endeks % 9 civarında gevşemişken banka hisseleri % 20'ye yakın gerilemiş durumda.
Özellikle son günlerde artan düşüş yabancıların satışlarına bağlanıyor. Gerek Hazine bonolarında gerekse borsada ciddi satış yaptıkları ve satışların ardından döviz alıp gittikleri söyleniyor. Bütün bunların nedeni Merkez Bankası'nın tüm yorumcuları şaşırtan kararları. Sıcak parayı engellemek için faiz oranlarını önce yarım puan ardından çeyrek puan indirmesi, ancak akabinde bankaların kredi hacmini sınırlamak için karşılık oranlarını fazlasıyla yükseltmesi yatırımcıların kafasını altüst etmiş durumda. Kararların sonuçlarını herkes merak ediyor. Ancak yükselen faizler sıcak parayı uzaklaştırır mı, yoksa daha da fazla gelmesine mi neden olur bunu göreceğiz.
Şu anda olan şu: Bu kararlarla tedirgin olan yabancılar % 7 seviyesinden bonoları ve 69 binli seviyelerden hisseleri satıp 1.55 dolayında dövizlerini alıp gittikten sonra yarın tekrar gelseler ve 63 binin altında hisseleri, % 8.20'den bonolarını yerine koysalar ne kadar para kazanmış olurlar acaba? Olan yine küçük yatırımcıya ve tüketicilere oldu ve olacak. İnsanları borsaya gelin diye çağırıyorduk, gelin hisse alın, uzun vadeli yatırım yapın diyorduk. Hatta bunun için yatırımcı seferberliği bile düzenliyoruz. Ama yabancıların satış yapıp çıkmalarına neden oluyoruz. Öte yandan, alınan bu ilginç kararlarla bankaların kredi faizleri hızla yükseliyor ve daha da yükselecek gibi. Bundan da en çok zararı tüketiciler görecek. Bu arada piyasalarda bu kadar kan gövdeyi götürürken, yaşanacaklar neden uzmanlarca öngörülemedi anlamak mümkün değil. Yabancıların bu kararlar karşılığında nasıl tavır takınacakları nasıl hesaplanamadı, bilinemedi çok şaşırtıcı. Biz sürekli yatırımcıları mutlaka uzmana danışın, banka ve aracı kurumların uzmanlarına sormadan, etmeden yatırım yapmayın diye yönlendirmeye çalışıyoruz ama uzmanlar bölümünde de sorunumuz olduğu anlaşılıyor. Bu konuda tam bir yanılgı içinde olduğumuz da yine bir uzman tarafından ispatlanmış durumda. Turkish Yatırım Menkul Değerler AŞ yatırım uzmanı Salim Kasap bir analiz yapmış. 27.12.2010- 26.01.2011 tarihleri arasında çeşitli kurumlardan gelen hisse senedi tavsiyelerini analiz etmiş. Bir aylık dönemde, toplam 15 adet banka/aracı kurum, hisse senetlerine ilişkin tavsiyeler üretmiş. Tavsiye sayısı toplam 148. Bu kadar çok tavsiye gelmesinin sebeplerinden biri yeni yılın ilk ayı etkisi olabilir.
Yapılan 148 tavsiyenin sadece 9'unda sat tavsiyesi var. 51 tavsiye tut ve ne yazık ki 88 tavsiye al yönünde olmuş. Kurumlarımızın ve uzmanların hazin durumu ortada. Bu tavsiyeleri yatırımcılar ne kadar izliyor bilmiyoruz ama bu tavsiyelere uymuşlarsa yandılar demek ki. Daha ilginci de var. Tavsiyelerin 42'si bankalarla ilgili ve bunların sadece 4'ü sat yönünde. 15 tut ve 23 al tavsiyesi var. Merkez'in kararlarının sonuçları dahi tahmin edilememiş demek. Analizin başka sonuçları da var ama en çarpıcı olanı bunlardı. Küçük yatırımcılar neden hep kaybetmeye mahkûm, bir nedeni de bu işte.