Advertisement
HABERLER ABONE OL

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "Biz enerji başlığının siyasi gerekçelerle açılmadığı bir Avrupa Birliğine, doğalgaz ihtiyacının karşılanması adına proje gerçekleştiriyoruz. Bu doğru bir iş. Doğru yapan güçlenir, yanlış yapansanız zayıflarsınız" dedi.

Yıldız, Sheraton Otel'de gerçekleştirilen ''12. Türkiye Uluslararası Petrol ve Gaz Konferansı''nda konuştu.

Doğalgaz, kömür ve petrolün, temel enerji kaynakları olduğunu belirten Yıldız, kirlenen dünyanın çocuklar için daha az kirletilmesi konuşulmasına rağmen yenilenebilir enerji kaynaklarının egemen kaynak olmasına yönelik çalışmaların istenilen orana ulaşmadığına dikkati çekti.

Türkiye'de 60 milyar dolarlık enerji kaynakları ithalatının "külfet" olarak nitelendirildiğini ifade eden Yıldız, bunun 36 milyar dolarının kişisel araçlarda, bireysel refahta kullanıldığını, ancak toplu taşıma araçlarının çok fazla kullanılmadığını söyledi. Yıldız, ''Nimet ve külfet paylaşımı çok fazla eşit görünmüyor bu konunun yorumlanmasında" dedi.

Demokrasiyi yerleştirmek adına başka ülkelere gidenlerin bir süre sonra yer altı kaynaklarıyla karşılaştıklarını, doğru olanın, yer altı kaynağı olmayan ülkelere öncelikli olarak demokrasinin yerleştirilmesi olduğunu dile getiren Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu algıyı düzeltmenin tek yolu budur. Yoksa (Demokrasi insanların eşit idare edildiklerini zannettikleri rejimin adıdır) diyen Chomsky haklı çıkar. Bizler, petrol ve doğalgazın, bir demokrasinin istismar edildiği araç olarak değil, yalnızca insanların ihtiyacını karşıladıkları araç olarak kullanılmasının lazım geldiğini söylüyoruz. O yüzdendir ki Türkiye, bu ülkenin iradesine koyan iradeyi şu şekliyle yönlendiriyor, enerjiyi bir barışın gerekçesi olarak değerlendiriyor, enerjiyi gerginlik aracı olarak kullanmak istemiyor. Bu o kadar önemli ki... Ülkelerin saygınlığında, oluşturdukları siyasetin bütünlüğünde ve geliştirecekleri politikaların kabul görmesinde çok ciddi bir algı olarak yerleşiyor."

-"Arama faaliyetlerine 13,5 katına varan bütçe"-

Bakan Yıldız, AB ülkelerine enerji aktarımı konusunda çalışmalar yürüttüklerini anımsatarak, "Biz enerji başlığının siyasi gerekçelerle açılmadığı bir Avrupa Birliğine, doğalgaz ihtiyacının karşılanması adına proje gerçekleştiriyoruz. Bu doğru bir iş. Doğru yapan güçlenir, yanlış yapansanız zayıflarsınız" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin doğruyu yapmaya çalıştığını, attıkları imzaların da bunun gerçekleştiğini gösterdiğini vurgulayan Yıldız, şunları kaydetti:

"Her konuda uzlaşılacak diye bir kaide yok. Özellikle şunu sizlerin bilmesini isterim; TPAO ve PİGEM'in arama ve üretim faaliyetlerinin artmasıyla alakalı yasal düzenlemeler konusunda hem TPAO'nun kabiliyetlerini azaltmadan, ona dinamizm kazandırarak bir çalışmayı öngördük. Türkiye'deki ruhsatların 3'te 2'si TPAO'nun elinde. Onun rekabete açılması TPAO'yu tedirgin edici bir durum değildir. TPAO da rekabete katılsın."

Uluslararası bir şirketin TPAO'dan uygun teklif vermesi halinde onun değerlendirileceğini belirten Yıldız, "Petrol çıkartılmadığı kadar bizim değildir, çıkartıldığı kadar bize ait olacaktır. Karadeniz ve Akdeniz'deki arama faaliyetlerine 10 yıl öncesine göre 13,5 katına varan bütçe ayırdık" şeklinde konuştu.

Türkiye'de petrol bulunduğunu ancak bunun ülke ihtiyaçlarını karşılayamayacağını ifade eden Yıldız, gerçekçi davranarak petrol varsa onu bulacaklarını söyledi. Yıldız, 8 bin kilometre uzaklıktaki Kolombiya'da ve 200 kilometre uzakta bulunan ülkelerde de petrol arama faaliyetlerini sürdüreceklerini dile getirdi.

