Advertisement

Geçen hafta TRT Haber'de 'Ekonomi Kulübü'nde Akfen ve TAV Havalimanları patronu Hamdi Akın konuktu. Bir önceki hafta annesinin vefatı ile üzülen Hamdi Akın 17 Ağustos'ta oğlu ve gelininden gelen "Baba sana doğum günü hediyesi aldık, torunun oldu" sözleriyle moral bulmuş.
Özelleştirmeye 2007 yılından beri Akfen olarak 7 milyar dolar ödediklerini söyleyen Hamdi Akın'a yeni özelleştirmelere yurtdışındaki fonların ilgisi nasıl diye sorunca, Akın 'Yurtdışı ile yaptığımız görüşmelerde kimsenin Türkiye ekonomisi ile ilgili endişesi yok. Ekonomi olarak bir saat konuşuyorsanız, 15 dakika ekonomi, 45 dakika siyaset konuşuyorsunuz. Üzerinde durdukları siyasi yapının nereye gideceği endişesi. Türkiye'nin yurtdışına yeterli güvence
verdiğini sanırken maalesef bu sene birden bire değişti. Bir iki sene evvel o krizin ortasında bu konuşulmuyordu ama bu sene değişti' yanıtını verdi.
AK Parti Hükümeti'nin komşularla sıfır sorun politikasının hayranı olduğunu belirten Hamdi Akın,"Dünyanın en iyi en akılcı politikalarından bir tanesi. En doğru söylenmiş politikadır. Böyle olduğu zaman ülkenin büyümesinin önünde hiçbir ülke duramaz. Ama şimdi komşularıyla sıfır sorunu olan değil bütün komşularıyla sorunları olan ülke haline gelme potansiyelini ve tehlikesini görüyorum" dedi. Son günlerde yaşanan terör olaylarına yönelik Akın; "Biz bu filmi ilk defa görmüyoruz. Sertleşmeden ne Türk'lerin ne Kürt'lerin eline bir şey geçmez. Birlikteliğimizi bozmaya kimsenin gücü yetmez. PKK 30 senedir uğraşıyor bunu becerebilmiş değildir. Orada ayrı bir sınır çizilmesi ayrı bir devlet kurulması talebi olabilir ama taleplerin nereden geldiği çok önemlidir. Kürtlerin muhakkak istediği doğal hakları vardır. Dünya ülkelerinin Güneydoğu'yu desteklemesine fırsat vermeden gerekeni bizim yapmamız lazım. Sınırlarımızı şu anki haliyle bölünmez ve net bir şekilde çizerek, bir istiyorlarsa üç vermeli ben ondan yanayım"dedi.
Öte yandan Hamdi Akın, şikeyle ilgili kararların iki üç yılda verilemeyeceğini belirterek; "Aziz Bey'in başkanlığı bırakmasını gerektiğini kendisine çok önceden söyledim. Aziz Yıldırım'ın veya bir başkasının spor kulübüne çok uzun seneler başkanlık yapmasına temelden karşıyım" dedi. Akın, 'Fenerbahçe gibi kulüplerin başkanlığını profesyoneller yapmalı' önerisinde bulundu. Akın,"Eğer bir başkanlık olacaksa gerçekten bütün zamanını buraya verecek insanlar tarafından yapılmalı. Aziz Yıldırım Fenerbahçe Başkanlığını aldığı gün işadamı hüviyetinden çıkmıştır. Spor adamı olmuştur, çünkü 24 saat o kulübe gelip giderdi. Bizler Fenerbahçe'ye gönül vermiş işadamları olarak yönetim kuruluna girelim. Gerekirse elimizi cebimize atıp gereken yardımı da yapalım. Mesela Ersin Özince, Akın Öngör gibi çok değerli profesyoneller var. Çok büyük kurumsal yapıları yönetip emekli olmuşlar. Kulüpleri böyle insanlar çok daha iyi yönetir" şeklinde konuştu. Akın'ın söylediklerinden anladığım Fenerbahçe'nin profesyonel CEO tarafından yönetilmesi ciddi bir şekilde düşünülüyor. Hiçbir işadamı da Aziz Yıldırım'ın başına gelenlerin ardından başkanlık koltuğuna oturmak istemiyor. Bence Hamdi Akın'ın önerisini diğer kulüpler de düşünmeli. Program sonrası sohbetimizde Akın'a neden Türk insanı bu kadar koltuk sevdalısı emekli olmayı bir türlü beceremiyor soruma " Ben iki yıl Fenerbahçe Yönetim Kurulu üyesiydim hâlâ ekmeğini yiyorum" cevabı gerçekten enteresandı.

***

"Hakkâri Hakkârili'nin olduğu kadar İstanbullu'nundur
Süzer Grubu Onursal Başkanı Mustafa Süzer'le Yönetim Kurulu Başkanı Sami Çakır'ın ev sahipliğinde The Ritz Carlton'da düzenlenen iftarda dinlediğim İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, konuşmasında Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki kalkınma ve terör sorununa değindi:
Birkaç gün önce bölgeyi havadan dikkatle inceledim. Aslına bakarsanız, terör örgütünün öne sürebileceği kalkınmışlık farkı gibi bir gerekçesi yok. Çünkü bölgeye önemli yatırımlar yapıldı ve halen sürüyor. Anadilde yayın yapan TRT Şeş'i de Başbakan açtı. Onların dertleri bölgenin kalkınması değil. Misakı milli sınırlarlarının değişmesine izin vermeyeceğiz. Hakkâri Hakkârilinin olduğu kadar İstanbullu'nun, İstanbul İstanbullu'nun olduğu kadar Hakkârili'nindir.
İçişleri Bakanı Şahin'in konuşmasından anladığım AK Parti havadan ve gerekirse karadan sınır ötesi operasyonlarla terör örgütüne cevap vermekte kararlı. Bu da yabancı fonların Türkiye'ye dair gördükleri siyasi riski kanıtlıyor. Görünen o ki gelişmiş ülkelerde durgunluk endişeleri artarken Türkiye'de artan terör ve siyasi risk ile özelleştirmeler için yabancı fonlardan para bulmak zor olacak.