Advertisement
TÜRKİYE MAKRO VERİLERİ ABONE OL

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Uysal 2020'nin ilk Enflasyon Raporu'nu açıkladı. Uysal enflasyon görünümdeki iyileşmeyle oluşan manevra alanını temmuz ayından itibaren güçlü faiz indirimleri yaparak kullandıklarını söyledi. Uysal para politikasındaki duruşu enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirleyeceklerini belirtti.

 

Uysal, şu ifadeleri kullandı:

"Ana eğilime yönelik takip ettiğimiz çok sayıda gösterge, enflasyonda hedeflenen düşüş patikası ile uyumlu seyre işaret ediyor. Enflasyonun bir süre için mevcut seviyelerde yatay seyrettikten sonra enflasyon beklentilerinde genele yayılan iyileşmenin sürmesi ve temkinli parasal duruşun da etkisiyle yıl sonu tahminimize doğru kademeli olarak gerileyeceğini değerlendiriyoruz. Enflasyon görümündeki iyileşmeyle oluşan manevra alanını temmuz ayından itibaren güçlü faiz indirimleri yaparak kullandık. Bunun ve zorunlu karşılık düzenlemeleri gibi diğer destekleyici politikaların finansal koşullar ve iktisadi faaliyet üzerindeki yansımalarını görmeye başladık. Geldiğimiz noktada, mevcut politika duruşumuzun hedeflenen dezenflasyon patikasıyla uyumlu olduğunu değerlendiriyoruz. Ocak ayı Para Politikası Kurulu karar metninde de ifade ettiğimiz gibi, enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekiyor. Dolayısıyla, önümüzdeki dönemde atabileceğimiz politika adımlarını ve parasal duruşu, ana eğilime dair göstergeleri dikkate alarak, enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirleyeceğiz."

"VİRÜSÜN ETKİLERİNİ DEĞERLENDİRMEK İÇİN ERKEN"

Uysal Çin'deki koronavirüsünün etkilerini değerlendirmek için henüz çok erken olduğunu, Çin'de bu salgın devam ederse öncelikle büyümeleri üzerinde bir etkisi olacağını, ticaret ve emtia fiyatları üzerinde etkisi olabileceğini ifade etti. Uysal gelişmeleri yakından takip ettiklerini, gerekirse ellerindeki araçlarla adım atma imkanı olduğunu bildirdi.

"REEL GETİRİDE HALA POZİTİFİZ"

Reel getirinin koşullara göre değişebilen oldukça dinamik bir kavram olduğunu vurgulayan Başkan, "Geçen yıl boyunca gerçekleşen reel faiz oldukça yüksek oldu. Gelişmiş ülkelerdeki nötr faiz oranlarının da aşağıya geldiğini görüyoruz. Enflasyon görünümü ve yıl sonu beklentilerimize baktığımızda reel getiride pozitif taraftayız. Türk lirası son dönemde yaşanan gelişmelerden sonra dış şoklara karşı daha dirençli hale geldi." diye konuştu.

"DOLARİZASYON HALA NİSPETEN YÜKSEK"

Uysal dolarizasyonda hala nispeten yüksek seviyelerde olunduğunu belirterek "2019 mayısına kıyasladığımızda toplam Döviz mevduatları içerisinde gördüğümüz en yüksek % 56'lar seviyesinden % 51'lere doğru geldiğini görüyoruz ama halen yüksek olduğunu da söylemek lazım. Dolarizasyonda azalış trendininin zamana yayılarak gerçekleşeceğini düşünüyoruz" yorumunu yaptı.

Merkez Bankasının nominal ya da reel kur seviye hedefi bulunmadığını kaydeden Uysal döviz kurunda istikrarı önemsediklerinin altını çizdi.

Uysal, reel sektör borçlarına değinerek, "Döviz borçluluğunun azaldığını ve dış dengede iyileşme olduğunu görüyoruz. Cari dengede belirgin bir iyileşme oldu ve reel kurun da düşük seviyesi dikkate alındığında bu gayet normal. Dolarizasyondaki mevcut seviye yüksek olmakla birlikte 2019 Mayıs'ına göre toplam döviz mevduatlarının gördüğümüz en yüksek yüzde 56'lar seviyesinden yüzde 51'lere geldiğini görüyoruz. Tüm gelişmelere rağmen mevcut seviyelerin de yüksek olduğunu söylemek lazım" değerlendirmesinde bulundu.

Küresel büyüme görünümünün, ABD ve Çin arasındaki ticaret anlaşması, Brexit sürecine ilişkin belirsizliklerin azalması ve para politikalarının destekleyici duruşuyla olumlu etkilendiğini söyledi.

Küresel risklere dikkati çeken Uysal, "Jeopolitik riskler, kuraklık ve son günlerde Çin'de baş gösteren salgın hastalığa ilişkin artan endişeler küresel büyüme üzerinde aşağı yönlü riskler olarak öne çıkıyor. Küresel enflasyona ilişkin riskleri de dengeli olarak değerlendiriyoruz." diye konuştu.