Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in Türkiye ile ilgili Kıdemli Analisti Sarah Carlson, Türkiye'nin ödeme şoklarına karşı ilave bir dayanıklılık sağlayacak yabancı para rezervi gibi tamponlar oluşturmasının kredi notu üzerinde pozitif bir baskı yapacağını belirterek, ''Öte yandan,(iç ve dış) dengesizlikler daha uzun süre bu büyüklükte kaldığında, pozitif görünüm üzerinde baskı olacaktır. Bu dengesizliklerin daha ağırlaşması veya süresinin çok uzaması durumunda kredi notunun kendisi üzerinde de baskı oluşacaktır'' dedi.

Carlson, Moody's'in yıllık Türkiye raporunun açıklanmasının ardından telefon yoluyla düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, halihazırda Ba2 olan Türkiye'nin kredi notu görünümünün pozitif olmasının nedenini, Türkiye'nin finansal kriz süresince gösterdiği dayanıklılık ve son birkaç yılda devletin bilançosunda görülen iyileşmeler sonucu ülkenin şoklara dayanma gücünün artması olarak açıkladı.

Raporda, Türkiye'nin daha ileri gitmesinin önündeki en önemli zorluk olarak cari açık ve finansmanının ortaya konduğunun altını çizen Carlson, GSYH'nın yüzde 10'una yaklaşan ve finansmanında doğrudan yabancı yatırımın görece az bir paya sahip olduğu cari açığın, Türkiye'yi ödeme şoklarına karşı kırılgan hale getirdiğine işaret etti.

Carlson, hükümetin orta vadeli plan kapsamında açıkladığı önlemleri yakından izlediklerini, vergi politikalarıyla ilgili bazılarının kısa vadeli etkileri olduğunu ancak bu kısa vadenin ne olduğunun tam olarak bilinmediğini söyledi.

Cari açığın yapısal bir sorun olduğunun farkında olduklarını ifade eden Carlson, Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığını azaltmaya dolayısıyla cari açığın yapısal doğasını değiştirmeye yönelik enerji reformu gibi gelişmeleri de yakından izlediklerini belirtti.

-''Dış dengesizlikler, politika belirleme marjını daraltıyor''-

Carlson, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Raporda şunu söyledik: Türkiye, dış dengesizliklerin ve kendini yüksek enflasyonla gösteren iç dengesizliklerin gelişimini tersine çevirecek mali ve para politikalarını izlediği takdirde, kredi notunu yükseltmeyi düşünebiliriz. Aynı zamanda devletin ödeme şoklarına karşı ilave bir dayanıklılık sağlayacak yabancı para rezervi gibi tamponlar oluşturması da kredi notu üzerinde pozitif bir baskı yapacaktır. Öte yandan, dengesizlikleri de ciddiyetle ele alıyoruz. Bu dengesizlikler daha uzun süre bu büyüklükte kaldığında, pozitif görünüm üzerinde baskı olacaktır. Bu dengesizliklerin daha ağırlaşması veya süresinin çok uzaması durumunda kredi notunun kendisi üzerinde de baskı oluşacaktır.''

Türkiye için uluslararası ortamın Avrupa'daki borç krizi nedeniyle son yıllardakine göre daha zorlaştığına dikkati çeken Carlson, Türkiye'deki yetkililerin politika belirleme marjının son yıllara göre daraldığını belirtti.

-''TL'deki değer kayıplarının enflasyona etkisi, endişe kaynağı''-

Türkiye'de Merkez Bankası'nın yüzde 5,75 ve yüzde 12,5 arasında değişen faiz koridoru uygulamasının, basit anlamda politika faizini artırmaktan neden daha iyi bir yaklaşım olduğu konusunun kendileri için net olmadığını ancak nihayetinde kendileri için sonuçların önem taşıdığını ifade etti.

Türkiye ekonomisinin zayıflıklarından birinin de yurt içi tasarrufların, dünya ortalamalarının gerisinde olmasından kaynaklandığını dile getiren Carlson, ''Bunun cari açıkla doğrudan ilgisi var. Yurt içi tasarrufların artması, Türkiye'nin ekonomik sağlamlığını da artıracak ve dış dengesizlikleri azaltmaya yardımcı olacaktır'' diye konuştu.

Carlson, bir soru üzerine, son dönemde TL'de gözlenen değer kayıplarının enflasyon üzerindeki etkilerini ''endişe kaynağı'' olarak niteledi.