Advertisement

Seçim yaklaştıkça, ekonomi alanındaki mücadele yoğunlaşıyor. Ana muhalefet partisi CHP'nin seçim taahhütleri, ekonomi alanında oldukça güzel ve yapıcı bir tartışma ortamı yaratmış görünüyor. Hükümetin ekonomiyi canlandırmaya yönelik taahhütleri yanında, muhalefetin de bu alanda atmaya söz verdiği adımlara mümkün olduğunca fazla yer vermeye çalışacağız.

Öte yandan, bizler de herkes gibi Yunanistan tartışmalarını dikkatle izliyoruz. Yunanistan'ın temerrüde düşüp düşmeyeceği ya da bu ülkenin Euro Bölgesi'nden çıkıp çıkmayacağı, yoğun olarak tartışılıyor.

Bunların yanında, Dolar/TL kuru da tüm dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Kurdaki hızlı ve güçlü yükseliş, bireylerin ve firmaların karar almalarını ve risk algılamalarını ciddi olarak değiştirdiği için yakından izleniyor. Biz de bu konudaki gelişmeleri elimizden geldiğince vermeye ve güncel tutmaya çalışıyoruz.

Son olarak, belki de tüm dünyanın kaderi üzerinde etkili olabilecek Fed faizine ilişkin beklentiler de, 2013 yılının Mayıs ayından bu yana gündemimizin en üst sıralarında yer almaya devam ediyor.

Tüm bu gelişmelerin ardından, geleneksel çizginin dışına çıkarak, bizler de sizlerden biraz şikayetçi olalım...

Okuyucularımızın yorum ve eleştirilerine yanıt vermeye başladıktan sonra, bize gönderilen mesajların kapsamı ve içeriği oldukça değişti. Bir grup okuyucu, bizlerin her yoruma yanıt verdiğini ya da vermek zorunda olduğunu düşünerek, terbiye sınırlarını da zorlayan eleştiriler getirmeye başladı. Diğer bir grup ise oldukça yapıcı ve derin eleştiriler getiriyor ve biz de bunları zaten ilgili haberlerin altında yayınlıyoruz. Neyse ki ilk grup oldukça azınlıkta.

Dolayısıyla biz yine yapıcı ve iyi niyetli olduğunu düşündüğümüz eleştirilere burada yer vermeye devam edeceğiz ve kötü niyeti hemen belli olan eleştirileri ise dikkate almayacağız. Eleştirilerin, zaman zaman çok sert eleştirilerin bu işin doğasında ve dolayısıyla kaderimizde olduğunu biliyor ama kaderimize veryansın etmekten de kendimizi alamıyoruz.

Neyse, sözü çok uzattık...

Değerli bir okuyucumuz, "Dolar/TL yatay seyrediyor" haberimizin içinde yer verdiğimiz bir tanımlama için, "bir şeyin gevşediği falan yok gevşiyor demek için 2,55 seviyelerine gelmesi gerekmekte yanlış yönlendirme yapıp insanları zarara uğratmayın" demiş. Değerli okurumuz, 2.70'lerdeki kurun 2.55'lere inmesi yüzde 5.5'lik bir kayba denk geliyor. İnsafınıza sığınarak soruyorum, bu bir gevşeme midir? Gevşeme olarak bahsettiğimiz çok daha küçük çaplı düşüşlere denk gelmez mi?

"Türk Lirası "kayıp"ta reali geçti" haberimize gelen "Bloomberg bakilirsa turkiye batmis yaa. Hic dusundunuzmu sizin gibi vatan hainligi yapan kactane medya kanali ve ekonomist olmasina ragmen secim oncesi spek lerle inen cikan dolarin yapacagini sizde gorun fosss. 2 aydan az kaldi calismalarinizi hizlandirin." gönderisini yukarıda bahsettiğimiz "kötü" niyetli yorumlar kategorisine sokuyor ve bir daha yanıtlamayacağımızı belirttiğimiz eleştirilere bir örnek olarak, son kez burada yer veriyoruz.

"Piyasalar "veri" sonrası hareketlendi" haberimizin başlığını beğenmeyen değerli bir okuyucumuz, "sabahtan beri aynı başlık.neyin ne olacağını bizde bilmiyoruz demiyorlar da." demiş. Bilmiyoruz diyoruz, bilseydik bambaşka yerlerde olurduk diyoruz ve bildiğimizi düşündüğümüz konuya dönersek, haberin içeriğinde fazla bir değişiklik yoksa, başlığın değişmesine gerek yok diyoruz.

"Özel sektörün kısa vadeli dış borcu azaldı" başlıklı haberimize, "haber,ortalığı yumuşatma amaçlı gibi" ve "başlığı uzun vadeli dış borcu arttı diye atın isterseniz, kendimizi kandırmayalım" diye iki eleştiri gelmiş. Bu başlığı, kısa vadeli dış borcun, kurun hızla arttığı bu ortamda daha anlamlı bir veri olduğunu düşünerek öne çıkardık. Elbette ortalığı yumuşatmak ve kendimizi kandırmak gibi bir niyetimiz yok. Bu gibi haberlere, iktisatçı gözlüğünden bakmak en doğrusu ve biz de bunu yapmaya çalışıyoruz.

Eren Beşkardeş isimli okuyucumuz, "ABD'de enflasyon yükseliş işaretleri veriyor" adlı haberimize, "abd'de tüfe %1.8 geldi... kısacası faiz arttırımı için istenilen %2 seviyesine ramak kaldı... ben mi yanlış görüyorum, siz mi yanlış yorumluyorsunuz!!!" eleştirisini getirmiş. Değerli okuyucumuz, belli ki bu konularla yakından ilgili. O halde, Fed'in yalnızca tek bir enflasyon göstergesine bakmadığını ve favori enflasyon göstergesinin PCE fiyat endeksi olduğunu bilir.

"Yurtiçi piyasalar dalgalı seyretti" haberimiz için de değerli bir okuyucumuz, "bu yazıyı editör okuyor mu? hangi onaylardan geçtikten sonra burada yayınlanıyor? verilen bilginin baştan aşağı bir okunması ve herhangi bir anlam karmaşası olup olmadığının incelenmesi gerekir. hergün aynı hatalar süregelmekte böyle olunca güvenilirlik kalmıyor." demiş. Haberleri elimizden geldiğince dikkatli gözden geçiriyoruz. Bahsi geçen haberi tekrar okuduk, pek bir anlam karmaşası bulamadık. Ancak bu tür piyasa haberleri sık sık güncelleniyor ve hızlı piyasa koşullarında okuyucumuzun bahsettiği anlam karmaşası olabiliyor. Bu gibi konulara özen gösterdiğimizi bir kez daha vurguluyor ve değerli okuyucumuza dikkati ve özeni için teşekkür ediyoruz.

Bu haftalık da bu kadar. Olumlu ya da olumsuz, zaman ayırıp bizleri uyaran tüm değerli okuyucularmıza teşekkür ediyoruz.

Sağlıcakla kalın...

aoz@bloomberght.com