Advertisement
SEYAHAT ABONE OL

Bolu'nun ''gözbebeği'' olarak nitelendirilen dünyaca ünlü Abant, her hafta binlerce tatilcinin akınına uğrarken, temiz havada rengarenk açan çiçekler ve yeşilin binbir tonunu keşfedenler ata ve faytona binerek, göl kenarında mangal yapıp, balık tutmanın keşfini çıkarıyor.

Tarihi evleriyle dikkati çeken Mudurnu ve Göynük ilçelerinin yanı sıra kaya evleriyle ünlü Dörtdivan ilçesi de Bolu'nun simgeleri arasında yer alıyor.

Ankara–İstanbul karayolunun 152. kilometresindeki Yeniçağa ile 190. kilometresindeki yoldan ulaşılan Yedigöller Milli Parkı da kentin önemli turizm merkezleri arasında yer alıyor. Yedigöller'de Çevre ve Orman Müdürlüğü'ne ait konaklama yerleri ve çadır kamp alanları bulunurken, geceyi burada geçirenler sabahın erken saatlerinde göl kenarlarında yabani hayvanları görebiliyor.

Abant'tan daha küçük olan Gölcük Gölü, denizden 950 metre yükseklikte bulunuyor. Manzarası kartpostalları aratmayan Gölcük, doğal güzelliğiyle insanları büyülüyor.

-FUTBOL KULÜPLERİNİN VAZGEÇİLMEZ KENTİ-

Bolu Valisi İbrahim Özçimen, kentin doğa turizminin yanı sıra kültürel ve tarihi bakımdan da tatilcilerin gözde mekanları arasında yer aldığını söyledi.

Bolu'da profesyonel liglerden çok sayıda futbol takımın kamp yaptığını belirten Vali Özçimen, ''Chelsea, Milan, İnter ve Barcelona gibi büyük takımların Bolu'ya gelmesini ve kamp yapmasını istiyoruz'' dedi.

Özçimen, yaz mevsiminde aşırı sıcaklardan dolayı Anadolu'nun güney kesiminde yaşamanın zorlaştığına işaret ederek, temiz ve serin havasından dolayı Bolu'nun özellikle futbol takımları tarafından tercih edildiğini bildirdi.

Geçen yıl Bolu'da 150'den fazla takımın kamp yaptığını ifade eden Vali Özçimen, bu sayıyı artırmak istediklerini ancak bunun için daha fazla tesise ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.

Düzce'de Fenerbahçe'ye ait bir tesisin bulunduğunu ve Beşiktaş'ın bölgeye bir tesis inşa etmlek için çalışmalarını sürdürdügünü kaydeden Özçimen, ''Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, Galatasaray'ın da tesis kurması için girişimlerini sürdürüyor. Galatasaray'a Seben ilçesindeki Taşlıyayla çevresinden bir yer verilebilir. Ben de bir Galatasaraylı olarak ilimizden bir yer verebilirsek kendimi çok mutlu hissederim'' diye konuştu.

-MAVİ İLE YEŞİL BULUŞTUĞU KENT: DÜZCE-

Bolu'ya bağlı ilçe statüsündeyken 1999 yılında il olan Düzce'de ise yeşilin her tonunu görmek mümkün.

Akçakoca ilçesiyle Karadeniz'e açılan Düzce, mavi ile yeşilin kucaklaştığı, ormanları, kaplıcaları, sayısız gölleri ve yaylaları ile tarihi zenginliğiyle farklı kültürlerin bir arada yaşadığı kent.

Düzce'nin Karadeniz'e açılan kapısı Akçakoca, 35 kilometrelik sahil şeridi, deniz, doğa, spor ve kültür turizmi olanaklarıyla öne çıkıyor. Mavi bayraklı Kale Plajı, Çuhalı Plaj Parkı, tarihi camileri, Ceneviz Kalesi, mesire ve ören yerleriyle Akçakoca, Düzce'nin görülmesi gereken bir ilçesi.

Konuralp beldesi de Batı Karadeniz'in tek antik kenti olarak göze çarpıyor. Antik Roma kenti olan Prusias Ad Hypium üzerine kurulan Konuralp'teki müzede, bin 825 arkeolojik, 456 etnografik, 3 bin 837 sikke olmak üzere toplam 6 bin 118 eser bulunuyor.

Kent merkezine 26 kilometre mesafedeki Samandere köyü sınırları içindeki Samandere Şelalesi de ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Anıt ağaçların da bulunduğu 500 metrelik dere boyunc,a 3 şelalenin yanı sıra ''cadı kazanı'' adı verilen ve derin bölümle bütünleşen şelale de yer alıyor.

Düzce'ye 28 kilometre uzaktaki 135 metre yüksekliğindeki Güzeldere Şelalesi de mutlaka görülmesi gereken bir doğa eseri. Efteni Gölü, kuşların göç yolu üzerinde bulunan önemli ve ender merkezlerden biri. Göl, 35'i kalıcı, toplam 150 çeşit kuşa ev sahipliği yapıyor. Gölün muhteşem manzarası ise en iyi Toptepe'deki yangın gözetleme merkezinden görülüyor.

Kent merkezine 35 kilometre uzaklıktaki Yığılca Saklıkent Şelalesi, yeni keşfedilen yerler arasında. Düzce'ye 10 kilometre uzaktaki peş peşe 5 şelaleden oluşan Aydınpınar Şelale Kümesi'ni de görmeden kentten ayrılmamak gerekiyor.

Düzce kampçılık, rafting, olta balıkçılığı, su altı sporları, doğa yürüyüşü parkurları ile misafirlerine doğayla iç içe bir tatil imkanı sunuyor. Tatilciler Akçakoca, Beyköy ve Odayeri yaylalarında kamp kurabilir, Akçakoca'da denize girebilir, Hasanlar Barajı'nda balık tutabilir, Büyük Melen Çayı Cumayeri mevkisinde rafting yapabilir.