X
HABERLER

Kurtulmuş: Turist sayısı artmış ancak gelir düşmüş

Kültür ve Turizm Bakanı Kurtulmuş "Sayı artmış olmakla birlikte turizm geliri biraz düşmüş. Aşağı yukarı 640-650 dolar seviyesinde bir gelir getiriyor, bunun bin dolara çıkartılması lazım" dedi

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Başbakan Binali Yıldırım'ın ABD'ye yapacağı ziyarete ilişkin, "Ben bu geziyle vize meselesinin çözümüne ilişkin adımlar atılacağını ümit ediyorum." dedi.

Kurtulmuş, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda, editör ve muhabirlerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı, son dönemdeki gelişmeleri değerlendirdi.

Farklı turizm pazarları noktasında Endonezya ile yaşanan gelişmeleri aktaran Kurtulmuş, dünyanın en etkili haber ajanslarından biri olma hedefi doğrultusunda, Endonezce Haber Servisi ve Pasifik Merkez Ofisi'ni açan AA'yı da kutladı.

Bakan Kurtulmuş, "İnşallah gideriz orada AA'yı ziyaret ederiz. Endonezya ile ilişkileri biraz daha sıkılaştırmamız lazım. Aynı şekilde Malezya ile tabii." diye konuştu.

Başbakan Binali Yıldırım'ın bu ay içinde ABD'ye yapacağı ziyaret hatırlatılarak, "İki ülke arasındaki en önemli gündem maddeleri vize krizi ve FETÖ elebaşı Gülen'in iadesi. Bu başlıklarda ilerleme kaydedildi mi?" sorusu üzerine Kurtulmuş, 15 Temmuz'un hemen arkasından Türkiye'nin çok ciddi şekilde hazırladığı iade dosyalarını ABD'ye teslim ettiğini belirtti.

Türkiye'nin 1952'den bu yana NATO kapsamında ABD ile müttefik olduğunu anlatan Kurtulmuş, "Ortadoğu'da da stratejik müttefiksiniz. Çok yakın ilişkisi olan iki ülke. NATO'nun güney doğu kanadının amiral gemisi Türkiye aslında. Böyle ilişkisi olan iki ülkeden bahsediyoruz." dedi.

"Bir ülkenin varlığını, o ülkedeki anayasal düzene, o ülkedeki demokrasiye ihanet etmiş bir çetenin elebaşı sizin müttefikiniz olduğunu bildiğiniz bir ülkenin şehrinde oturuyor. Bırakın saklanmayı açıktan faaliyetlerini sürdürüyor. Bu kabul edilebilir bir durum değil." değerlendirmesini yapan Kurtulmuş, ABD'li mevkidaşlarından hep empati yapmalarını istediklerini aktardı.

"ABD hükümetine karşı saldırıda bulunan bir çete elebaşısı gelip Ankara'da otursa ne hissedersiniz?" sorusunu sorduklarını belirten Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"İşin bir hukuki süreci olduğunu biliyoruz ama bu hukuki süreç içerisinde en azından iade süreci sonlandırılana kadar bu adamın faaliyetlerinin durdurulması için Amerikan hukukunun müsait olduğunu biliyoruz, bu adamı engelleyin. Ama bakın adam hala yayınlar yapıyor, kendi network'ünü ayakta tutmaya çalışıyor. Bu kabul edilebilir bir durum değil. En son Adalet Bakanı açıklama yaptı. Sayın Başbakan FETÖ'nün iadesiyle ilgili talebi tekrarlayabilir. Bunu takip ediyoruz, Sayın Cumhurbaşkanımız, ABD başkanıyla bütün yaptığı görüşmelerde bu konuyu gündeme getirdi. Şimdi Türkiye'nin burada çok hassas olduğu, bunun hayati bir mesele olarak gördüğü ayan beyan açıktır. Dolayısıyla Sayın Başbakanımız da bu ziyaretinde başbakan seviyesinde FETÖ'nün iadesiyle ilgili talepleri tekrarlayacaktır. Bu bizim için önemli. ABD Türkiye ilişkilerinin sıhhatli bir şeklide devam etmesi bakımından çok önemli bir nokta. Amerikalıların bunu anlamış olduğunu ümit ediyoruz. Aksi, zaten terörist elebaşının korunup, kollanması anlamına gelir ki bu telafisi olmayan mana taşır."

