Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Hukuk düzenimize dönük yapılan saldırı aslında Türkiye'de istikrara, istikrarla birlikte Türkiye'nin 12 yıl içinde başarmış olduğu büyük ekonomik hamlesine dönük de bir saldırıdır" dedi.

Davutoğlu, Başbakanlık Çankaya Köşkü'ndeki İstihdam, Sanayi Yatırımı ve Üretimi Destekleme Paketi'ne ilişkin basın toplantısında, Türkiye'nin aynı direnç ve kararlılıkla yolunda yürüyeceğini söyledi.

Dün açıklamayı planladıkları paketi, yaşanan gelişmeler dolayısıyla bugüne aldıklarını anımsatan Davutoğlu, ülkelerin kalkınmalarında hukuk düzeninin temel teşkil ettiğini vurguladı.

Hukuk düzeninin, nihayetinde temel insan hak ve özgürlüklerinin, ekonomik yatırımları da ilgilendiren ekonomik özgürlüklerin ve bu özgürlüklerin hayata geçirilmesini sağlayan kamu düzeninin, dolayısıyla güvenlik ortamının temin edilmesine bağlı olduğunu dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Dolayısıyla demokrasi, hukuk düzeni ve ekonomik kalkınma birbirlerinin mütemmim cüzleridir. Birinin olmadığı yerde diğerinin bulunması mümkün değil. Hukuk düzenimize dönük yapılan saldırı aslında Türkiye'de istikrara, istikrarla birlikte Türkiye'nin 12 yıl içinde başarmış olduğu büyük ekonomik hamlesine dönük de bir saldırıdır. Dün de çok açık görüldüğü gibi milletimiz bu saldırılar karşısında birliğini, beraberliğini muhafaza etmiş, teröre karşı toplumsal direncimizin ne kadar güçlü olduğu bir kez daha ortaya konulmuştur.

Dünya bir taraftan uluslararası terörle güvenlik sorunları yaşarken diğer taraftan bir ekonomik kriz sürecinden geçmekte. Bunu hepimiz görüyoruz. Türkiye'de de terör saldırıları ihtimali ile ekonomik hayat arasında, kamu düzeni ile ekonomik kalkınma arasındaki irtibatı sağlayan, koruyacak olan temel saik demokrasinin güçlendirilmesi, hukuk düzeninin tahkim edilmesi ve güven ve istikrarın temin edilmesidir. 7 Haziran seçimlerine giden süreçte en önemli husus bu konuda Türkiye'de 12 yılda sağlanan güven istikrar ortamının korunması, muhafaza edilmesidir. Bu çerçevede hükümetimiz bir taraftan Türkiye'de özgürlük ve güvenlik alanlarının korunmasını temin ederek, diğer taraftan da bunların hem sonucu hem de altyapısını oluşturan ekonomik kalkınmayı ve bu kalkınma yolunda atılacak adımları tam bir bütünlük içinde ortaya koymaktadır."

Özellikle Avrupa'daki ekonomik krizin gösterdiği çok açık bir gerçek olduğuna işaret eden Davutoğlu, istihdamı önceleyen, üretime dönük, sanayi yatırımlarının ve reel sektörün güçlü olduğu ekonomilerin konjonktürel krizlere daha dirençli olduklarını belirtti. Hizmet ağırlıklı ya da üretim boyutu zayıf ekonomik yapıların ise komşu bazı ülkelerde görüldüğü gibi bunlara dayanmasının çok güç olduğuna değinen Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Türkiye'nin en önemli özelliklerinden birisi Türk ekonomisinin son 12 yılda yaptığımız reformlarla çok güçlü bir üretim üssü haline gelmiş olmasıdır. Şu anda Türk ekonomisi, Orta Avrupa'da Almanya, Fransa, İtalya hattından Hindistan, Çin hattına kadar olan bölgeyi bir ekonomik havza olarak değerlendirirseniz Asya'nın, Afrika ve Avrupa'nın bu hat dışındaki en büyük üretim üssüdür. Bu üretim üssü niteliğini de korumaya kararlıyız. Bu çerçevede önemli adımlar attık. 62. Hükümet olarak da temel hedefimiz, Türkiye'nin üretim alanında yapısal bir değişim yaşayarak, yüksek teknoloji yoğunluklu üretime geçiş altyapısını kurmak, insan dokumuzu da bu çerçevede niteliksel bir değişime yöneltmek şeklinde olmuştu."

