Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Suriye’yi anlamak

(Ba’de harâb-il-Basra veya Ba’s-ü ba’d-el-mevt)

Aklınızdaki, fikrinizdeki tüm malzemeyi toparlayarak düşünün: ABD’nin durumu ve pozisyonu, Suriye’yi işgale hazır mı?  Veya soruyu düzelterek soralım: SSCB’nin bakiyyesi Rusya, Suriye’nin işgaline göz yumar mı?

İlk seçenekten gidelim: Kasım ayındaki başkanlık seçimleri öncesi Obama’nın muzaffer bir başkan olabilmesi için İran’ı vurmak zorunda olan ABD, Tahran’a karşı girişeceği operasyonun arifesinde bir mıntıka temizliği (Suriye harekatı)” yapmak zorunda mı? Evet. Peki, ABD’nin bu konuda (Suriye’yi vurma iştahı) kudreti ve cesareti yerinde mi? Hayır. Hadi, daha açık soralım: ABD, ateşteki kestaneleri, elini yakma pahasına toplamayı göze alır mı? Pek tabii ki, hayır.  3. Parasal genişleme, kurumsal FED (Hazreti Bernanke), iflasın eşiğindeki Kaliforniya vs gibi bir kalemde sayabileceğimiz “manialar” dolayısıyla, Pentagon bu engelli koşuya çıkmaz; çıkmak istemez.

Yazının buraya kadar olan bölümünü “laf salatası” sayın; yukarda düzelterek sorduğumuz ikinci soruya, yani daha “reel” seçeneğe bakalım. Moskova bu işe seyirci kalır mı? “Kalır” diyenlerle yolumuzu ayırıyoruz. Onlar, bu yazının kalan bölümünü okumasalar da olur.

Şimdi; Biraz yakın tarih, kafi miktarda strateji, bir tutam da “ideologia” ile düşünelim. İslam alemi, Hıristiyan Batı’ya karşı bir, Haçlı seferlerinde “tek vücut” olmayı başardı; bir de Cemal Abd’ül Nasır’ın başını çektiği Baasçı örgütlenmeler evresinde. Baas’ın 3 önemli kalesi(Mısır, Irak ve Suriye) ortak bir tarihe sahip mi? Sahip.

Hafızanızı yoklayınız: Mazlum Arap halklarının, “neo-kolonyalist” Batı’ya karşı gücünü birleştirerek gerçekleştirdiği meydan okuma, 1967’deki Arap-İsrail Savaşı (6 gün savaşı) ile test edildi. İsrail, iyi bir “tester” olarak “ateşteki kestaneleri bir bir toparladı.” 6 Gün Savaşı’nın bir cephesinde İsrail vardı; diğer cephesinde Mısır, Ürdün ve Suriye ittifakı ve bu ittifakı “canla-başla-feragatle ve de azimle” savunan Irak, Suudi Arabistan, Sudan, Tunus, Fas ve Cezayir vardı.

6. Gün Savaşı sonunda harita şöyle değişti: Mısır, Sina Yarımadası’nı; Suriye bölgenin en fazla tatlı su kaynaklarına sahip olan Golan Tepeleri’ni; Ürdün ise bugünkü Filistin’i oluşturan Batı Şeria ve Gazze Şeridi’ni yitirdi.

Nihai sonuç: İsrail, 8 Arap ülkesinin “yürüyen-uçan-yüzen-dalan bütün savaş aparatları”nı 6 günde yok etti.

ABD, Nasır’ın öncülük ettiği “Baasçı Hareket”ten o denli ürkmüştü ki, o dönemde İsrail’in “pardon” diyerek vurduğu Amerikan Savaş gemisi USS Liberty’nin hesabına dahi girmedi. Yeter ki, Baas Hareketi bir yerden “bel” versindi. Verdi. Nasır zamansız gitti. Baas 3’ten 2 kaleye düştü: Irak  ve Suriye.

Baas’ın geride kalan 2 kolundan Irak(Saddam) 2003’te tasfiye edildi. Baas, “tek”e düştü: Suriye(Esad)

Sonucu bağlıyorum.

Ama ondan önce değerli bir dipnot vermemiz elzem: 6 Gün Savaşı’nda ABD’nin en büyük kazancı, Baas Ateşi’ni “sönümlendirmek” olmadı sadece. Soğuk savaşın en çetin yıllarında “hava savunma ve taktik taarruz”da öne geçen Rusya, Baasçı yönetimlere verdiği MİG-17 ve MİG-21’lerin İsrail’e sığınan Arap pilotlar sayesinde “klonlanarak”, ABD’ye “altın tepsi” içinde sunulmasıyla,  bu üstünlüğünü yitirdi.(21. Yüzyıldayız ve SSCB’nin bakiyyesi Rusya,  yitirdiği bu üstünlüğü henüz yeniden kazanamamış gözüküyor)

Bağlıyorum:

Suriye, bir uçağımızı vurdu. Nasıl? Tevatür(rivayet) sayılır belki ama Suriye, Türk uçağını “yeniden ABD’ye taktik üstünlük sağlayan Rus hava savunma sistemleri sayesinde” vurmuştur.

Şimdi, Rusya; 2. Dünya Savaşı sonrasında Baas sayesinde nüfuz ettiği ve gücünü sergilediği Arap coğrafyasından 2. Kez sürgüne gönderilebilir mi?

Cevabı, toparlayarak veriyorum:Rusya, Baas’ın son kalesi Suriye’yi teslim ederse Ortadoğu’dan “ebedi sürgün”ü kaçınılmaz…

Başlığa dönüyorum:

Ba’s-ü ba’d-el-mevt (ölümden sonra diriliş, yeniden varoluş, reenkarnasyon; nasıl değerlendirirseniz, öyle), bugün Arap alemi için değil, Rusya içindir. Rusya, bu oyundan çekilirse, Putin’in muhalifleri başlığın ikinci kısmını (Ba’de harâb-il-Basra/Basra Harab olduktan sonra) kendisine “bir ölüm fermanı” gibi sunabilirler. O yüzden, Rusya’ya rağmen, Suriye işgal edilemez, ortadan kaldırılamaz; Esad tasfiye edilemez.

Anlayana…


Ali Çağatay
Bloomberg HT Yayın Koordinatörü
acagatay@bloomberght.com