- ABD ile yaşanan vize krizi

ABD ile Türkiye arasında yaşanan vize krizine de değinen Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, "Bir kızgınlık, Türkiye'ye karşı bir yaptırım vesaire bunları yapmak istiyor olabilirsiniz, bunu anlarım ama bu yapacağınız işi bile rasyonel yapmanız gerekir." ifadesini kullandı.

Vize meselesinin ABD makamlarının farklı eğilimleri sonucu ortaya çıkan tartışmaya kurban edildiğini aktaran Kurtulmuş, "Birisi kuyuya attı taşı, şimdi 50 akıllı bu taşı çıkarmaya gayret ediyor. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Rasyonel olarak Amerika'ya kazandıracağı hiçbir şey de yok." dedi.

Bu düzeyde bir vize kısıtlamasının bir adım ötesinin o ülkeyle diplomatik ilişkileri kesmek olduğunu bildiren Kurtulmuş, Türkiye ile bunu gerektirecek hiçbir husus bulunmadığını ABD'li yetkililerin daha iyi bildiğini vurguladı.

Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Amerika'nın İstanbul konsolosluğunda çalışan ve hiçbir diplomatik dokunulmazlığı olmayan bir kişinin FETÖ'yle ilişkisinin ortaya çıkmasının verdiği mahcubiyet hadi biraz daha ağırını söyleyeyim bir telaşla bu kararı aldıysa iyi tamam telaşınızı gördük, mahcubiyetinizi de anladık, bu adımı geri almanız lazım. Ben Amerikalıların kendi çıkarları açasından rasyonel düşüneceklerini tahmin ediyorum. Bu vize meselesinin de bu temaslar sonucu hallolacağını ümit ediyorum. Zaten hatırlayın ilk anda bu kararı Ankara Büyükelçisi almıştır gibi bir durum ortaya çıkmıştı sonra baktılar ki bu hiç kimsenin izah edemeyeceği bir şey arkasından 'merkezden gelen kararla alınmış bir şey' dediler. Sonra bunun doğru olmadığına ilişkin farklı mesajlar ortaya konuldu. Ben bu geziyle vize meselesinin çözümüne ilişkin adımlar atılacağını ümit ediyorum."

Vize meselesinin geçici ve anlamsız olduğuna işaret eden Numan Kurtulmuş ancak FETÖ'nün ABD'de yaşamasının Türkiye için çok önemli bir konu olduğunu yineledi.

Ziyarette her iki konunun da gündeme geleceğini anlatan Kurtulmuş, "Vize meselesinin çözümünün biraz daha kolay olduğunu düşünüyorum. Öteki ise aslında aramızdaki ilişkilerin Amerikan hukuku çerçevesinde de davranarak iade etmeleri lazım. Bu konunun bizim için ne kadar hassas olduğu bir kere daha bu görüşmelerde gündeme gelecektir." diye konuştu.

- "ABD tarafı iade için neyi bekliyor?"

ABD tarafının iade için neyi beklediğine yönelik bir soruyu yanıtlarken de bu süre içerisinde FETÖ elebaşının ABD hukukunda yer alan "ev hapsi, gözetim" gibi tedbirlere maruz bırakılabileceğini anımsatarak, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:

"Bunları yapmıyorsa, hakikaten 'neyi bekliyor?' sorusunu sormak hakkımızdır. Kaldı ki mahkemeleri görüyorsunuz, bu mahkemeler de sonuçlanacak. Bir kısmı tamamlandı, cezalar verildi. Mükerrer müebbet cezalar alanlar var. 14 kişi 5'er kez müebbet cezası aldılar. Suikast timi. Diğerleri olacak. Bütün bu çetenin üstünde yöneticisi olarak FETÖ'nün olduğu ayan beyan ortada. Hatta hiçbir şey bilmiyorlarsa bu terörist elebaşının bundan sonraki süreçlerde tutuklanan, cezaevinde bulunan FETÖ'cülerle ilgili yapmış olduğu korumacı söylemi alsalar onun dahi tek başına delil olduğun görecekler. Adam diyor ki işte 'zulmediliyor.' Kime zulmediliyor? Suikast timi... Adam tanklarla ateş açmış, Genelkurmayı, özel harekatı bombalamış, adamlar cezaevinde hapishanede diye beyefendi oradan feveran ediyor. Hiçbir şey görmedin etmedin, 15 Temmuz'u yaşamadın onunla ilgili hiçbir görüşün yok e dinle adamı. Terörist başı diye suçlanan adamı dinle. Adam zaten 'bu ekip, içeridekiler benim ekibim' diyor. 'Benim adamlarıma zulmediyorsunuz' diyor. Daha ne desin? 'Talimatı ben verdim' cümlesini söylemeyecektir herhalde. Sonuçta her şey ortadadır. Birçok irtibat noktası, Adil Öksüz, Kemal Batmaz gibi vesaire adamlar bunlarla ilgili, bu adamlar herhalde turistik seyahate gitmedi Amerika'ya. Biraz daha gidilse onların oradaki görüşmelerinin belki görüntüleri dahi ortaya çıkacak. Dolaysıyla bu kadar ortada olan bir meselede Amerikalıların bu işi sürüncemede bırakması Türkiye ile olan ilişkilerde çok ciddi bir problemi kalıcı hale getiriyor. Ben bu görüşmelerde inşallah adım atacaklarını tahmin ediyorum."

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, "Siyaset yapacaksanız doğru bir şekilde siyaset yapın. Faşist, diktatör vesaire demenin de zemini yok. Halk tarafından seçilmiş birisi." dedi.

- ABD'deki terör saldırısı

Bakan Kurtulmuş, ABD'nin New York eyaletinde yaşanan 8 kişinin hayatını kaybettiği ve ABD'yi yeni önlemler almaya yönelten terör saldırısına ilişkin bir soru üzerine, şunları söyledi:

"Terör uluslararasılaşmıştır, hedefleri ve kaynakları bakımından. Hedefleri bakımından Amerika'da da bir terör saldırısı olabiliyor. Birkaç gün evvelinde Somali'de de terör saldırısı oldu. Hiçbir yer güvenli değil. Dünyanın en güvenli, en rahat şehri neresi diyorsanız, orası da terörün muhatabıdır. Terör hedefleri bakımından artık hiçbir yer ayırt etmiyor. Hiçbir yerin kendisini güvenli hissetmemesi gerekir. Bu önemli bir gelişmedir. Daha önce öyle değildi. Terör lokaldi, Afganistan, Pakistan, bazı Ortadoğu ve bazı Latin Amerika ülkelerindeydi. Yani şu ırktan şu milletten yok. Her ırktan her bölgeden terörist var."

Kurtulmuş, DEAŞ ve PYD gibi örgütlü terör gruplarının yanında bir de son zamanlarda "yalnız kurt" diye tabir edilen, tek başına olan, teröre meyilli insanların olduğunu, bunların sayısının bilinmediğine işaret etti.

Bu kadar çetrefilli hale gelen bir konunun uluslararası düzeyde çok yakın bir işbirliği gerektirdiğine değinen Kurtulmuş, sorunun tam da burada olduğunu ifade etti.

