X
HABERLER

Babacan'dan finans kurumları için otokontrol sistemi çağrısı

Başbakan Yardımcısı Babacan, "Finansal Kurumlar Birliği'ne önemli görevler düşüyor. Sektörün sağladığı kredi oranlarının müşteriye doğru anlatılması, ürün ve kaynak çeşitliliğinin artırılması, ar-genin yapılması birliğin üstleneceği rollerdir." açıklamasında bulundu.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Şirketlerimiz artık geleceğe bakmalı ve Türkiye'yi çok daha ileri bir noktaya götürmek için hep birlikte gayret göstermeliyiz" dedi.

Finansal Kurumlar Birliği 2. Olağan Genel Kurulu'nda konuşan Babacan, son 12 yılda finans sektörünün çok hızlı bir gelişme ve toparlanma sergilediğini, bu yapısal dönüşüm kapsamında oluşan en önemli değişikliklerden birinin faktoring, finansal kiralama ve finansman şirketlerinin düzenleme, gözetimle denetiminin yeni bir hukuki çerçeveye kavuşması olduğunu anlattı.

Yaptıkları ikincil düzenlemelerle sektörün önünün açıldığını ve Finansal Kurumlar Birliği'nin hayata geçtiğini anımsatan Babacan, atılan tüm adımlarla birlikte sektörün kurumsal yapısının, rekabetçiliğinin geliştiğini, standart ve şeffaflığın arttığını vurguladı.

Banka dışı finansal kurumların hem kurumsal açıdan hem de finansal açıdan önemli bir performans gösterdiklerini, son 8 yılda banka dışı finansal kuruluşların toplam aktif büyüklüğünün 4,7, kredi hacminin de 5 katına çıktığını belirten Ali Babacan, Finansal Kurumlar Birliği çatısı altında faktoring şirketlerinin sayısının 75, finansal kiralama şirketlerinin sayısının 32 ve finansman şirketlerinin sayısının ise 13'e ulaştığını kaydetti.

"Toplamda 120 şirketimiz var. Bu 120 şirket 575 bin müşteriye ulaşmış durumda. Çalışan sayısı da 6 bin 824 kişi. Reel sektöre sağlanan kredi desteği ise yaklaşık 60 milyar lira" diyen Babacan, sektördeki gelişmenin ivme kazandığını ancak arzu edilen noktada olunmadığını söyledi.

Ali Babacan, sektörün önemli bir büyüme potansiyeli olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:

"Aslında 8 yıllık performans bunu gösteriyor. Uluslararası sermaye de sektöre giriyor. Türkiye ve sektörün potansiyeli uluslararası sermayeyi cezbediyor. Önümüzdeki dönemde Finansal Kurumlar Birliği'ne önemli görevler düşüyor. Sektörün sağladığı kredi oranlarının müşteriye doğru bir şekilde anlatılması, ürün ve kaynak çeşitliliğinin artırılması, sektörü geliştirecek araştırma ve geliştirmelerin yapılması birliğin üstleneceği rollerdir. Genel görüntüye zarar verecek, etik konularda hassasiyet göstermeyen şirketlerimizin de birlik tarafından uyarılması son derece önemli bir konudur. Sektörde bir otokontrol mekanizmasının da birlik vesilesiyle kurulması tüm şirketlerin yararına olacaktır.

Küresel piyasalara entegre olma ve hizmet ihraç etme noktasında çıtayı çok daha yukarılara taşıyan bir finans sektörü herkesin ortak arzusu, bu doğrultuda İstanbul'un bir finans merkezi haline getirilmesi için 2009'da bir Stratejik Eylem Planı hazırladık. Bu eylem planının hemen hemen tamamını bitirdik. Birçok yeni yasa çıkardık. Bunlar ülkemiz finans piyasası için çok önemliydi. Yepyeni bir Ticaret ve Borçlar Kanunu yürürlüğe soktuk. Sermaye piyasaları için yeni bir kanun çıkardık. Yepyeni bir bireysel emeklilik sistemi başlattık. DASK mekanizmasını yeniledik. Son 2 yılda Türkiye'de yaptıklarımız finans sektörünün yasal altyapısının en az 3'te 2'sini sıfırdan yazıp düzenleme şeklinde gelişti. Bunlar kolay işler değil. Finans sektörünün önünü açan pek çok düzenlemeyi yürürlüğe sokmuş durumdayız."

2 yıl gibi kısa bir sürede bunları yapabilen başka bir ülke daha olmadığını ancak, çok büyük krizlerle karşı karşıya kalan ülkelerin krizden kurtulmak için mecburiyetten bu gibi adımları attığını dile getiren Babacan, bundan sonra yapılması gerekenin iyi bir uygulama olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:

"Şirketlerimiz artık geleceğe bakmalı ve Türkiye'yi çok daha ileri bir noktaya götürmek için hep birlikte gayret göstermeliyiz. Tabii ki uygulamada bazı problemler olabilir. Bu sorunları zamanında bize iletin. Biz eleştirilere açığız. Yapılan her düzenlemenin gözden kaçan yanı olabilir. Ancak biz hep 'kurallı piyasa ekonomisi' diyoruz. Kurallar olmadığında piyasa ekonomisi, kaosu beraberinde getirebilir. Daha iyi hizmet için sektörün önünün açılması bizim amacımızdır."

Türkiye'nin G-20 ülkesi olarak gelecek yıl G-20'nin dönem başkanlığını üstleneceğini, önümüzdeki yıl küresel ekonominin gündeminin belirlenmesinde Türkiye'nin belirleyici bir rolü olacağını belirten Babacan, "Türkiye için önemli bir fırsat olacak. Türkiye adına olumsuz birtakım değerlendirmelerin olduğu bir dönemde olumlu bir şekilde anılmamızı sağlayacak" dedi.

HABERİN DEVAMI

İlginizi Çekebilir

İsrail'de salgından bu yana ilk faiz indirimi 01 Ocak 2024 Pazartesi, 18:22:44 2024'te dünyada seçimler konuşulacak 01 Ocak 2024 Pazartesi, 17:16:00 Türk-İş'ten vergide adalet çağrısı 01 Ocak 2024 Pazartesi, 16:27:00 İstanbul'da enflasyon 10 ayın zirvesinde 01 Ocak 2024 Pazartesi, 13:41:58 2024'te Türkiye'de para politikası nasıl seyredecek? 01 Ocak 2024 Pazartesi, 11:51:47 Maersk Kızıldeniz geçişlerini askıya aldı 01 Ocak 2024 Pazartesi, 09:56:36