Başbakan Davutoğlu, açıklayacakları 11 ayaklı tedbir paketi ile üretimi, istihdamı teşvik edeceklerini, sanayi yatırımlarının ve reel sektörün üretim imkanlarını geliştirecek bazı önemli adımlar atacaklarını bildirdi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, toplum yararına çalışma kapsamında 120 bin yeni istihdam sağlanacağını bildirdi.

Davutoğlu, Başbakanlık Çankaya Köşkü'ndeki İstihdam, Sanayi Yatırımı ve Üretimi Destekleme Paketi'ne ilişkin basın toplantısında, atılan adımların hem gelir dağılımını düzeltecek hem de piyasadaki talebi artırarak üretimi teşvik edecek nitelik taşıdığını belirtti.

Bin 100 liranın altında emekli aylığı alanlara 100 lira seyyanen zam yapılacağını anlatan Davutoğlu, "Uygulamada ise bin liranın altında olan her bir emekli aylığına 100 lira zam yapıyoruz, bin liranın üstüne geçen aylıklarda da bin 100 liraya tamamlıyoruz. Bu, yaklaşık 4 milyar liralık katkının 5 milyon emekli vatandaşımıza aktarılması anlamına geliyor. Emeklilerimizin hayat standardının düzeltilmesi yönünde son derece önemli bir adım" diye konuştu.

Emekli olup ticaret faaliyetinde bulunan 630 bin emekli için de sosyal güvenlik destek primi olarak yüzde 15'lik kesintinin yüzde 10'a çekildiğini ifade eden Davutoğlu, aylıklara ortalama 50 liralık artış getirildiğini belirtti.

Davutoğlu, 570 binin üzerinde vatandaşın faydalandığı 145 lira olan 65 yaş aylığını, yüzde 37'lik artışla 200 liraya çıkardıklarını, söz konusu kişilere yaklaşık 342 milyon liralık kaynak aktarımının söz konusu olacağını kaydetti.

Büyüme rakamlarının açıklandığını anımsatan Davutoğlu, Türkiye ekonomisinin geçen yıl yüzde 2,9 büyüdüğünü, bu rakamın hedeflere göre mütevazı göründüğünü ancak dünya ekonomisinin büyük bir krizden geçtiğinin unutulmaması gerektiğini bildirdi. Türkiye'nin göreceli olarak Avrupa'da en hızlı büyüyen ülkeler arasında olma niteliğini koruduğunu dile getiren Davutoğlu, "Avrupa Birliğinin ortalama büyüme hızı yüzde 1,3, Avro Bölgesinin yüzde 0,8, Latin Amerika'nın yüzde 1,3. Yani Avro Bölgesi yüzde 0,8 büyürken Türkiye ekonomi yüzde 2,9, takriben Avro Bölgesinden dört misli daha fazla büyüme hızı sağlıyor. Alacağımız tedbirlerle ümit ederiz ki bu sene hem büyüme hem üretim artışı birlikte gelecek. Birer birer bu konulara yoğunlaşırsak aslında birincisi istihdam artırıcı adımlar mahiyetinde ilk olarak İŞKUR'dan işgücü desteği, yeni işçilerimizin iş hayatına başlamaları esnasında devletin işverenlere çok ciddi katkıları olacak" diye konuştu.

- İşbaşı Eğitim Programında çalışacak kursiyerlere asgari ücret ödenecek-

Özel sektör işyerlerinde 6 ay süreyle İşbaşı Eğitim Programında çalışacak kursiyerlere İŞKUR tarafından net asgari ücret ödeneceğini vurgulayan Davutoğlu, yani bir işverenin yeni bir işçi alımı için planlama yaptığında 6 aylık iş başı eğitim programı esnasında ücretlerin asgari ücret olarak İŞKUR tarafından ödeneceğini, bunun işverenlerin istihdama tevşik edilmesi yanında ciddi bir mesleki eğitim desteği olduğunu kaydetti. Bunun işçilerin niteliğini değiştirecek dev bir adım olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, şöyle konuştu:

