Bloomberght
Bloomberg HT Haberler IMF, faiz oranı riskleri konusunda uyardı

IMF, faiz oranı riskleri konusunda uyardı

Uluslararası Para Fonu (IMF), küresel borcun 2020'de 226 trilyon dolar ile rekor seviyeye yükseldiğini aktararak, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük bir yıllık artışın kaydettiğini ve küresel faiz oranlarının beklenenden daha hızlı yükseldiğini açıkladı

Giriş: 15 Aralık 2021, Çarşamba 19:34
Güncelleme: 15 Aralık 2021, Çarşamba 19:34

IMF Mali İşler Dairesi Başkanı Vitor Gaspar, Mali İşler Dairesinde Bölüm Şefi Paulo Medas ve Ekonomist Roberto Perrelli, küresel borçlara ilişkin ortak blog yazısı kaleme aldı.

IMF yetkilileri, söz konusu yazıda, dünyanın küresel sağlık krizi ve derin bir durgunluktan etkilendiği 2020'de küresel borcun 226 trilyon dolara yükseldiğini ve 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük yıllık borç artışının gözlemlendiğini belirtti.

Küresel borcun krize girerken de yüksek seviyelerde olduğuna dikkati çekilen yazıda, hükümetlerin rekor düzeydeki yüksek kamu ve özel borç seviyeleriyle, yeni virüs mutasyonlarıyla ve yükselen enflasyonla karşı karşıya olduğu aktarıldı.

Yazıda, "Politika yapıcılar, yüksek borç ve artan enflasyon karşısında doğru dengeyi sağlamalı." değerlendirmesinde bulunuldu.

Küresel borcun 2020'de GSYH'nin yüzde 256'sına yükseldiği belirtilen yazıda, küresel kamu borcunun GSYH'nin yüzde 99'u gibi rekor bir seviyeye sıçradığı aktarıldı.

Yazıda, mali olmayan şirketlerden ve hanehalklarından gelen özel borçların da yeni zirvelere ulaştığı kaydedildi.

Borç artışlarının özellikle gelişmiş ekonomilerde dikkat çektiğine işaret edilen yazıda, bu ülkelerde 2007'de yüzde 70 olan kamu borcunun GSYH'ye oranının 2020'de yüzde 124'e çıktığı bildirildi.

Yazıda, kamu borcunun halihazırda toplam küresel borcun neredeyse yüzde 40'ını oluşturduğu, bunun 1960'ların ortalarından bu yana en yüksek pay olduğu belirtildi.

Borç dalgalanmasının özellikle finansman koşulları sıkılaştıkça kırılganlıkları artırdığına işaret edilen yazıda, yüksek borç seviyelerinin çoğu durumda hükümetlerin toparlanmayı destekleme kabiliyetini ve özel sektörün orta vadede yatırım yapma kapasitesini kısıtladığı aktarıldı.