10 yıl içinde bankaları bekleyen yıkıcı dönüşüm ne?
KPMG'nin hazırladığı ‘Geleceğin Dijital Bankacılığı’ araştırması, 10 yıl içinde finans sektörünün yapı taşlarından olan bankaları bekleyen yıkıcı dönüşümün ipuçlarını veriyor. Öngörülere göre, 2030’ların bankalarının en önemli mevduatı müşterilerinin kişisel verileri olacak.
Koronavirüs salgını kurumların dijitalleşmesinin tercih değil zorunluluk olduğunu bir kez daha ortaya koyarken, bu dönemde dijitale yatırım yapan bankaların diğerlerine göre bir kaç adım daha çıktığı görülüyor. Bir çok uzmana göre, bu dönemde oluşan müşteri davranışları salgın sonrasında kalıcı hale gelecek. Peki bu noktada geleceğin bankacılığında bizi neler bekliyor? Finans sektörünü büyük bir hızla dönüştüren teknolojinin etkilerini araştıran KPMG'nin hazırladığı ‘Geleceğin Dijital Bankacılığı’ araştırması, 10 yıl içinde finans sektörünün yapı taşlarından olan bankaları bekleyen yıkıcı dönüşümün ipuçlarını veriyor. Rapora göre, koronavirüs salgınında iş modellerini hızla dijitale taşıyan ve müşterilerine ‘temassız’ bir dünya sunan bankaların yeni teknolojilerle sınavı devam edecek. Araştırmaya göre, 2030’lu yılların bankacılık işlemlerine mevduattan çok müşterilerin kişisel verileri yön verecek. Müşterilerin kazanç ve yatırımlarını değerlendirdikleri en güvenilir alan olan bankalar, 10 yıl sonra müşterilerin aynı zamanda kişisel verilerinin de korunacağı en güvenilir yer olacak. Geleneksel bankalar müşterilerinin sadece finansal varlıklarını yönetmeye devam edecek ancak geleceğin bankaları kişisel verileri yönetecek. Bankalar, müşterilerinin izniyle kişisel verilerini finansal hizmetlerden fazlası için yine onların yararına kullanıp hayatın her alanında fayda sağlayacak.