"6 ay boyunca işverene hiçbir maliyet bu anlamda yüklenmeyecek şekilde asgari ücret İŞKUR tarafından ödenecek. İşverenin kursiyerler için yaptığı harcamalar, vergi matrahından düşürülebilecek. Yani işveren, kursiyerler için harcama yapıyor bu da vergi matrahından düşürülecek. İşbaşı Eğitim Programı sonrası kursiyerler aynı işkolunda işe alınırsa yani otomotiv sektörü, ayakkabıcılık sektöründe 6 ay eğitim alındı bu sürede ücret, asgari ücret olarak İŞKUR tarafından ödenecek, 6 ay sonra o işyerinde işe alınırsa imalat sektöründe 42 ay takriben 3,5 yıl, diğer sektörlerde ise 30 ay boyunca 2,5 yıl SGK işveren primi İŞKUR tarafından ödenecek. Yani toplamda 4 yıllık destek sağlanmış oluyor imalat sektöründe. 6 ayı eğitim olarak doğrudan İŞKUR tarafından asgari ücret şeklinde dönem dönem, 3,5 yılda SGK işveren priminin İŞKUR tarafından ödendiği dönem... Böyle bir geçiş sağlıyoruz. Önce bütünüyle İŞKUR ödüyor 6 ay, sonra 3,5 yıl SGK işveren primi ödeniyor. 4 yıllık bir destek sağlanıyor. Diğer sektörler de ise bu 6 ay artı 2,5 yıl şeklinde. 2015 Temmuz ayına kadar işbaşı eğitimine başlanmış olması halinde ilave 6 ay daha desteklerden faydalanılacak. Yani önümüzde aylarda yılın ilk yarısında istihdama daha da teşvik etmek için temmuza kadar bu işbaşı eğitimi başlanırsa, işbaşı eğitim için verilecek destek 6 ay değil 1 yıl olacak."

- Toplum yararına çalışanların sayısı artırılacak-

Davutoğlu, bugün imzalanacak kararnamede de toplum yararına çalışma kapsamında 120 bin yeni istihdam alanı oluşturulacağını söyledi.

Yatırım teşvikleri bağlamında yatırımcıya daha çok vergi indirimi sağlayacaklarını bildiren Davutoğlu, 2015 ve 2016 yıllarında yatırım dönemi için vergi indiriminin artırılacağını kaydetti. Yatırım döneminin ilk aşamada teşvik edilmesinin, daha işletme üretime geçmeden yapılacak destek anlamına geldiğini belirten Davutoğlu, yatırımcıların 2015 ve 2016 yıllarında gerçekleştirecekleri yatırım harcamaları için yatırım döneminde mevcut diğer tüm faaliyetlerinden elde edecekleri tüm kazançlarına daha yüksek miktarda vergi indirimi uygulanacağını söyledi.

Davutoğlu, şöyle devam etti:

"2015-2016 harcamaları için yatırıma katkı tutarının yatırım döneminde uygulanacak oranları birinci bölgede daha önce hiç yoktu, mevcut durumda yatırım döneminde vergi indirimi birinci bölgede yoktu şimdi yüzde 50 artırıyoruz. İkinci bölgede yüzde 10'dan yüzde 55'e, üçüncü bölgede yüzde 20'den yüzde 60'a, dördüncü bölgede yüzde 30'dan yüzde 65'e, beşinci bölgede yüzde 50'den yüzde 70'e, altıncı bölgede yüzde 80 olarak muhafaza ediyoruz. 5 milyon lira yatırım yapıldığında 4. bölgede, yatırıma katkı oranı yüzde 30'du. Bunun 450 bini yatırım döneminde, 1 milyon 50 bin lirası da işletme dönemindeydi. Yani yatırım dönemindeki oran yüzde 30 iken 5 milyon liralık yatırım için tablo bu... Ama şimdi bunu yüzde 65'e çekiyoruz. Yatırım döneminde 975 bin lira, işletme döneminde 525 bin lira. Yani yatırım döneminde daha üretime geçmeden işletme aşamasına geçmeden yapılacak desteği dördüncü bölge için yüzde 30'dan yüzde 65'e çekmiş oluyoruz. Bu yatırımlar teşvik anlamında önemli bir adım."