- "Somali'de bombalar patlıyor, kimsenin kılı kıpırdamıyor"

Bakan Kurtulmuş, herkesin teröre karşı işbirliği yapalım dediğini ancak işbirliğine gelince terörü tasnif etmeye başladığını belirterek, şöyle devam etti:

"(Bize zarar vermeyen teröristler, zarar veren teröristler, hatta bizim kullanabileceğimiz teröristler) diye tasnif yapıyor. Hatta terör bölgelerini tasnif ediyor. 'Şu bölgede terör çıkarsa bu bizi ilgilendirmez' diyor. Somali'de bombalar patlıyor, yüzlerce insan ölüyor, kimsenin kılı kıpırdamıyor. Çünkü orası Somali. Ayrıca daha vahimi maalesef örgütler üzerinden bazı güçler vekalet savaşları veriyor. Ekmek, su bulamayan Somali'deki insanları nerden oluyor da yüz binlerce dolarlık ölüm silahlarını alıyorlar. Tonlarca bomba. Böyle baktığımız zaman esas vahim taraf, sorun terör grupları ya da bireysel teröristlerden ziyade terörün bu anlamda desteklenmesini sağlayan anlayıştır. Terörün desteklenmesini sağlayan anlayış bitirilmediği takdirde, burada samimi bir uluslararası diyalog oluşturulmadığı takdirde terörü önlemek son derece zordur. Herkes lamı cimi olmadan vekalet savaşlarından elini çekecek. Hiçbir teröristten hiçbir ülkeye fayda gelmez."

Kurtulmuş, Avrupa'nın birçok ülkesinden maalesef PKK'nın açıktan faaliyette bulunduğunu, siyasi bürolar kurduğunu gördüklerini bildirdi.

"Çok sayıda insanın kanı elinde olan bir örgüt nasıl olur da siyasi parti gibi Avrupa'da karşılık bulabilir." diyen Kurtulmuş, teröre karşı herkesin samimi davranması gerektiğini vurguladı.

- CHP'li Tezcan'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik sözleri

"CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik ağır ithamlarda bulundu. CHP yöneticilerinden gelen son dönemdeki bu açıklamaların amacı nedir, neyi hedefliyorlar? sorusuna karşılık Kurtulmuş, bunların hiçbir amacının olmadığını, bir çaresizliğin sonucu olduğunu aktardı.

Kurtulmuş, "Son derece seviyesiz, terbiyesiz, siyasi etikle bağdaşmayan ifadeler." dedi.

- "Yolunu kaybetmiş bir siyasetçinin söyleyeceği bir şey"

Partilerin, görüşlerinin farklı olabileceğine ama siyasetin bir nezaket içinde yürütülmesi gerektiğine dikkati çeken Kurtulmuş, şu görüşlere yer verdi:

"Sayın Cumhurbaşkanımız, nihayetinde 80 milyonu temsil eden bir kişi. Onun şahsından öte şahsı manevisinin de önemli olduğunu düşünüyorum. Burada doğrudan doğruya Cumhurbaşkanına hakaret içeren bu sözler kabul edilemez. Bu doğru değildir. Siyaset yapacaksanız doğru bir şekilde siyaset yapın. Faşist, diktatör vesaire demenin de zemini yok. Halk tarafından seçilmiş birisi... Türkiye'de herkesin siyaset yapma zemini açık. Diğer ülkelerle kıyasladığınız zaman en aşırı uçların bile rahatlıkla görüşünü ifade ettiği bir ülke. Sayın Tezcan'ın bu kadar terbiyesizce bir sözü bile bu kadar açıkça meydanlarda söyleyebileceği bir ülke. Dolayısıyla burada herhangi bir diktatörlükten bahsetmek aklını peynir ekmekle yemek gibi bir şeydir. Kabul edilemez, çirkindir, yanlıştır. CHP'ye de, millete de, Türkiye'ye de faydası yok. Şaşkınlıkla ya da yolunu kaybetmiş bir siyasetçinin söyleyeceği bir şeydir bu. Söylersiniz, eleştirirsiniz, icraatlarını eleştirirsiniz... Eyvallah. Buna hiç birimizin bir şey demeye hakkı olmaz."

