Bankaları hırpalamayalım ama birileri de 'aynaya' bakmalı
Rekabet Kurumu'nun geçtiğimiz cuma günü açıkladığı bankacılık sektörüne yönelik rekabet ihlali kararı, esasen 2001 Krizi sonrası, Türkiye'de oturtulmaya çalışılan Anglo-sakson kültürüne paralel yeni Ekonomi ve Ticaret Hukuku'na, henüz mantalite olarak hazır olmadığımızı gösterdi. Sektörlerimizin bir çoğunda, yoğun rekabet içinde çalışan şirketlerimiz arasında, geçmişten gelen bir haberleşme ve bilgi alışverişi alışkanlığı var. Bu tür fikir alışverişleri, kötü niyetli olmasa da, var olan rekabet hukuku kültürüne göre suç sayılıyor. Daha önce buna benzer bir gelişmeyi otomotiv endüstrisi yaşadı. Bugün, gündemde olan sektör bankacılık.
Muhakkak ki, sektör temyize gidecek. İlgili mahkemeler bu kararı gözden geçirecek. Bununla birlikte. Rekabet Kurumu'nun, rekabet hukuku açısından yeni bir kültürü, anlayışı oturtmak adına, cezalarda dikkatli, özenli davrandığını söyleyebilirim. Sektörlere, Türkiye'nin geçmişinden gelen bazı alışkanlıkları bırakmaları adına, bir fırsat tanınıyor. Bu nedenle, Rekabet Kurumu'nun acımasız davrandığı yönündeki değerlendirmelere kesinlikle katılmıyorum.