Bakan Yıldız, Türk Petrol Kanunu'nda kamuoyu ve piyasanın endişelerini giderecek işlemler yapıldığını, düzenlemenin 100 üzerinden 90 alabilecek bir konsensüs ile tamamlandığını anlatarak, Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün (PİGEM), kapasitesinin artırılmasına yönelik çalışmalara başladıklarını bildirdi.

TPAO'nun arama ve üretim faaliyetleri açısından çok ciddi bir kültür birikimine sahip olduğuna işaret eden Yıldız, bunu uluslararası çalışmalarda daha fazla göstereceğini, bir kısım ortaklıkların yapılacağını da kaydetti.

-"Doğalgaz tüketimi 2030'da 4,7 trilyon metreküpe ulaşacak"-

BOTAŞ Genel Müdürü Mehmet Konuk, 2011 yılı verilerine göre, dünya ispatlanmış doğalgaz rezervinin 208 trilyon metreküp, petrol rezervinin ise 1,6 trilyon varil olduğunun tahmin edildiğini, 2030 yılında doğalgaz, petrol ve kömürün yine en önemli enerji girdilerini oluşturması beklense de yıllık yüzde 7,6 ile yenilenebilir enerji, yüzde 2,6'lık büyüme ile nükleer enerjinin payını artıracağını söyledi.

Fosil enerji kaynakları içerisinde doğalgazın ortalama yıllık yüzde 2'yle en hızlı büyüyen yakıt olma özelliğini sürdüreceğini belirten Konuk, 2011 yılında 3,2 trilyon metreküp olan doğalgaz tüketiminin 2030 yılında 4,7 trilyon metreküpe ulaşmasının beklendiğini anlattı.

Türkiye'de ise 72 ilde doğalgaz kullanımının 46 milyar metreküpe ulaştığını vurgulayan Konuk, Türkiye'deki doğalgaz piyasasında özel sektörün ticari piyasa payının yüzde 20'yi aştığını bildirdi.

Şehirlerin ısınma amaçlı kullanımından dolayı kış-yaz kullanım farkı oluşan bu alanda depolama alanını artırmanın gerekli olduğuna dikkati çeken Konuk, Tuz Gölü Doğalgaz Yeraltı Depolama Projesine yönelik çalışmaların devam ettiğini ifade etti.

-"Samanlıkta iğne arıyor ve bulmayı başarıyorlar"-

TPAO Genel Müdür Vekili Besim Şişman, Türkiye'nin petrole ve doğalgaza olan ihtiyacının artarak devam edeceğini, bu nedenle bu kaynaklara ulaşmak veya bir yerden karşılamak zorunda olduğunu vurguladı.

Şişman, TPAO'nun Kazakistan, Azerbaycan'dan sonra Libya ve Kolombiya'da çalıştığını, Afganistan'da çalışmaya başladığını, Lübnan opsiyonunun ise hazırlandığını bildirdi.

TPAO'nun bünyesine kattığı sismik geminin Karadeniz ve Akdeniz'de çalışmalar yapacağını belirten Şişman, Shell ile Güneydoğu Anadolu Bölgesinde çalışmalarının devam ettiğini söyledi.

Türkiye'deki potansiyelin ortaya çıkarılması ve paraya dönüştürülmesi gerektiğine işaret eden Şişman, "Daha agresif ve daha saldırgan TPAO olarak yolumuza devam etmek zorundayız. Gerçekten son 10 yılda devletimizin bize kattıklarının karşılığını, bu bir öz eleştiridir, tam olarak sahaya yansıtamadık. Altını çizerek söylüyorum, bu, yer bilimcilerin başarısızlığı asla değildir. Dünyada insanlar yer altında balinalar arıyor, bizim arkadaşlarımız samanlıkta iğne arıyor, kibrit kutuları arıyor ve bulmayı başarıyorlar" diye konuştu.

Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Ekonomik İlişkiler Müdürü Büyükelçi Mithat Rende, dünya enerji haritasında Irak'ın çok önemli bir oyuncu olarak ortaya çıktığını ifade etti. Bölgedeki olumlu gelişmelerin, doğalgaz keşifleri ve İsrail'in Türkiye'den özür dilemesinin, ileri dönemde burada çok ciddi hareketlenmenin habercileri olduğunu vurgulayan Rende, Türkiye'nin bu gelişmeleri yakından izlediğini çünkü bu gelişmelerin ülkenin önemini ortaya koyduğunu dile getirdi.

Bakan Yıldız, konuşmaların ardından konferansın düzenlendiği alanda yer alan "12. Türkiye Uluslararası Petrol ve Gaz Sergisi'ni (TUROGE)" gezdi.

AA