- "Sokak üslubu"

Kültür ve Turizm Bakanı Kurtulmuş, karanlık odakların Türkiye düşmanlığına ilişkin ise şunları kaydetti:

"Zaten dünyada karanlık bir odak Türkiye'yi izole etmeye çalışıyor. Esas üzerinde durulması gereken noktanın burası olduğunu düşünüyorum. Türkiye'yi ne ile suçluyor? Diktatörlükle, üçüncü dünya ülkesi olmakla suçluyor. Türkiye'yi her alanda köşeye sıkıştırarak o içinde gizledikleri İslam karşıtlığının dışa vurumu da Türkiye düşmanlığı olarak. Bunun çok somut hali de Erdoğan düşmanlığı olarak ortaya çıkıyor. Zaten, belki onlarca farklı merkezde üretilmiş bir İslam, Türkiye karşıtlığı var. Türkiye'nin içerisinden birilerinin de 'Biz muhalefet yapacağız' diye bu karanlık odakların işine alet olması kabul edilebilir bir şey değildir. Bunu referandum öncesinde ve sonrasına söylediler. Referandumda 'evet' oyu çıktı. 'Hayır' oyları çıksa aynı şeyi söyleyecekler miydi? 'Hayır' oyu çıkabilirdi. Millet oy verdi, kimse zorla oy vermedi ki. Bütün demokratik süreçleri tıkır tıkır işleyen bir ülkeyiz? Sokak üslubu ile diktatör, faşist vesaire dersen bunun dinlenebilir tarafı yok. Türkiye düşmanı çevrelerin ekmeğine yağ sürüyorlar."

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, "Bölgede büyük bir oyun oynanıyor, bir asır önceki dizayn yeniden yapılmaya çalışılıyor, bölge daha parçalı, bölük pörçük hale getirilmeye çalışılıyor. Bu oyunu bozacak tek ülke Türkiye, hem gücü hem şu andaki siyasi istikameti itibarıyla Türkiye, bu oyunu bozmaya gayret ediyor." dedi.

"Darbe girişiminden sonra Türkiye'den kaçan terör örgütü mensupları ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan'ın sözlerinin örtüşmesi"ne ilişkin bir soruya Kurtulmuş, "Hazin olan taraf burası. Onların söylemleri, PKK'nın söylemleri, hatta DEAŞ'ın söylemleri... Bakıyorsunuz, CHP ile benzer şeyler söylüyor. Aynı aksta, sanki onlarla beraber siyaset yapıyorlar gibi bir algı ortaya çıkıyor." yanıtını verdi.

Büyük resme bakılması gerektiğine işaret eden Kurtulmuş, "Bölgede büyük bir oyun oynanıyor, bir asır önceki dizayn yeniden yapılmaya çalışılıyor, bölge daha parçalı, bölük pörçük hale getirilmeye çalışılıyor. Bu oyunu bozacak tek ülke Türkiye, hem gücü hem şu andaki siyasi istikameti itibarıyla Türkiye, bu oyunu bozmaya gayret ediyor." ifadesini kullandı.

"Kim tahmin edebilirdi ki 7-8 ay evvel, Türkiye, merkezi Irak hükümeti ve İran ile birlikte Irak'ın kuzeyinde suni bir oluşumun ortaya çıkmasına mani olabilecek siyaset geliştirecek? Türkiye'nin böyle bir gücü var. Çok şükür de sonuç alındı." diyen Kurtulmuş, birilerinin bundan rahatsızlık duyduğuna dikkati çekti.

Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İstedikleri Türkiye şu, her şey devam etsin, Türkiye bu küresel sistemi yönlendiren beylerin sözünden çıkmasın, onların Ortadoğu'ya koymuş oldukları stratejiyi, politikayı izleyecek, bunu devam ettirebilecek bir yapıda Türkiye siyaset üretsin. O zaman bu arkadaşlar hiçbir şey söylemezler. FETÖ'cülerle, PYD'cilerle, PKK'cılarla, DEAŞ'çılarla bakıyorsunuz CHP'li bazı arkadaşlar aynı çizgiye düşmüş oluyorlar. Onlar açısından da son derece hazin."

