Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, "Yıllık enflasyondaki artışın başta gıda fiyatlarından kaynaklanırken Türk Lirası'ndaki değer kaybının gecikmeli etkileri temel mal fiyatları kanalıyla çekirdek enflasyon göstergelerini olumsuz yönde etkilemeye devam etmiştir" denildi.

Kurul'un, 22 Mayıs tarihli toplantısına ilişkin yayımladığı 29 Mayıs 2014 tarihli toplantı özetinde, nisan ayında tüketici fiyatları aylık bazda yüzde 1,34 oranında arttığı ve yıllık enflasyonun 1 puanlık yükselişle yüzde 9,38 olduğu anımsatıldı.

"Yıllık enflasyondaki artış başta gıda fiyatlarından kaynaklanırken Türk Lirası'ndaki değer kaybının gecikmeli etkileri temel mal fiyatları kanalıyla çekirdek enflasyon göstergelerini olumsuz yönde etkilemeye devam etmiştir" denilen özette, gıda grubunda yıllık enflasyonun belirgin bir artışla yüzde 13,15'e yükseldiği ve bu gelişmede, yılın ilk çeyreğindeki ılımlı seyrinin aksine nisan ayında sert bir artış sergileyen meyve fiyatlarının belirleyici olduğu kaydedildi.

Özete göre, işlenmiş gıda grubunda ise yıllık enflasyondaki yükseliş daha sınırlı kaldı. Hizmet fiyatları aylık bazda yüzde 0,55 oranında artarken, grup yıllık enflasyonu yüzde 8,61 ile yatay bir seyir izledi. Meyve ve sebze dışı gıda grubundaki gelişmeler nedeniyle yiyecek hizmetleri (lokanta-otel) fiyatlarında süregelen artışların ilk çeyrek geneline kıyasla yavaşladığı gözlendi. Bu dönemde kira, ulaştırma ve haberleşme gruplarında görece ılımlı bir seyir izlenirken, diğer hizmet kalemlerinde (sağlık ve eğitim grupları başta olmak üzere) yıllık enflasyondaki yükselişin devam ettiği görüldü.

Mevsimsellikten arındırılmış veriler, hizmet grubu enflasyonu ana eğiliminde ek bir ivmelenme olmaksızın yüksek düzeylerin korunduğuna işaret etti. Temel mal grubu yıllık enflasyonu nisan ayında 1,06 puanlık bir artışla yüzde 11,10'a yükseldi. Türk Lirası'ndaki birikimli değer kaybı sonucunda dayanıklı tüketim mallarında yıllık enflasyon yüzde 15,87'ye ulaştı. Bu grupta, otomobil ve beyaz eşya fiyatlarındaki artış eğilimi yavaşlarken mobilya fiyatları belirgin bir artış kaydetti. Giyim fiyatları ise nisan ayında mevsimsel ortalamaların üzerinde bir artış sergiledi ve grup yıllık enflasyonu yüzde 7,61'e yükseldi.

Nisan ayı gelişmeleri döviz kuru etkilerinin, belirli gruplarda hafiflemekle birlikte, temel mal grubu geneline yayıldığına işaret etti. Bu doğrultuda temel mal grubu, çekirdek enflasyon göstergelerinin ana eğilimindeki yükselişin başlıca sürükleyicisi oldu.

2014 yılının ilk çeyreğine ilişkin veriler iktisadi faaliyette ılımlı bir artışa işaret ediyor. Üretim tarafından değerlendirildiğinde, sanayi üretim endeksi ocak ayındaki artışın ardından, şubat ve mart aylarında sınırlı oranda azaldı. Böylece, ilk çeyrekte üretim bir önceki çeyrek ortalamasının yüzde 1,4 oranında üzerinde gerçekleşti ve dönemlik bazda istikrarlı artış eğilimini devam ettirdi. Gelecek dönemde de ihracatın desteği ve yurt içi talepteki ılımlı seyir ile üretimdeki artışın devam etmesi öngörüldü.

Harcama tarafına ilişkin verilerin, ilk çeyrekte özel kesim talebinin dayanıklı mallar tüketimi ve özel makine-teçhizat yatırımı kaynaklı olarak zayıfladığına işaret ettiği belirtilen özette, şunlar kaydedildi:

"Dayanıksız mallar tüketimi ve inşaat yatırımlarına ilişkin veriler olumlu seyretmektedir. İlk çeyrekte, tüketim malları ithalatının alt kalemleri incelendiğinde binek otomobil ithalatında belirgin bir düşüş, dayanıklı ve yarı dayanıklı mallar ithalatında ise daha ılımlı bir düşüş gözlenirken, dayanıksız mallar ithalatı artmaya devam etmektedir. Bu dönemde, dayanıklı tüketim malları üretimi bir önceki çeyreğe göre gerilerken dayanıksız mallar üretimi artmaya devam etmektedir. Makine-teçhizat yatırımlarına ilişkin göstergelerden taşımacılık hariç yatırım mallarının üretimi ve ithalatı gerilemiştir. İnşaat yatırımlarına ilişkin veriler ise inşaat yatırımlarındaki artışın sürdüğünü göstermektedir.

