Advertisement
HABERLER ABONE OL

Otomotiv Zirvesi’nin bu haftaki konuğu BYD Türkiye Genel Müdürü İsmail Ergun oldu.

2024 yılının normalleşme yılı olacağını belirten Ergun “Özellikle ilk 3 ayda gerçekleşen yüksek satışların ardından kalan 9 ayda temponun biraz daha yavaşladığını görebiliriz. Genel olarak baktığımızda kredi kullanımının bunda önemli bir etkisi olacak ve bu noktada pazarda düşüş olması kaçınılmaz gibi görünüyor. 2024 için 850-900 bin civarında bir pazar beklentimiz var” dedi.

Ergun “Biz BYD markası olarak kendimizi bir teknoloji şirketi olarak konumlandırıyoruz ve tüm sunduğumuz ürünler de buna yönelik olarak geliştiriliyor. Elbette bu gelişmeler yaşanırken çevre de her zaman ön planda olacak. Elde edilen teknolojinin çevreci olması bir zorunluluk haline geldi. Küresel sıcaklık artışının 1,5 dereceyle sınırlandırılması gerekiyor. Yeşil Mutabakat kapsamında tüm paydaşlara büyük bir sorumluluk düşüyor. İklim değişikliğinde çevreci markalar önemli olacak. BYD’nin kendine biçtiği en önemli misyon, dünyayı bir derece soğutmak. Ülkemizde otomotiv sektöründe çevreci araçların pazardan aldığı pay artmış olsa da hala Avrupa ülkelerinin oldukça gerisinde. Bu noktada çevreci araçlara çeşitli teşvikler verilerek pazar paylarının gelişmesine katkı sağlanmalı” diye konuştu.

ErgunBYD Türkiye olarak 2023’ün son çeyreğinde Türkiye pazarında yerimizi aldık. 15 gün içerisinde 552 satış ile BYD ATTO 3 ile lansman ayımızda en çok tercih edilen ilk üç elektrikli otomobil modelinden birisi olduk. Geçtiğimiz hafta da, şarj edilebilir hibrit BYD SEAL U DM-i’ı satışa sunduk. Bu modeli Avrupa’dan önce Türkiye pazarına sunduk ve bu da Türkiye pazarının BYD için ne kadar önemli olduğunun bir işareti. Geleneksel hibritlerden farklı olarak, BYD’nin Super DM olarak isimlendirdiği elektrik odaklı şarj edilebilir hibrit teknolojisinde, başrol elektrikli motorun. Benzinli motor ise yan oyuncu olarak hikayede yer alıyor. Geleneksel hibritlerde bu denge tam tersi durumda” ifadelerini kullandı.

Ergun “Şarj edilebilir hibrit otomobiller ile yüzde 100 elektrikli otomobillerin birbirine rakip olduğunu düşünülüyor, anca durum aslında tam olarak böyle değil. Aracı kullanım amacına göre yüzde 100 elektrikli otomobiller ve şarj edilebilir hibritler, elektrifikasyon sürecinde birbirini destekleyici ve elektrifikasyon sürecini hızlandırıcı bir rol alacaklar. Daha çok uzun yolda otomobillerini kullananlar şarj edilebilir hibrit otomobilleri, şehir içi odaklı kullanım yapanlar ise yüzde 100 elektrikli otomobilleri ilk aşamada tercih edebilir” dedi.