PAGEV/Eroğlu: Sanayide arsa payı fiyatları yüzde 150 arttı
Kapasite kullanım oranları yüzde 80-85'e dayanırken sanayi sektörü yatırım yapmak için hem yeni arsa bulamıyor, hem de yüzde 150 artmış arsa maliyetleriyle karşılaşıyor. PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, "Büyümenin önündeki en büyük engellerden biri, sanayi arsa arzındaki yetersizlik. Arz-talep dengesi olmayınca birileri durumu fırsat görüp, sanayi arsalarını spekülasyon/yatırım aracı gibi kullanarak işi ranta çeviriyor." açıklamalarında bulundu.
CEMRE NUR KARACA
İhracatla üretimini artıran sanayici, yüzde 80’lere dayanan kapasite oranıyla birlikte yeni fabrika yatırımına yönelmek istiyor ancak yer sorunu deyim yerindeyse kâbusa dönüşmüş durumda. Sanayi arazileri, konut fiyatlarıyla yarışıyor. İşletme sermayesinin önemli bölümünü arsaya, toprağa yani ranta yatırmak zorunda kalıyor.
“Birileri işi ranta çeviriyor”
Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu, toplam alan içinde sanayi arsa payının Almanya’da yüzde 4,5 iken Türkiye’de sadece binde 3 olduğunu ve bu sebeple fiyatların yüzde 150 arttığını söyledi.
Eroğlu, “Türkiye genelinde sanayi binalarının metrekare başına ortalama birim bedelleri son 1 buçuk yılda en az yüzde 54 arttı. Büyümek isteyen sanayici, astronomik arsa fiyatları yüzünden yatırımda tıkandı. Türkiye’nin hızlı kalkınmasının önündeki en büyük engellerden biri, sanayi arsası arzındaki yetersizlik. Arz talebi karşılayamıyor. Arz-talep dengesi olmayınca da birileri durumu fırsat görüp, sanayi arsalarını spekülasyonla yatırım aracı gibi kullanarak işi ranta çeviriyor” dedi.
“Kredi bulamayınca arsa yatırımı yapıyorlar”
İhracat pazarlarına yönelik talebi karşılamak için sanayicinin, yeni yatırımlara yönelmek istediğini dile getiren Eroğlu, “Uluslararası piyasalarda para politikaları sıkılaşıp, faiz artışlarıyla birlikte pahalı hale gelince finansmana erişmek de zorlaşıyor. Yurt içinde bankaların faizleri yüzde 30-50 bandında. Vadeler de böyle kısayken firmalar ya talebi karşılayamayıp müşteri kaybediyor, ya da çok yüksek faizli ve proje süresine yetmeyecek kadar kısa vadeli kredilerle çalışıp risk almak zorunda kalıyor.
Hatta bazı firmalar daha fazla risk alarak, kredi bulamayınca işletme sermayelerini arsa yatırımlarında kullanmak zorunda kalıyor. Bu durumda firmaların hammadde, enerji ödemeleri ve müşteriye açtığı vadeler sıkıntıya giriyor. Bu sebeple iflas eden firmalar oluyor” şeklinde konuştu.
“Sanayi alanlarını en az 10 kat artırmalıyız”
Ülkede sanayi için ayrılan alanın, toplam alanın sadece binde 3'ü seviyelerinde kaldığının altını çizen Eroğlu, mevcut sanayi alanlarının artırılması gerektiğini vurguladı.
Eroğlu “Fransa'da yüzde 2,5, Almanya’da ise yüzde 4,5’a kadar çıkan sanayi arsa oranı Türkiye’de maalesef sadece binde 3 seviyesinde. Durum böyle olunca sanayici büyümek için fabrika yapacak yer bulamıyor. Türkiye’nin acilen Marmara Bölgesi başta olmak üzere ihtiyaç olan bölgelerde yeni planlı sanayi alanları üreterek, hızla Almanya ve Fransa gibi gelişmiş ülkelerin seviyelerini yakalaması lazım. Mevcut sanayi alanlarımızı en az 10 kat artırmalıyız” ifadelerini kullandı.
TOKİ, Milli Emlak ya da 49 yıllığına kiralama gibi modellerin geliştirilmesine ilişkin konuların zaman zaman gündeme taşındığını hatırlatan Eroğlu sözlerini şöyle tamamladı: “Tarım alanları korunmalı ama sanayi alanı üretmekte artık hızlı davranmalıyız. Mevzuatı kolaylaştırmalı ve sanayicinin yatırım taleplerini ivedilikle karşılamalıyız.” açıklamalarında bulundu.