Advertisement
SEYAHAT ABONE OL

Sivas'ın Divriği ilçesinde, Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) Dünya Kültür Mirası Listesinde yer alan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası'nı, yerli ve yabancı birçok turist ziyaret ediyor.

''Görmeden ölmeyin'' sloganıyla tanıtımı yapılan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, mimari yapısıyla görenleri büyülüyor. Anadolu beyliklerinden Mengücekoğulları döneminde yapılan eşsiz yapı, inanç ve tarih turizmi açısından önemli bir eser olarak gösteriliyor.

Özgün mimarisi, estetik, kültürel ve evrensel değeriyle 13. yüzyılda kadın-erkek eşitliğini de simgeleyen bir anıt olarak nitelendirilen Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, Avrupalı bilim adamlarınca ''Anadolu'nun El-Hamrası'' olarak görülüyor.

Yerli ve yabancı turistlerin uğrak mekanı olan ve Anadolu erken dönem mimarisinin en seçkin örneklerinden olan Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası, taş bezemeleri, 3 boyutlu geometrik stilleri, mimari özellikleri ve manevi havasıyla eşsiz bir eser. Caminin batı kapısında, ikinci namazı vaktinde ortaya çıkan ''Namaz Kılan İnsan Silueti'' ise görenleri adeta hayrete düşürüyor.

Turistler, bu silueti görebilmek için ziyaret saatlerini ikindi namazı vaktine denk getiriyor.

Divriği Kalesi ve yöredeki konaklar da turistlerin beğenisini topluyor.

MERSİN: 9 bin yıllık geçmişe tanıklık edin

Yaklaşık 9 bin yıllık geçmişe tanıklık eden Mersin, 321 kilometrelik sahil şeridiyle tatilcilere çeşitli güzellikleri de tattırma imkanına sahip. Camiler ve kiliselerin bir arada bulunduğu, farklı dinlerden insanların cenazelerinin yan yana defnedildiği şehir mezarlığıyla Mersin, ''Hoşgörü Kenti'' unvanını hak ediyor.

Zengin içeriği bulunan, hatta birçok eserin yer sıkıntısı dolayısıyla sergilenemediği Kent Müzesi, tarihe tanıklık etmek isteyenler için önemli bir gezi noktası. Tarihi dokuları yerinde görmek isteyenler için de Mezitli ilçesindeki çok sayıda sütunun yüzlerce yıl ayakta kaldığı Soloi Pompeiopolis antik kenti gidilmesi gereken yerlerden.

Yazın sıcak merkeze 44 kilometre uzaklıktaki Çağlarca köyü, şelalesi ve alabalık tesisleri serinlemek isteyenlerin gidebileceği mekanların başında geliyor. Özellikle Arap turistlerin tercih ettiği köye gelenler, yörede üretimi yaygınlaşan kiviyi de ağacından kopararak tatma imkanı buluyor.

Doğusundan batısına kadar her yeri tarih kokan Mersin'in Tarsus ilçesi ''inanç turizmi'' açısından önemli bir potansiyeli de bünyesinde barındırıyor.

Papa 16. Benediktus tarafından 2008 yılında ''Saint Paul Yılı'' ilan edilmesiyle adını daha çok duyuran, Hz. İsa'nın 12 havarisinden biri St. Paul'un yaşadığı yer olan ve Vatikan'ın ''hac'' yeri kabul ettiği Tarsus, dünyanın dört bir yanından gelenlerin ilgi odağı haline geldi.

St. Paul'un evi ve kuyusu ile St. Paul Anıt Müzesi'nin bulunduğu Tarsus, Müslümanlar için de önemli merkezlerden biri olarak kabul ediliyor.

Danyal Peygamber'in makamının bulunduğu Makamı Şerif Camisi ve Danyal Peygamber Kabri, ilçede görülmesi gereken yerlerin başında geliyor.

Rivayete göre, MS 2. yüzyıl başlarında dönemin hükümdarı Dakyanus'un zulmünden kaçan Yemliha, Mekselina, Mislina, Mernuş, Dekarnuş, Sazenuş, Kafetaltayuş ve köpekleri Kıtmir'in sığındıkları ve 309 yıl uyuduklarına inanılan Eshab-ı Kehf Mağarası da, Dedeler köyünde bulunuyor. Halk arasında ''Yedi Uyurlar'' olarak bilinen mağara, ziyaret edilecek önemli yerlerden.