Yüksek teknoloji yatırımlarına tam destek vereceklerini bildiren Davutoğlu, ileri teknoloji sınıfında yer alan yatırımların, öncelikli yatırımlar kapsamına alınacağını ve 5. bölge desteklerinden yararlandırılacağını söyledi.

Detaylı olarak son 7 ay içinde en fazla üzerinde durulan hususlardan birinin bu olduğunu ifade eden Davutoğlu, üretimde yüksek teknoloji payının artırılması için teşvikleri genişleteceklerini ve yüksek teknoloji barındıran projelerin beşinci bölge desteğinden istifade edeceğini kaydetti.

Davutoğlu, orta yüksek teknoloji içeren proje ve yatırımlar bağlamında da alınacak ek tedbirin görüşülmesine devam edileceğini belirtti.

Yeni yatırımcıya daha fazla destek vergi indirimi sağlayacaklarını anlatan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"2014 yılı sonunda uygulaması sona eren vergi indirimi ve sigorta primi işveren hissesi desteğindeki yüksek oran ve süreler, 31 Aralık 2015 tarihine kadar başlanılacak yatırımlar için uygulanmaya devam edilecek. Şu anda birinci bölge için bölgesel teşvik uygulamalarında yüzde 10 olan oran yüzde 15'e, ikinci bölge için yüzde 15'den yüzde 20'ye, üçüncü bölge için yüzde 20'den yüzde 25'e, dördüncü bölge için yüzde 25'ten yüzde 30'a, beşinci bölgede yüzde 30'dan yüzde 40'a, altıncı bölgede yüzde 35'ten yüzde 50'ye çıkarıyoruz. Büyük ölçekli yatırımlarda ise bu teşvikler birinci bölgede yüzde 20'den yüzde 25'e, ikinci bölgede yüzde 25'ten yüzde 30'a, üçüncü bölgede yüzde 30'dan yüzde 35'e, dördüncü bölgede yüzde 35'ten yüzde 40'a, beşinci bölgede yüzde 40'dan yüzde 50'ye, altıncı bölgede yüzde 45'ten yüzde 60'a getirilecek."

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Finansal yapı, mali politikalar ve kalkınma birbirini destekleyen sac ayağı niteliğindedir. Bu konuda attığımız adımların bütçe disiplinine herhangi bir olumsuz etkisi olmayacak" dedi.

Davutoğlu, Başbakanlık Çankaya Köşkü'ndeki, İstihdam, Sanayi Yatırımı ve Üretimi Destekleme Paketi'ne ilişkin basın toplantısında, sigorta primi işveren hissesi desteğinin hem süre hem de oran itibariyle artırıldığını söyledi.

Mevcut desteğin bu sene sonuna kadar yapılacak yatırımlar için birinci bölgede sıfırdan 2 yıla, 2. bölgede sıfırdan 3 yıla çıkarıldığını bildiren Davutoğlu, "3. bölgede 3 yıldan 5 yıla, 4. bölgede 5 yıldan 6 yıla, 5. bölgede 6 yıldan 7 yıla, 6. bölgede 7 yıldan 10 yıla çıkarılacak. Bunlar da yatırımcıya yatırım esnasında verilen destekler" diye konuştu.

Davutoğlu, finansmana erişim, yatırım finansmanı alanının genişletilmesi ve atılacak adımlar hakkında önemli kararlar aldıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Öz sermaye ile finansmana tam destek sağlanacak. TBMM'de mart ayında kabul edilen Kanun ile öz sermaye ile finansmana vergi kolaylıkları getirilmiştir. Bu paketin en önemli unsurlarından biri. Böylece, nakdi sermaye artırımı yapan şirketler için, artırılan sermayenin belli bir kısmı her yıl kurum kazancından indirilebilecek.

Bu uygulama ile şirketlerin borç yerine öz kaynak kullanımı özendiriliyor. Yani şirketler kredi almak suretiyle bankacılık sisteminden borçlanarak yaptıkları yatırımlardan çok daha avantajlı bir şekilde öz sermayelerinin artırılması suretiyle yaptıkları yatırımlarda sermaye artırımlarında teşvik edilecek. Ekonomideki atıl kaynaklar sisteme kazandırılmış olacak. Ayni varlıkların nakde dönüştürülerek şirketin sermaye yapısı güçlendirilmiş olacak. Yeni şirket kurma ve halka arz özendiriliyor. Yurtdışında bulunan sermayenin yurtiçine çekilmesi bakımından da çok özel bir imkan sağlanmış olacak. Bu şirketlerimizin sermaye yapılarını güçlendirecek, şirketlerimizin borçluluk oranlarını ve şirket borçları üzerinden doğabilecek riskleri minimize edecek. Sermaye yapıları üzerinden de krizlere dirençli, sermaye yapısı güçlü şirketlerimizin doğuşuna vesile olacak."

