Avrupalı politika yapıcıların dikkati, Avrupa Birliği'nin (AB) yedi yılı kapsayan bütçe konusunda anlaşmaya varamamalarının ardından, Yunanistan'ı iflastan kurtarmak için fonları serbest bırakmaya çevrilmiş durumda.

Euro Bölgesi maliye bakanları bugün, 30 Kasım'da Yunanistan'ın kurtarılması amacıyla bu ay üçüncüsü yapılacak toplantıya hazırlanmak için bir telekonferans görüşmesi yapacak. 27 üyeli Avrupa Birliği'nin bütçe görüşmeleri ile birlikte, Yunanistan'ın mali açıdan sağlığına kavuşmasına yönelik planda da kilitlenme oldu.

Almanya Şansölyesi Angela Merkel, dün Brüksel'de basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Yunanistan sorununa çözümbulma konusunda ziyan edecek zaman yok" dedi ve "Çözüm konusunda yoğun çalışmalar yürütülüyor" şeklinde görüş bildirdi.

Yunanistan'dan bir yetkili, 22 Kasım'da yaptığı açıklamada, en az 31 milyar euroluk (40 milyar dolar) bir kurtarma fonunun serbest kalmasını sağlayacak bir anlaşmanın, önceki yüzde 120'lik borcun gayrı safi yurtiçi hasılaya oranını 2020'de yüzde 124'e yükseltebileceğini kaydetti. Aynı yetkiliye göre, mevcut yüzde 129'luk seviyeden yeni hedefe ulaşılmasının maliyetinin yaklaşık 10 milyar euroolduğunu da belirtti.

Yunanistan'ın kredilerinin önündeki temel engeli, Euro Bölgesi kreditörlerinin bu kredilere uygulayacağı faizde indirime ilişkin plan oluşturuyor. Aynı yetkili, Brüksel'de basın mensuplarına yaptığı açıklamada, faizlerde indirime gidilmesinin, bu faizleri, 17 Euro Bölgesi ülkesinin bazılarının fonlama maliyetlerinin altına düşüreceğini söyledi.

2009 yılında başlayan Yunanistan krizinin son safhası, ülkenin bütçe açıklarının gayrı safi yurtiçi hasılaya oranını yüzde 2'ye düşürmesi için son tarihi, bakanların iki yıl daha uzatarak 2016 yılına çekmesinden sonra başladı. Bu ek süre ülkenin tahmini borcunu daha da yukarıya taşıyacak ve bu durum, Uluslararası Para Fonu'nda (IMF) rahatsızlık yaratıyor. IMF, Yunanistan'a 2010 yılından bu yana sağlanan 148.6 milyar euronun üçte birini verdi.