Belirsizlik algısındaki azalma, güven endekslerinde gözlenen toparlanma ve Türk Lirası'ndaki değer kazancı ile birlikte tüketim talebindeki toparlanmanın desteğiyle yurt içi talebin ikinci çeyrekten itibaren kademeli bir artış eğilimine gireceği düşünülmektedir. İkinci çeyreğe ilişkin TCMB İktisadi Yönelim Anketi (İYA), PMI (Satın alma yöneticileri endeksi), krediler ve ithalat göstergeleri bu toparlanmanın ılımlı olacağına işaret etmektedir."


- "Talep bileşenlerinin mevcut görünümünün enflasyon baskılarını sınırlaması ve cari işlemler açığındaki iyileşmeyi desteklemesi beklenmekte"

"Son dönem verileri ihracatın büyüme eğilimini 2014 yılı ilk çeyreğinde de koruduğunu göstermektedir" denilen özette, altın hariç ihracat miktar endeksinin mart ayında da artış gösterdiği ve böylece ilk çeyrekte bir önceki çeyrek ortalamasının üzerinde seyrettiği belirtildi.

Özette, son dönemde anket göstergelerinin işaret ettiği küresel ölçekteki toparlanmanın ve dünya ticaretindeki canlanmanın etkileriyle gelecek dönemde ihracatın olumlu bir seyir izlemesinin beklendiği ifade edildi.

PMI ve İYA ihracat siparişi göstergelerinin de bu beklentiyi desteklediği kaydedilen özette, şu değerlendirmelere yer verildi:

"Mevsimsel etkilerden arındırılmış verilere göre toplam ve tarım dışı işsizlik oranları 2014 yılının şubat döneminde gerilemiştir. Bu dönemde, işsizlik oranlarının azalması tarım dışı istihdamda meydana gelen güçlü artıştan kaynaklanmıştır. İYA göstergeleri arasında yer alan toplam istihdam beklentisi ise mevsimsellikten arındırılmış verilere göre iyimser beklentiler yönündeki eğilimini sürdürmektedir. Özetle, son dönemde açıklanan veriler yurt içi özel kesim nihai talebinin ılımlı bir seyir izleyeceğini; net ihracatın dış talepteki toparlanmanın da etkisiyle büyümeye olumlu katkı yapacağını göstermektedir. Talep bileşenlerinin mevcut görünümünün enflasyon baskılarını sınırlaması ve cari işlemler açığındaki iyileşmeyi desteklemesi beklenmektedir.

ürkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, Döviz kuru hareketlerinin gecikmeli etkileri ve gıda fiyatlarının olumsuz seyri nedeniyle enflasyonun bir müddet daha hedefin belirgin olarak üzerinde seyretmesi öngörülürken, "Kurul, bu süreçte enflasyon beklentilerini, fiyatlama davranışlarını ve enflasyonu etkileyen diğer unsurları yakından izleyecek ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki sıkı duruşu sürdürecektir" denildi.

Kurul'un 22 Mayıs 2014 tarihli toplantısına ilişkin yayımladığı 29 Mayıs 2014 tarihli toplantı özetinde, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) varlık alımına dair belirsizliklerin yakın dönemde büyük ölçüde azalmış olması ve küresel büyümedeki toparlanma ile birlikte küresel finansal piyasalarda risk algılamalarında düzelmeler yaşandığı anımsatıldı.

Özette, bu gelişmeler sonrasında, gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy akımlarında uzun bir aradan sonra sınırlı miktarlarda girişler gözlendiği belirtilirken, Türkiye'ye özgü risklerin yoğun olduğu dönemlerde bozulan risk göstergelerinin ise yurt içi ve yurt dışı belirsizliklerin azalması ile birlikte iyileşme sergilediği kaydedildi.

Son dönemde gözlenen bu belirsizlik azalması ve risk primi göstergelerindeki iyileşme sonucunda tüm vadelerde piyasa faizlerinde düşüşler yaşandığı aktarılan özette, Kurul'un, bu gelişmeler çerçevesinde, bir hafta vadeli fonlama faizinde ölçülü bir indirime gidilmesine karar verdiği hatırlatıldı.