Mersin'in batısında yer alan Erdemli ve Silifke ilçeleri ise günümüze kadar ayakta kalabilen çok sayıda tarihi eserin yanı sıra denizi ve doğal güzellikleriyle dikkati çekiyor.

HATAY: Tarihi ve doğal güzellikleri 3 dinle buluşturan şehir

Tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra cami, kilise ve havranın aynı sokak içerisinde yer aldığı Hatay, yaylaları, denizi, kaplıcaları ve inanç turizmiyle ve birbirinden güzel lezzetleriyle de tatil yapmak isteyenlere farklı seçenekler sunuyor.

Farklı dine inananların bir arada barış, huzur ve kardeşlik içerisinde yaşadığı Hatay, alternatif turizm seçenekleriyle de turistlerin ilgisini çekecek unsurları barındırıyor.

Katolik, Ortodoks kiliselerinin yanı sıra Reyhanlı yolu üzerinde Habib-i Neccar Dağı eteklerinde bulunan ve 13 metre uzunluğu, 9,5 genişliği ve 7 metre yüksekliğiyle St. Pierre Kilisesi görülmesi gereken en önemli yerler arasında bulunuyor.

Vatikan tarafından Hristiyanlar için hac yeri olarak ilan edilen ve Hz. İsa'ya inananlara ilk kez ''Hristiyan'' adının verildiği St. Pierre Mağara Kilisesi, yerli ve yabancı turistlerin ilgi gösterdiği önemli yerler arasında yer alıyor.

Yüzyıllardır çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapan Hatay'ın tarihi zenginliğini görmek isteyenler, Cumhuriyet alanında kurulu bulunan ve taban mozaiği zenginliği açısından dünyanın ikinci müzesi konumunda olan Arkeoloji Müzesini ziyaret edebilir. Mozaiklerin yanı sıra lahit ve heykellerle kentte yapılan kazılarda çıkarılan birbirinden değerli eserlerin yer aldığı müzede, adeta tarihe bir yolculuk yapılabilir.

Roma İmparatorluğu döneminde ilk ışıklandırılmış cadde olan Kurtuluş Caddesi üzerinde yer alan, o dönemde kilise olarak yapılan, daha sonra camiye dönüştürülen Habib-i Neccar Camisi, ilk Hristiyanların mezarlarını barındırması nedeniyle dinler arası hoşgörünün bir simgesi olarak kentte görülmeden geçilemeyecek yerlerden.

Samandağ ilçesinde bunun ve MS 1. yüzyılda dağdan gelen sel sularını yönlendirerek, limanın dolmasını ve yerleşim yerlerinin su basmasını önlemek amacıyla Roma İmparatoru Vespasianus ile Titus'un, bin tutsağa 10 yılda yaptırdığı Titus Tüneli görülmesi gereken önemli yerlerden biri.

Yaklaşık 130 metresi kapalı, toplam bin 380 metre uzunluğunda, 7 metre yüksekliği ve 6 metre genişliğiyle büyük ilgi çeken tünel, yerli ve yabancı turistlerin önemli uğrak yeri.

Tünele yakın bir yerde bulunan ve yine Roma İmparatorluğu döneminde yapılan ve çok sayıda kayanın oyulmasıyla meydana gelen Beşikli Mağara da kentin önemli tarihi eserleri arasında bulunuyor.

Samandağ ilçesine gidenler, Titus Tüneli'nin ve Beşikli Mağara'nın ardından yorgunluğunu, eşsiz sahilinde dinlenip denize girerek serinleyebilir. Yorgunluğu bu şekilde atan tatilciler, deniz ve güneşin keyfini çıkarmanın yanı sıra doğal güzellikleri de yakından görme şansı buluyor. Samandağ'ın yanı sıra İskenderun ilçesine 33 kilometre mesafedeki Arsuz beldesi de temiz deniziyle önemli bir turizm ve tatil merkezi konumunda.