X

Para bitince

Dünya likidite bolluğunun son demlerini yaşıyor. Herkesin aklındaki soru, gelişmiş ülkelerin merkez bankaları parasal genişlemeyi durdurmaya başladığında dünya ekonomisinde ve bizim dahil olduğumuz gelişen ülke ekonomilerinde neler olacak? Özellikle bizim ekonomimizi kırılgan hale getiren yüksek cari açığımız sayesinde bir zamanların yükselen ülkeleri BRICS şimdinin ise "Kırılgan
6'lı" ülkeleri arasına girmiş durumdayız. Dünya ekonomisinin geleceğini ve Türkiye gibi ekonomiler için ne anlama geldiğini bir toplantı için İstanbul'a gelen HSBC Group Başekonomisti Stephen King'le konuştuk. İstanbul'a gelir gelmez BloombergHT'de Akıllı Para programına katılan King, ABD Merkez Bankası'nın (FED), ABD ekonomisinin toparlanması amacıyla başlattığı parasal genişlemenin adeta antibiyotik etkisi yarattığını, finansal piyasalarda fiyatları artırırken reel ekonomide beklenen iyileşmeyi yaratmadığını söylüyor. King'e göre, nakit var ama yatırımın olmaması ile finansal piyasalar ve reel ekonomi arasında oluşan boşluk bir gün bir şekilde doldurulacak. Yani fiyatlar düşecek. Bu da
en çok "Kırılgan 6'lı" olan Türkiye, Hindistan, Endonezya, Brezilya, Güney Afrika ve Ukrayna'yı kötü
etkileyecek.

KIRILGAN 6'LAR
"Bir zamanların parlayan yıldızları olan BRICS'e girmekte zorlanırken nasıl oldu da Kırılgan 6'lıya bu kadar kolay girebildik?" sorusuna King, diyor ki: "Örnek olarak Türkiye'yi değil Hindistan'ı göstereceğim. Hindistan 3-4 yıl önce yaklaşık % 8 büyüyordu, Çin'e benzer bir hikâyesi vardı. Cari açığı yüksekti. Bugün baktığımızda Hindistan % 4 büyüyebiliyor ve cari açığı aynı yükseklikte. Bu kırılganlığın tanımı, Türkiye örneği de buna benzer. Türkiye'nin büyümesi uzun vadede yönetilemeyecek seviyelerde olabilir. Arz tarafında reformlar gerçekleşmediği için büyüme daha düşük
gerçekleşebilir. Enflasyon yüksekken sıcak para girişlerine çok ihtiyaç var.
Gelişen ülkeler bu nedenle FED'in adımlarına bağımlı hale geliyor." Bu da bizi King'in yazmış olduğu "Para Bitince" başlıklı kitabın temasına getiriyor. King, FED'in eninde sonunda tahvil alımını azaltacak olmasıyla gelişen ülkeler için kısa vadede kötümser. King'e göre bir tek Çin, düşen ihracat rakamlarına karşın iç taleple büyümeyi sağlarken aynı zamanda yapısal reformlar yapabildiği için en az etkilenmeyi başarabilmiş.

HABERİN DEVAMI

Yazarın Diğer Yazıları

Ne olursa olsun şarjınız bol olsun! 30 Kasım -1 Pazartesi ‘Merkez’in bağımsızlığı arttı’ demek için kanun lazım 30 Kasım -1 Pazartesi Seçim sonrası ekonomi ve kadın 10 Haziran 2015 Çarşamba, 15:01:58 Yeni Zelanda’nın bölgesel merkezi İstanbul olacak 30 Kasım -1 Pazartesi Seçime yerli otomobille mi gidiyoruz? 30 Kasım -1 Pazartesi