- "Tasarım merkezleri de Ar-Ge merkezleri gibi desteklenecek"-

Başbakan Davutoğlu, yatırım mallarının ve ara malların vadeli ithalatında Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) oranının yüzde 6'dan yüzde sıfıra indirileceğini açıkladı.

Böylece sanayicinin girdi maliyetinin azaltıldığına işaret eden Davutoğlu, "Bu, özellikle yatırım malları ve ara mallarının maliyeti azaltılacak bir adım. Ar-Ge ve tasarıma daha fazla destek sağlanacak. Bu faaliyetler aslında tam da niteliksel dönüşümü ortaya koyan çalışmalardır. Tasarım aşaması, katkı değer itibariyle en fazla değerin, zihinsel katkının da yapıldığı bir aşama. Bu çerçevede nihai ürün kadar, o ürüne giden bütün süreçlerdeki etkin katkıyı artıracak bir dönem. Bu çerçevede tasarım merkezleri, Ar-Ge merkezleri gibi desteklenecek. Ar-Ge ve tasarım personelinin daha esnek çalışmasına olanak sağlanacak. KOBİ'lerin siparişe dayalı Ar-Ge ve tasarım faaliyetleri desteklenecek" ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, Hazine destekli kefaletin kapsamının genişletildiğini de açıklayarak, "TBMM Genel Kurulunda kabul edilen Kanun ile Hazine kaynaklarından kredi garanti kurumlarına aktarılabilecek 1 milyar lira tutarındaki kaynak, 2 milyar liraya çıkarıldı. Böylelikle Kredi Garanti Fonu aracılığıyla 20 milyar lira tutarına kadar Hazine kefaleti verilebilmesinin önü açıldı. Bakanlar Kurulu Kararı ile Hazine destekli kefalet sisteminden yararlanabileceklerin kapsamı genişletilmiş ve kapsama imalatçı KOBİ'ler ile kadın girişimciler de ilave edildi" diye konuştu.

- "İmalatçı KOBİ ve kadın girişimcilere ilave destek"-

Ahmet Davutoğlu, imalatçı KOBİ'lere ve kadın girişimcilere ilave destekler vereceklerini duyurarak, özellikle KOBİ'lerin güçlendirilmesi ve kadın girişimcilerin iş hayatındaki paylarının artırılması için özel tedbirler alınacağını kaydetti. Davutoğlu, şunları kaydetti:

"İmalatçı KOBİ'ler bağlamında mevcut durumda her bir KOBİ için 1,5 milyon lira ve her bir risk gurubu için 2 milyon lira olan kefalet limiti, imalat sektöründe faaliyet gösteren KOBİ'lerin yatırım kredileri için 2,5 milyon liraya, her bir risk grubundaki imalatçı KOBİ'ler için ise 3 milyon liraya çıkarıldı.

Ayrıca, diğer KOBİ'ler için 8 yıl olan maksimum vade, imalatçı KOBİ'ler için 10 yıla çıkarılmış, diğer KOBİ'ler için yüzde 75 olan kefalet oranı imalatçı KOBİ'ler için yüzde 80'e çıkarıldı.

Kadın girişimcilerin finansmana erişimlerinin kolaylaştırılması ve böylelikle kadın istihdamının artırılması amacıyla yeni bir düzenleme başlatıldı. Düzenleme ile kadın girişimcilerin 100 bin liraya kadar ve 5 yıl vadeli kullanacakları krediler için Kredi Garanti Fonu aracılığıyla yüzde 85 oranında kefalet imkanı sağlanacak."