Özette, getiri eğrisinin, bu karardan sonra da yataya yakın seyretmesi ile para politikasındaki sıkı duruşun devam edeceği vurgulanırken, şu değerlendirmelere yer verildi:

"Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarını yakından takip etmektedir. Önümüzdeki dönemde tüketici kredilerindeki yavaşlamanın ve özel kesim talebindeki ılımlı seyrin maliyet şoklarının enflasyon üzerindeki etkisini sınırlaması beklenmektedir. Ayrıca ocak ayında gerçekleştirilen güçlü ve önden yüklemeli parasal sıkılaştırma ve yakın dönemde azalan belirsizliklerin katkısı ile ilk çeyrekte Türk Lirası'nda yaşanan değer kaybının büyük bir kısmı geri alınmıştır.

Kurlardaki bu gelişmenin enflasyon görünümü üzerinde olumlu katkı yapacağı değerlendirilmektedir. Bununla birlikte, döviz kuru hareketlerinin gecikmeli etkileri ve gıda fiyatlarının olumsuz seyri nedeniyle enflasyonun bir müddet daha hedefin belirgin olarak üzerinde seyretmesi beklenmektedir. Kurul, bu süreçte enflasyon beklentilerini, fiyatlama davranışlarını ve enflasyonu etkileyen diğer unsurları yakından izleyecek ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki sıkı duruşu sürdürecektir."

Özette, Kurul'un, sıkı para politikası duruşunun ve alınan makro ihtiyati önlemlerin etkisiyle kredi büyüme hızlarının makul düzeylerde seyrettiği vurgulanırken, kredi alt kalemleri incelendiğinde tüketici kredileri ve kredi kartları büyüme oranlarında belirgin bir yavaşlama gözlendiği ve ticari kredi büyüme oranında ise geçmiş yıllardaki ortalama patikasına yakın bir seyir izlediği aktarıldı.


- "Orta Vadeli Program'ın gerektirdiği yapısal düzenlemelerin hayata geçirilmesi büyük önem taşımakta"

Kurul'un, kredi büyüme kompozisyonundaki bu olumlu eğilimin finansal istikrara, dengelenme sürecine ve enflasyondaki düşüşe katkı yapacağına işaret edilen özette, "Son dönemde açıklanan veriler de bu gelişmelerle uyumlu olarak yurt içi özel kesim nihai talebinde ılımlı bir seyre işaret etmektedir. Net ihracatın ise Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dış talepteki toparlanma ve reel kur gelişmelerinin sonucunda büyümeye olumlu katkı yapması beklenmektedir. Kurul, talep bileşenlerinin mevcut görünümü altında 2014 yılında toplam talep koşullarının enflasyon baskılarını sınırlayacağını ve cari işlemler açığında belirgin bir iyileşme gözleneceğini tahmin etmektedir" denildi.

Küresel para politikalarına dair belirsizliklerin azalmış olsa da halen tam olarak ortadan kalkmadığı belirtilen özette, Fed'in politika faizinde artırıma gitmesine dair zamanlamaya ve hıza ilişkin beklentilerin finansal piyasalarda fiyatlamalar için önem arz ettiği bildirildi.

Özette, öte yandan, faiz kanalının aktarım mekanizması varlık alımlarına göre daha iyi bilindiği ve para politikasının yüksek frekanslı veriye olan bağlılığının azaldığı hatırlatılarak, bu sebeplerle faiz artırımının finansal piyasalardaki belirsizlik etkisinin varlık alımından çıkış politikasının etkisine kıyasla daha sınırlı olabileceği tahmin edildi.

Avrupa Merkez Bankası tarafından nicel genişleme uygulanmasının da sermaye akımlarını destekleyen diğer bir unsur olabileceği aktarılan özette, bu gelişmeler çerçevesinde gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarının tekrar hızlanabileceği dile getirildi.

Özette, bu senaryonun gerçekleşmesi halinde Merkez Bankası döviz rezervlerini arttırıcı yönde adımlar atabileceğine işaret edilerek, "Kurul, maliye politikasına ve vergi düzenlemelerine ilişkin gelişmeleri enflasyon görünümüne etkileri bakımından yakından takip etmektedir. Para politikası duruşu oluşturulurken, önümüzdeki dönemde mali disiplinin korunacağı ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlarda öngörülmeyen bir artış gerçekleşmeyeceği varsayılmaktadır. Maliye politikasının söz konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da güncellenmesi söz konusu olabilecektir" ifadelerine yer verildi.

Orta vadede mali disiplini kalıcı hale getirecek ve tasarruf açığını azaltacak yapısal reformların güçlendirilmesinin makroekonomik istikrarı destekleyeceği belirtilen özette, bu yönde atılacak adımların aynı zamanda para politikasının hareket alanını genişletecek ve uzun vadeli kamu borçlanma faizlerinin düşük düzeylerde seyretmesini sağlayarak toplumsal refaha olumlu katkıda bulunacağı bildirildi.

Özette, bu çerçevede, Orta Vadeli Program'ın gerektirdiği yapısal düzenlemelerin hayata geçirilmesinin büyük önem taşıdığı ifade edildi.