Advertisement

Türkiye'de tarım sektörüne yönelik gelişmeleri aktarırken dünyanın farklı bölgelerinde tarıma yönelik önemli gelişmeleri de takip etmeye çalışıyoruz.

Avustralya, geçtiğimiz haftalarda “Akıllı çiftlikleri artırmak için akıllı ortaklıklar” sloganıyla bir destekleme programı açıkladı.

Söz konusu gelişmeden Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği'nden (TZYMB) gönderilen bir e-posta ile haberdar olduk.

TZYMB, Avustralya'nın söz konusu program ile neyi amaçladığını özet bir bilgi halinde bizimle paylaşmış.

Biz de hem TZYMB'nin paylaşımını hem de bizim gözüme çarpan noktaları sizlere aktarmak istedik.

Avustralya'nın Ulusal Toprak Bakımı Programı kapsamında, “Yeni Akıllı Tarım Ortaklıkları” için 190 bin dolar ila 3 milyon dolar arasında çok yıllık hibeler sunuluyor.

6 yıllık programın amacı, Avustralya çiftliklerinde toprak, bitki örtüsü ve biyolojik çeşitliliğin mevcut durumunu korumak ve geliştirmek. Tarımsal üretim koşullarının iyileştirilmesine yardımcı olacak yenilikçi çiftlik çözümlerini denemek ve uygulamak.

Bu desteklemelerden yararlanacak olan çiftçiler ve organizasyonlar yenilikçi, sürdürülebilir arazi yönetim uygulamalarına adapte edilmeye çalışılıyor.

Hedeflerden birisi de deneyimli ve vasıflı kuruluşlar ve bireysel çiftçiler arasında etkili ortaklıklar kurulmasını sağlamak.

Zaten Avustralya'nın tarımsal yapısı incelendiğinde birlikte iş yapma kültürü yüksek ve bütüncül bir tarımsal ekosistemin varlığı hemen anlaşılıyor.

Avustralya örneğinde görüldüğü gibi artık tarımsal destekleme politikaları değişiyor.

Saha ile barışık ve gerçekçi politikaların niceliği kadar niteliği de önem arzediyor.

Avustralya gibi ülkeler tarımda bu tür politikaları geliştirirken temelde şunları hedefliyor:

* Çiftçilerin gelir düzeylerinin artması,

* Çiftçilerin tarımdaki yenilikleri daha kısa sürede benimsemeleri,

* Çiftçilerin yatay ve dikey örgütlenmelerinde başarı sağlaması,

* Çiftçinin üretim planlaması yapabilmesi,

* Üretimde artış sağlanırken, çiftçilerin girdi maliyetlerinin düşürülmesi,

* Çiftçilerin bilinçlendirilmesi, eğitilmesi,

* Akıllı teknolojinin tarıma adapte edilmesi ve teknoloji sayesinde çiftçiye daha fazla tarıma odaklanması için süre kalması,

* Çiftçinin ülke ekonomisine kazandırdığı katma değerin artması,

* Devletin izleme ve değerlendirme yapması.

Avustralya gibi ülkelerde tarımsal desteklemede vergi indirimi veya vergi muafiyeti gibi tedbirler ile çiftçi üretim için motive edilirken, üretim yöntemlerini ve ürün kalitesini yükselten çiftçilere de ek teşvikler sağlanıyor.

Sistem sayesinde sadece devlet ya da çiftçi kazançlı çıkmıyor.

Tüketici de daha uygun maliyetle daha kaliteli ve sağlıklı gıda tüketme fırsatına sahip oluyor.

Kısacası herkes kazanıyor.

Avustralya'nın tarımsal destekleme politikalarında ayrıca sosyal boyut da ön planda yer alıyor.

Mikro düzeyde insan, makro düzeyde toplum odaklı sosyal politikalar ağırlık kazanıyor.

Söz konusu hibe programının toplam büyüklüğü 46 milyon dolar (60 milyon Avustralya doları). Türkiye'deki hibe programlarına ve desteklemelere baktığınızda oldukça küçük bir meblağ gibi gözükebilir.

Ama bu bile bize bir şey gösteriyor.

Tarımsal desteklemelerde hibenin niceliği kadar niteliği de önemli. Çiftçiye hesapsız ve plansız olarak aktarılan milyarlarca dolarlık destek bir işe yaramazken, çok iyi ölçülüp biçilmiş milyon dolarlık destekleme programları nokta atışı ile çok etkili ve sonuç odaklı olabiliyor.

Şimdi diyeceksiniz ki dünyanın bir ucundaki Avustralya'dan bize ne?

Hemen söyleyelim...

Avustralya, uyguladığı bu yenilikçi politikaların da etkisiyle dünyanın en büyük kırmızı et ihracatçısı konumunda. (Dana ve keçi eti ihracatında dünya birincisi, koyun eti ihracatında dünya ikincisi ve hayvan ihracatında dünya üçüncüsü)

2016 yılında Avustralya 5,6 milyar dolarlık taze, soğutulmuş ve dondurulmuş sığır eti ihraç etti.

Bu rakam küresel sığır eti ihracat hacminin yaklaşık yüzde 13,3'üne denk geliyor.

İşte bu yüzden “Avustralya'dan bize ne?” deme lüksümüz yok.

Konu tarım olunca başka ülkelerde atılan adımlar ve gelişmeler bizleri de çok yakından ilgilendiriyor.

Tarımda üretimden pazarlamaya kadar oyunun kuralları yeniden şekilleniyor.

İrfan Donat

Bloomberg HT Tarım Editörü

idonat@bloomberght.com