Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) saat 14:00'te Ağustos ayı toplantısı sonrasında faiz kararını açıklayacak.

TCMB'nin geçen ayki PPK toplantısında 50 baz puanlık indirimlerle politika faizi yüzde 8.25 ve borçlanma faizi yüzde 7.50 olmuştu. Açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranı yüzde 11.5'te ve gecelik marjinal fonlama oranı yüzde 12'de sabit kalmıştı.

Piyasada yorumlar, TCMB'nin bugün faiz indirimi yapmayacağı fakat son kez 25 baz puanlık ölçülü bir faiz indirimi olursa da bunun şaşırtmayacağı yönünde. Avrupa Merkez Bankası (AMB) Başkanı Mario Draghi'nin geçtiğimiz hafta Jackson Hole konferansında yaptığı konuşmada varlık alımlarına başlanabileceği, yani parasal genişleme (QE) sinyali vermesi sonrasında iyimserliğin artması ile, özellikle de TCMB Başkanı Erdem Başçı'nın AMB'nin genişlemeci politikalarını baz alıyor olması, az sayıda olsa da bazı analistlerin indirimin 50 baz puan olabileceği yönünde tahminde bulunmasını sağlıyor.

Ak Yatırım Uluslararası Piyasalar Müdürü Gökhan Şen, bugünkü raporunda, "Ekonomistimiz koridorda ve politika faizinde bir değişiklik beklemiyor. Ancak ilerleyen aylarda enflasyondaki tahmini düşüşe bağlı olarak faiz indirimlerinin devam edebileceğini düşünüyor. Faiz indirimi olmaması piyasanın da ortak kanaati. Kararın bu yönde olması durumunda piyasa etkisi minimum olacaktır ancak pozitif TL etkisi sebebiyle devamında TL varlıklar için de sınırlı olumlu kabul edilebilir. Tersi söz konusu olursa biraz daha fazla aksi yönde etki görmek mümkün olabilir. Daha da düz söylemek gerekirse, faiz indiriminin piyasa faizlerini düşürecek ya da TL varlıkları olumlu etkileyecek bir etki yapmasını beklemem" ifadelerini kullandı.

Saxo Capital Strateji Uzmanı Cüneyt Paksoy, BloombergHT.com'a yaptığı yorumda, "Kabineye yeni olası isimler gelmesi durumunda Genel Seçime kadar hangi ekonomik politikaların uygulanacağının bilinmemesi piyasalarda en azından kısa vadeli bir stres meydana getirebilir. TCMB alacağı kararlarda ilk olarak bu denklemin çözümüne odaklanacaktır. Enflasyon verisinin hala yüksek kaldığı da düşünüldüğünde, rasyonel bir davranış olarak bekle-gör kararı alınabilir. Fakat Fed'in faiz artırımı başlangıcı konusunda kesin bir tavır içinde olmaması ve AMB'nin Eylül'den itibaren daha agresif genişleme politikaları uygulayacağı beklentisi çerçevesinde global koşullar uygunken 25 baz puanlık ölçülü bir indirimin de sürpriz olmayacağını ve belirli oranda fiyatlandığını da görmekteyiz. Olası sürpriz sayılacak agresif faiz indirimi gelmesi durumunda ise özellikle kur tarafında kısa vadede daha belirgin ve negatif bir etki görülecektir" dedi.

Görüşlerini aldığımız özel bir bankanın önde gelen yetkililerinden biri ise, piyasanın genel olarak faiz indirimi istemediğini fakat 25 baz puanlık indirimi de masada tutmayı tercih ettiğini ifade ederken, "Faizlerde dünden bu yana Draghi'nin etkisi ile gelen yabancı girişi sebebiyle aşağıya doğru bir hareket gözlemliyoruz. Global ortam olumlu olduğu sürece indirim gelirse çok can acıtmayabilir. Ancak global ortam 'risk off' moduna dönecek olursa bu durumda Türkiye olarak biz en olumsuz etkilenen ülkelerden olabiliriz" dedi.

PPK'nın faiz kararı öncesinde 2 yıl vadeli gösterge tahvilin faizi, yüzde 9.27'den haftaya başlamasının ardından şu dakikalarda yüzde 9'un altına inerek yüzde 8.97'ye kadar gerilemiş durumda. Dolar/TL dünkü sert geri çekilmeyi hafif de olsa sürdürerek 2.1615'ten alıcı bulurken, Euro/TL   bugün de gerileyerek yüzde 0.2 düşüşle 2.8496 seviyesinde.

Dün yüzde 1.88'lik artış gösteren BIST 100 endeksi ise bugün yükselişi sürdürerek 81 bin puanı aşmasının ardından, dünkü kapanış seviyelerine geri dönerek 80,822.75 puanda.