Advertisement

Yeni yıla olumlu beklentilerle ile başlayan S&P500 ve diğer önemli sermaye piyasaları endekslerinde, devam eden ABD ve AB makro ekonomik  sıkıntıları ilk yarı için sönük geçecek bir senaryoyu çağrıştırıyor.  ABD açık problemlerinin uzlaşma ve çözümü partizan eylemler ve seçim yılının belirsizliği ile zor. Avrupa Birliğinde bankalar ve borç krizi ise artık bıkkınlık vermekle birlikte gündemi işgal etmeye devam edecek. AM merkez bankası’nın (ECB) ucuz kredi sağlamasına rağmen bankalar bu kredileri kullandırmakdan ziyade ECB’ye park ediyorlar. Merkez bankalarının ihaleleri sürekli endişe kaynağı. BRİC ülkelerinde ise Çin’in kolay para politikasına devam etmesine rağmen diğerleri ile birlikte büyümesinin daralması yönünde işaretler sıklaşıyor.  Jeo-politik arena’da İran ve orta doğu istikrarsızlığı piyasaları tehdit ediyor, vs..
Ancak, kısa vade için durum biraz farklı. ABD’nin son haftalarda isdihdam rakamları ve konut sektöründe olumlu gelişmeler piyasalarda iyimserliği beslerken, daha da önemlisi, bu hafta başlayacak bilanço açıklamalarının öne çıkması ve AB endişeleri arka plana itmesi gözlenebilir. Genel olarak şirketlerin bilançoları beklentilerden daha  iyi açıklanıyor. 2008 den bu yana şirketler kriz ortamında yeniden yapılanma yada maliyetleri düşürücü tedbirleri çok iyi uyguluyor ve bilançolarını kazançlı gösterebiliyorlar. Bu defa da farklı olmayacak.
Bu hafta S&P 500 ve diğer önemli Borsalardan ne beklenmeli? Yılbaşında önemli bir direnç olarak görünen 1260 endeks seviyesi Salı günü sert bir şekilde kırılıp destek rolünü üstlendi. Teknik hedef 1315. 1260 desteği kırılırsa 1243 risk seviyesi piyasanın dönmesini (reversal)  tetikleyebilir. Nitekim altı aydan bu yana daralan bir üçgen içinde (bull-bear yada arz- talep kavgası) sürüyor ve altı aylık bu denge sürecinin bir yönde kırılması kaçınılmaz. Yukarı yönde önemli direnç seviyesi olan 1289 endeks yükselme yönünde tehdit olmakla birlikte yukarı yönlü trendin devam etmesi için bir referans olarak görülüyor. S&P 500 ve diğer endekslerle ters yönde hareket eden ABD 10 ve 30 yıllık tahvilerde (T-Notes/T- Bonds) ise 2008 kriz seviyesine yakın fiyatlar yükselmekte direniyor. Dolayısıyla tahvil fiyatlarında gerileme (getirinin yükselmesi) sermaye piyasaları endekslerinde pozitif etki yapacaktır.



Tüm gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin barometresi olarak gözlenen MSCI All country endeksi 1970 yılından bu yana ortalama F/K oranı 17. 2008 kriz döneminden pek farklı değil. Bu günlerde bu oran 13 cıvarında dolanıyor. Krizin derinleşmesi ve en kötü senaryonun gerçekleşmemiş olması  ile tekrar ortalamaya doğru yükselebilirler.


 
Kısaca, altın için bir toparlama yapılırsa, mükemmel temel verilerine rağmen altın fiyatı güçlü dolar sebebiyle birkaç ay daha oyalanabilir , yada yükselmesi engellenebilir. Negatif reel getiri (faiz getirisi –enflasyon) altın tutmayı cezbederkenmerkez bankalarının AB kriz yönetimi ve olumsuzluklarına karşı satın alma faaliyetleri artması muhtemeldir. Teknik olarak aşırı yükseliş ardından aşırı düşüş gözlendi ve şimdi yatay ve karar verme süreci devam ediyor. 1665 direnci üzerinde teknik resim iyileşir ama daha net bir resim ortaya çıkıncaya kadar kenarda bekleme zamanı. Bazen sert düşüşler ve sıkıntılı yatay süreçler piyasaların doğasıdır ama unutulmasın ki, başarılı olmak ve zenginlik yaratmak maraton koşusu gibidir 100 metre koşu değil.