- "Kalkınma Bankası yeniden yapılandırılacak"-

Başbakan Davutoğlu, Ar-Ge'ye dayalı sanayi yatırımları için özel bir proje ve finansman modeli geliştireceklerini bildirdi. TÜBİTAK tarafından, başta enerji, ulaştırma ve sağlık sektörleri olmak üzere imalat sanayisinde hazırlanan projelerin Türkiye Kalkınma Bankası aracılığı ile destekleneceğini belirten Davutoğlu, bu kapsamda fizibilite çalışmalarının da TÜBİTAK tarafından sonuçlandırılacağını dile getirdi.

Davutoğlu, bu noktada projelerin özel sektör tarafından hayata geçirileceğine dikkati çekerek, "TÜBİTAK gerektiği takdirde bu şirketlere belirli bir süre ortak olabilecek. Projenin finansmanında özel sektör öz kaynak kullanımı yüzde 20 olacak. Türkiye Kalkınma Bankası da yüzde 50'ye kadar uygun koşullu finansman desteği sağlayacak. Bütün bu çalışmalar esnasında aldığımız önemli bir karar da Türkiye Kalkınma Bankasının çok ciddi bir yeniden yapılanma süreci içine girmesidir. Türkiye Kalkınma Bankası bütün bu kalkınma, istihdam projelerini düzenlemek ve onlara yeterli desteği verebilmek için çok ciddi bir şekilde yeniden yapılandırılacak ve dünyadaki örnekleriyle rekabet edebilecek düzeye getirilecek" ifadelerini kullandı.

- "Atılan adımların bütçe disiplinine olumsuz etkisi olmayacak"-

Başbakan Ahmet Davutoğlu, paket kapsamında KOBİ'lere teminat kolaylığı da getirildiğini kaydederek, "KOBİ'lerin finansmana erişiminin artırılması amacıyla taşınırların teminat olarak kullanılmasının önündeki engelleri kaldıracak düzenlemeler yapılacak. Şimdiye kadar taşınırların teminat olarak kullanılmaması sebebiyle sadece nakti teminatların gelebileceği bir limit var, taşınırlar teminat olarak kullanıldığında özellikle finansmana erişim bakımından son derece önemli bir imkan sağlanmış olacak. Bununla ilgili hazırlanmakta olan Kanun Tasarısı önümüzdeki dönemde TBMM'ye sevk edilecek" dedi.

Davutoğlu, bir taraftan istihdamın artırılması, diğer taraftan yatırımların teşviki, vergi indirimleri ve diğer teşviklerle, en önemlisi de finansmana erişim imkanının artırılmasına dayalı kapsamlı bir teşvik paketini, sanayici ve üreticilerin hizmetine sunduklarını belirtti.

Bunların entegre ve bütüncül bir ekonomik anlayışın yansımaları olduğuna işaret eden Davutoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Biz 25 Öncelikli Dönüşüm Programını ilan ederken aslında onun ayrılmaz bir parçası olarak bu paketi de beraber çalıştık. Önümüzdeki dönemde bir taraftan olabilecek konjonktürel sorunlarla etkin bir şekilde mücadele etmeyi planlayacağız, diğer taraftan ekonomimizin büyüme performansının sürdürülmesini temin edeceğiz ama en önemlisi de uzun dönemde Türk ekonomisinin, dünyanın en büyük 10 gücü arasına girebilmesi için yapısal reformlara devam edeceğiz.

Şunu da bir kez daha vurgulamak isterim, finansal yapı, mali politikalar ve kalkınma birbirini destekleyen sac ayağı niteliğindedir. Bu konuda attığımız adımların bütçe disiplinine herhangi bir olumsuz etkisi olmayacak. Bu teşvikler aksine şu aşamada bütçe disiplini içinde atılan adımlar olmanın yanında, hemen sonrasında üretim artışının getireceği vergi artışı ile birlikte bütçemizi daha da güçlendirecek bir dönemin önünü açacaktır. Bu anlamda kısa dönemli adımlarla, orta ve uzun vadeli adımları bir bütün içinde değerlendiren bir perspektifle bakıyoruz.

25 Öncelik Dönüşüm Programı ile ilgili olarak yaptığımız açıklamada, çalışmaların 3 aylık değerlendirmesini kamuoyuna sunacağımızı belirtmiştik, bu ayın ikinci yarısında, nisan sonuna doğru bu adımların ilk 3 aylık performansı konusunda bilgilendiren kapsamlı bir kamuoyu açıklaması yapacağız. Bu paketin üreticilerimize, sanayicilerimize, girişimcilerimize hayırlı olmasını diliyorum. Yeni istihdam alanları açması ve vatandaşlarımızın bereketli bir şekilde bunlardan istifade etmesini diliyorum."

Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti'nin üç dönem kuralı nedeniyle, seçimlerden sonra Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın da aralarında bulunduğu bazı isimlerin listede yer alıp almayacağıyla ilgili, "Hiçbir şekilde ne ekonomi yönetiminde ne siyasi adalet yargı yönetiminde ne eğitimde ne dış politika yönetiminde süreklilik problem olmayacak. Bir kesinti, başka bir hükümet iş başına gelecek değil. Aynı çizgide, aynı perspektifte hükümetlerimiz görev alacak" dedi.

Başbakan Davutoğlu, Başbakanlık-Çankaya Köşkü'nde, "İstihdam, Sanayi Yatırımı ve Üretimi Destek Paketi"ni açıkladığı basın toplantısında, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı.

Davutoğlu, bir gazetecinin, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın da aralarında bulunduğu bazı isimlerin, AK Parti'nin üç dönem kuralı nedeniyle, 7 Haziran'dan sonra listede olmayacağını hatırlatarak, bu durumun ekonomi yönetimi için bir handikap olup olmadığını ve üç dönem kuralında bir esnemeye gidilip gidilmeyeceğini sorması üzerine, sağ tarafından oturan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli'ye işaret ederek, "Vallahi tamamıyla tesadüfi. Sağ tarafıma saydığınız isimler oturmuş, Cevdet Bey, durumu kurtarıyor" şeklinde ifade kullanması gülüşmelere neden oldu.

Davutoğlu, AK Parti kadrolarının, hükumetlerinin önemli bir farkının diğer hükumetlere göre çok yetişmiş insan unsuru ve devlet adamı unsuruna dayanmış olması olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:

"Son 12 yıl içinde, kabinemizde, sadece zannediyorum Ali Bey devam ediyor ve bir de Bülent Bey daha sonra katılıyor. 12 yıllık iktidar döneminde Ali Bey dışında kabinede devam etmiş olan Bakanımız yok. Ama hiçbir bakanımız bir önceki bakanımızdan farklı performans sergilemedi. Yani Ulaştırma Bakanlığında iki arkadaşımız, Sağlık Bakanlığında iki arkadaşımız, Milli Eğitim Bakanlığında 4 arkadaşımız görev aldı kademeli şekilde. Tek parti hükümeti olmasının, koalisyon olmamasının ve AK Parti içindeki uyumun göstergesinin bir sonucu olarak bütün bu uyumun, dikkat ederseniz hiçbir iş aksamadı. 2012'de ne planlanmışsa, adım adım gerçekleştirildi. Orta vadeli programlarda ne planlanmışsa bunlar hayata geçirildi ve hiçbir aksama olmadan bugünlere gelindi."

-"Süreklilik problem olmayacak"-

İki noktaya dikkati çekmek istediğini, bunun birincisinin seçim sonrasında oluşacak AK Parti hükümetlerinin de geçmiş birikim üzerinde aynı çizgiyle devam edeceğini dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Hiçbir şekilde ne ekonomi yönetiminde ne siyasi adalet yargı yönetiminde ne eğitimde ne dış politika yönetiminde süreklilik problem olmayacak. Bir kesinti, başka bir hükümet iş başına gelecek değil. Aynı çizgide, aynı perspektifte hükümetlerimiz görev alacak. Süreklilik mantığı içinde bu çizgi sürdürülecek. İkincisi, hani sağ tarafa arkadaşlarıma şimdi söylüyorum, Ali Bey, Faruk Bey, Nurettin Bey, bu arkadaşlarımız bu ekibin içinde yer olmaya devam edecek. Üç dönemin, Meclis'te çok, bu konuya özellikle üzerinde durdum, Meclis Gurup konuşmamda. Üç dönem, siyasete dinamizm getirmek içindi, yoksa birilerini siyasetten emekli etmek için değil. Bizim anlayışımızda düşüncemizde felsefemizde emeklilik diye bir şey yok. Yani siyasette de hayatta da. Emeklilik yani hukuken var ama biz son nefese kadar bu millete, bu ülkeye, insanlığa hizmet etmek için yaşayan bireyleriz. Anlayışımız budur. Dolasıyla herhalde kimse, üçü maşallah benden genç oldukları için, üç arkadaşımın da benden önce emekli olacağı kimse düşünmesin."