- "Üç büyük badire yaşandı"

"Yıl sonu itibarıyla turizmde beklenen hedeflere ulaşılabildi mi? Gelecek yıl için yeni projeler, faaliyetler, alternatifler neler olacak? Diğer bakanlıklardan ne gibi katkılar bekliyorsunuz, ortak çalışmalar yapmayı düşünür müsünüz?" sorusu üzerine Kurtulmuş, "Hakikaten kolay değildi son yaşadığımız üç büyük badire. Birincisi Ruslarla aramızdaki uçak krizi, çok büyük bir olay, krizdi. Atlattığımız için Allah'a çok şükür. Ama Türkiye turizmini de doğrudan doğruya etkiledi, Türkiye ekonomisini etkiledi." dedi.

Hemen arkasından, devletin paralelize edilmesini amaçlayan FETÖ'nün darbe teşebbüsünün gerçekleştiğini hatırlatan Kurtulmuş, bunun da bertaraf edilmesine rağmen, ortaya çıkardığı büyük bir tahribatın olduğunu bildirdi.

Bakan Kurtulmuş, sonrasında ise Avrupa'daki seçimlerde aşırı sağın yükseldiğini, siyasi partilerin "İslam düşmanlığı ve Türkiye karşıtlığı" üzerinden bir dil geliştirdiğini belirtti. Kurtulmuş, bu süreçte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın alnına silah dayanmış fotoğrafın yer aldığı bir gösterinin yapıldığını ve Türk bakanlara hakaret edildiğini anımsattı. Kurtulmuş, özellikle Almanya'daki seçimler sırasında "Sakın Türkiye'ye gitmeyin, Türkiye güvenli bir ülke değil" anlamına gelecek çağrıların yapıldığını hatırlatarak, şu görüşlere yer verdi:

"Normalde bunların hepsini üst üste koyduğunuz zaman, Türkiye ekonomisinin dağılması gerekirdi. Türkiye'de turizm falan böyle bir konuşmayı yapıyor olmamamız gerekirdi. Allah'a çok şükür Türkiye ekonomisi yüzde 5 büyüme performansına tekrar geri döndü. İnşallah daha da yukarı çıkacak. Turizmde geçen sene dip noktadaydık ama ilk 9 ayın verileri açıklandı. 2 gün evvel açıklanan veriler çerçevesinde 26 milyon turist seviyesine ulaştık. Yıl sonu itibariyle 31 milyon civarında bir turistin olacağını öngörüyoruz. Gelir olarak da şu anda 21 milyar dolar civarında bir gelir var 9 ay itibarıyla, bunun da 26 milyar seviyesine çıkacağını öngörüyoruz. Bu iyi bir gelişmedir. Rakamsal olarak söylersek, 2016 yılının 9 ayına göre yaklaşık yüzde 28,7 bir gelişme olmuş. Sadece eylül ayında yüzde 40'lık bir gelişme olmuş, geçen yılın eylül ayına kıyasla."

- "Turizmin dili başka, siyasetin dili başka"

"Almanlar bu kadar konuştular ettiler, 3 milyona yakın Alman gelmiş. Rakamsal olarak bir düşüş var mı? Var ama o kadar söylemin karşısında bir tane Almanın buraya gelmemesi lazım. Bu, şunu gösteriyor, turizmin dili başka, siyasetin dili başka." diyen Kurtulmuş, İstanbul ve Antalya'ya ilk 9 ayda gelen turist sayısının 16 milyonu bulduğunu, bunların ümit verici gelişmeler olduğunu, 2017'de turizmin toparlandığını vurguladı.

Kurtulmuş, turizmin 2018'de çok daha ileri gideceğini, 2023'te "50 milyar dolar gelir, 50 milyon turist" seviyesine ulaşmayı ümit ettiklerini belirterek, bunu daha da yukarı çıkaracaklarının altını çizdi.

