Yozgat TSO/ Çelik: Uzak Doğu'da üretim yapan firmalar Türkiye'ye yatırım yapmaya istekli
Türkiye ekonomisinde koronavirüs seferberliği kapsamında Yozgat Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sinan Çelik Bloomberg HT'ye özel kaleme aldı...
Tüm dünyada olduğu gibi pandemi ülkemizde de ekonomik olarak bir durgunluğa sebep oldu. Bu durgunluktan çıkarken ülke ekonomisi aldığı yaraları, acıları ayağa kalktığında hissedecek.
Ekonomideki daralma neticesinde birçok sektörün dip yapması, üretim sektörlerinden bir kısmının faaliyetlerine devam edemeyecek olması gibi problemler olasıdır.
Ülkemizde yaşanan pandeminin ekonomik anlamda eksileri nasıl artıya çevrilebilir? Bu da bizim için çok önemli.
Ülkemiz de tıpkı tüm dünyada olduğu gibi ekonomik sıkıntının içerisinde bulunmaktadır ve sonuçta genel bir ekonomik kriz yaşanmaktadır.
Krizler de her zaman fırsatlar doğurur.
Bu fırsatlar neler olabilir, bunu şöyle sıralayabiliriz;
Çin ve Uzak Doğuda üretim yapan firmaların Türkiye’ye yatırım yapma isteklerinin oluştuğu gözlemlenmektedir. Görüştüğümüz yabancı yatırımcı firmalardan bize bunları soranlar oluyor.
Orta Anadolu’da, Yozgat’ta özellikle dışarıdan, Çin’den yatırım yapacak firmaların Türkiye’de yatırım maliyetlerinin çok düşük olduğu ilimizi tercih edeceklerini öngörüyoruz.
Bu, bölgemiz için çok büyük bir ekonomik avantaj olabilir görüşündeyiz.
Ayrıca ülkemizde sanayileşmenin Marmara Bölgesinde toplandığını görmekteyiz. Korona salgını bir kez daha şunu gösterdi; sanayinin ve üretimin Anadolu’ya yayılmasının gerektiğini.
Bu tür beklenmedik durumlarda, salgın ve diğer kriz anlarında şunu gördük ki bir bölgede sanayinin yoğunlaşması ciddi bir risk taşımaktadır.
Hükümetimizin bundan sonraki hamlelerinde özellikle sanayileşmeyi Marmara Bölgesinden mümkün olduğu kadar Anadolu’ya kaydırması gerektiği kanaatindeyiz.
Yani bu tip beklenmedik durumlarla karşılaştığımızda riskleri bu şekilde dağıtmış ve minimize etmiş olacağız, Batıya göçün de önüne geçmiş olacağız.
Bu da bizim için bir fırsat olabilir. Sanayileşmenin Anadolu’ya kaymasını; üretim maliyetlerinin düşürülmesi, dengesiz göçün önüne geçilmesi, büyük şehirlerimizdeki yaşamsal sıkıntıların bir nebze olsun rahatlatılması olarak görebiliriz.
Ülkemiz Covid19 pandemisinden en az yara alan ülkelerden biridir.
Her şeyden önce salgınla birlikte ekonomik çalkalanmada şunu gördük: İstediğiniz kadar silah ya da ileri teknoloji üretin, maske üretiminde eğer gerekli gücünüz ya da tesisiniz yoksa sınıfta kalabiliyorsunuz.
Üretmek ve üretimin çeşitliliği bir ülke için her şeyden önemlidir. Ayrıca bu süreç tarımın ne kadar önemli olduğunu da gösterdi.
Bu süreçte ülke olarak yapacağımız hamlelerden birisi olarak; dünya ekonomisinde oluşan boşlukları doldurabilmek, Orta Anadolu’daki üretim niteliğimizi ve çeşitliliğimizi artırıp, ihracata yönelmemiz olacaktır.
İç pazarın ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra dış pazara hitap etmeliyiz. Ulusal alanda ihtiyaçları belirleyip bunlarla alakalı üretim tesislerini hızlı bir şekilde Orta Anadolu’da kurmamız ve ihracatımızı artırmamız lazım.
Hem bölgesel hem de ülkemiz adına ihracatın artmasıyla ekonomideki cari açık kapanacaktır.
Bu şekilde üretip, dışarıya satıp döviz girdisi sağlanacaktır.
Mevcutta bulunan potansiyel üreticilerimizi ihracata yöneltebiliriz. Dünya ekonomisinde oluşan boşluklar, yeni niş pazarları oluşturacak. Bu alanları bizim doldurmamız lazım. Döviz girdisi ile cari açığın kapanması ile devletimiz daha güçlü olacaktır.
Bunların haricinde bu süreçte şunu gördük ki çok güçlü bir ekonomik yapımız var.
Ne kadar sarsılsak, sıkıntı çeksek de bunları aşabilecek güçte olduğumuzu düşünüyorum. Çünkü bizim ülkemizdeki sosyal dayanışma kültürü, bütün dünya ülkelerinden daha fazla. Bu zor günlerde birbirimize daha çok kenetleniyoruz ve çok daha kenetlenmemiz lazım.
Güçlü bir ülkemiz, güçlü bir ekonomimiz ve her şeyden önce bu krizden çıkmamız için genç bir nüfusumuz var. Birçok dünya ülkesi genç nüfusa sahip olamadıkları için bu üretim hamlelerini gerçekleştiremeyecek. Ülkemizde genç nüfus ile birlikte akıllı hamleler yaparsak daha hızlı ve daha güçlü olarak bu ekonomik sıkıntıdan çıkabiliriz diye düşünüyorum.
Durmadan, yılmadan bizler görevimizin başında her zamanki gibi bütün üyelerimizin hem finansal, hem idari olarak sıkıntılarında her zaman yanlarında bulunduk. Bu noktada biz TOBB ailesi olarak başta başkanımız M. Rifat HİSARCIKLIOĞLU olmak üzere 81 il ve ilçelerimizdeki tüm oda ve borsalarımızda birebir sürecin içerisinde anlık gelişmeleri raporlayarak birliğimize, başkanımızın başkanlığında raporlayıp hızlı bir şekilde karar alma mekanizmasını harekete geçirdik. Gerçekten dünyada TOBB camiası kadar güçlü bir başka teşkilat örneği veremeyiz. Camia olarak da başarılı işler çıkardığımızı düşünüyorum. Çok daha güçlü bir ekonomiye sahip, çok daha başarılı ve sağlıklı bir gelecek ülkemizindir düşünceleriyle. Sağlık ve sıhhat diliyorum.
Sinan ÇELİK
Yozgat TSO Yönetim Kurulu Başkanı