Advertisement
SAĞLIK ABONE OL

BloombergHT Televizyonu güvenilir gıda - sağlıklı yaşam dosyasında en son yoğurttaki tehlikeye dikkat çekti.

Türkiye'de yoğurt üretimi yaygın olarak şu sıralama ile yapılıyor: Üreticiden alınan süt, fabrikalarda özel düzeneklerle tamamen yağından ayrıştırılıyor. Ayrıştırma sürecinden geçen süt, adeta sıfır yağ oranına indirgeniyor.

Sütün ayrıştırılan yağı, tereyağ ve pahalı peynir ürünleri üretiminde kullanılıyor. Doğal yağından arındırılan süte ise yoğurt haline getirilmeden önce bazı işlemlerden geçirilerek "katkı maddeleri ilavesiyle" yeniden yağlı hale getiriliyor.

-Yağsız süte sonradan ilave edilen katkı maddelerinin temini

Bunun için iki yol kullanılıyor. Birincisi, yurtdışından ithal edilen "Zincirleri ile oynanmış bitkisel yağlar" kullanılıyor. Bazı firmaların başvurduğu bu yöntemle üretilen yoğurtlar, bileşimlerindeki zincirleri ile oynanmış bitkisel yağlar sebebiyle, organizmada bazı sendromlara yol açabiliyor.
 
Zamanla bu konudaki şikayetler ve denetimler artınca, yoğurt üreten bazı firmalar zincirleri ile oynanmış bitkisel yağ kullanımından vazgeçtiler.
 
Bazı firmalar ise yoğurt üretimi için yeni bir yöntem buldu. Yurtdışından ithal edilen "hidrojenize iç yağı" katkısı kullanılmaya başlandı. Hidrojenize iç yağı, hayvansal bir ürün olduğu için yapılan denetimlerde kolayca farkedilemiyor.
 
Tehlike de bu noktada başlıyor. Bazı firmaların yoğurt üretiminde kullandıkları bu hidrojenize iç yağı sağlık açısından tehlike ve tehdit unsurlarını barındıran bir özelliğe sahip.
 

Yoğurtlarda kullanılan hidrojenize iç yağı 56 derecenin altında erimiyor. insan vücudu ise normalde 36.5 derece ısı üretiyor. spor ve benzeri aktivitelerle insan ısısı en fazla 37.5 , çok zorlanırsa 38 dereceye çıkıyor ve bu ısı dereceleri de ne yazık ki, yoğurtlardaki hidrojenize iç yağını eritmeye yetmiyor.
 
Sonuçta, vücutta kolay erimeyen ve dağılmayan bu madde, uzun birikimlerle başta kalp-damar hastalıkları ve kanser olmak üzere pekçok hastalığa davetiye çıkarıyor.