Hedeflerinin "bir turistin, Türkiye'ye ortalama bin dolar getirmesi" olduğunu belirten Kurtulmuş, şunları ifade etti:

"Sayı artmış olmakla birlikte turizm geliri biraz düşmüş. Aşağı yukarı 640-650 dolar seviyesinde bir gelir getiriyor, bunun bin dolara çıkartılması lazım. Bunun için de ürünlerimizi çeşitlendirmemiz lazım. Yani her şey dahil otele geliyor, adam kalıyor, deniz, kum, güneş ama farklı şeyler... Mesela kongre turizmi son derece yüksek gelir getiren alanlardan birisi. Sağlık turizmi hem burada ameliyat olmaları hem de kaplıca tedavileri vesaire gibi... Ayrıca yaşlı bakım turizmi... Bunlar uzun süre kalıyor, yanında refakatçisi oluyor, çok para harcıyor. Golf turizmi de öyle. Daha az sayıda insan geliyor ama çok para veriyor. Düğün turizmi... 5 milyon dolara kadar düğün başına kazanç getiren geçmiş tecrübeler var."

- "Her bakanlık üzerine düşeni yapıyor"

Bakan Kurtulmuş, Sağlık Bakanlığı ile sağlık turizminin geliştirilmesi konusunda bir protokol imzaladıklarına işaret ederek, aralıkta Erzurum'da kış turizminin geliştirilmesiyle ilgili bir kongre yapacaklarını belirtti. Kurtulmuş, kongre turizminin gelişmesiyle ilgili ise uluslararası bir toplantı yapacaklarına değindi.

Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Bütün bunları çeşitlendirecek bir gücümüz, imkanımız var. Bununla ilgili her bakanlık kendi üzerine düşeni yapıyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığı bu anlamda birçok alanın, özellikle yaylalar, ormanlarda birçok alanın turizme açık hale getirilebilmesi için zemin hazırlıyor. Maliye Bakanlığımızın bir hazırlığı var. Otellerin 49 yıllığına kiralanması ya da satın alınabilmesi için tahsisle ilgili yeni bir çalışma içerisinde. Her bakanlık üzerine düşeni yapıyor ve inşallah bu ürünlerimizi de çeşitlendireceğiz. Ürün çeşitlendirmede bir başka imkanımız da komşu ülkelerle ortak paketler oluşturmak. Mesele Azerbaycan-Ermenistan-Türkiye, Türkiye-İran, Türkiye-Kıbrıs-Yunanistan kruvaziyer turizminde özellikle ortak paketler oluşturarak, dünyadaki bu son derece rekabetçi turizm ortamında, Türkiye'nin farklı ürünlerle piyasaya girmesini sağlayacağız. Burada mühim olan seferberlik ruhunun ortaya çıkmasıydı.

Bu geçtiğimiz 1,5 yıllık deneyim şunu gösterdi, Türkiye'deki turizm sektörü darbelere, risklere karşı dayanıklı. Dayanıklılık testinden geçtik. Eksikleri var mı? Çok eksikleri var. Bunları da hızla tamamlayarak, ürünleri çeşitlendirerek, pazarlarımızı çoğaltarak yolumuza devam edeceğiz. Büyük, devasa rekabetçi dünya turizm pastasından payımızı almaya gayret edeceğiz."

HABERİN DEVAMI

İlginizi Çekebilir

Spot piyasada elektrik fiyatları (30.12.2023) 30 Aralık 2023 Cumartesi, 14:52:14 Türk-İş yoksulluk sınırı 47 bin lirayı aştı 30 Aralık 2023 Cumartesi, 11:57:38 Başkentray, Marmaray ve İZBAN seferleri 1 Ocak’ta ücretsiz 30 Aralık 2023 Cumartesi, 10:34:48 Yakalar beyaz maaşlar mavi 30 Aralık 2023 Cumartesi, 09:34:17 Bakanlık 2024’te yürürlüğe girecek düzenlemeleri açıkladı 30 Aralık 2023 Cumartesi, 09:24:48 Asgari ücret kararı Resmi Gazete'de 30 Aralık 2023 Cumartesi, 08:55:36