-"Makamlar değişse de bu ekibin birlikteliği değişmez"-

"Özetle biz ekibiz. Herkes bunu anlasın" diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz ekibiz, ekip olmaya devam edeceğiz. Süreklilik içinde çalışmaya devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın kurduğu ilk kabineden, 2002'den bu yana nasıl değişiklikler yaşanmışsa, bu değişiklikler AK Parti hükümetlerinin performansını hiç etkilememiş, arkadaşlarımızın devre dışına çıkması sonucunu doğurmamışsa, bir iki olumsuz örnek hariç, şimdi de bu ekip omuz omuza yola devam eder. Unvanlarla makamlarla bir arada değiliz, biz. Biz, ideallerle, vizyonla, ortak perspektifle bir aradayız. Dolayısıyla makamlar değişse de bu ekibin birlikteliği değişmez. Sorunuzun tabi iyi niyetli güzel soru olduğu için biraz detaylı cevap verdim, kamuoyumuz da iş dünyamızda, bütün bu yurt içindeki yurt dışındaki iş dünyasıyla ilgili çevreler de bilmelidirler ki AK Parti ekip olarak geldi. Bir ekip olarak devam ediyor. Bu ekibin hiçbir ferdinin, erken emeklilik düşüncesi ve hakkı olamaz, aynı ekip bilinci içinde de çalışmaları sürdüreceğiz."

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bu sene yüzde 4 hedefine rahatlıkla ulaşabileceğimizi düşünüyoruz ve yüzde 4 hedefini de büyüme hedefi olarak muhafaza ediyoruz" dedi.

Davutoğlu, Başbakanlık Çankaya Köşkü'ndeki, İstihdam, Sanayi Yatırımı ve Üretimi Destekleme Paketi'ne ilişkin düzenlenen basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Büyüme rakamlarına ilişkin soru üzerine Davutoğlu, açıklanan son büyüme rakamının, beklentilerinin biraz altında gerçekleştiğini ifade etti.

Bunun, gerek kurlardaki değişimler gerekse de dünya piyasalarındaki daralmayla ilgili olduğuna işaret eden Davutoğlu, Türkiye ekonomisinin performansının bu anlamda, dünyadaki benzer ekonomiler arasında en iyilerden biri olduğunu söyledi.

Euro Bölgesindeki büyümenin yüzde 0,8 olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Euro Bölgesindeki büyüme yüzde 0,8 olduğunda, bunun bizim ihracatımıza dönük etkisi malum. Tüm Avrupa Birliğinde (AB) yüzde 1,3. Yani Avro Bölgesini esas aldığımızda, neredeyse bizim dörtte birimiz kadar büyümüşler. Tüm AB, yüzde itibarıyla yarımızdan daha az. Latin Amerika gibi kalkınan bölgelerde de yine bizim ihracatımızın son dönemde artmaya başladığı... Bir daralma söz konusu. Bu şartlarda yüzde 2,9 gerçekleşti ama önümüzdeki dönemde Avrupa Merkez Bankası'nın yaptığı açıklamalar ve dünyada G20 zirvesinde alınan kararlar çerçevesinde dünya ekonomisinde genişleme, Avrupa ekonomisinde de toparlanma emareleri artıyor. Yani önümüzdeki dönemde bu daralmayı aşabilmek için tüm ülkeler, ciddi çalışmalar yapacak. Bu çerçevede de Türkiye'nin pazarlarında, başta Avrupa olmak üzere bir gelişme bekliyoruz."

Yüzde 2,9 büyümenin, geçen yılki kuraklık nedeniyle tarımdaki daralmadan da etkilendiğini vurgulayan Davutoğlu, "Tarım dışı kalkınma yüzde 3,36, sanayide yüzde 3,36, tarım dışı tüm alanlarda yüzde 3,57'ye kadar varan büyüme rakamlarına ulaştık ve bu büyüme rakamları bizim, beklentilerimizle uyumlu rakamlar" diye konuştu.

Bu yıl yağışların da iyi olduğunu ve tarım üretiminde artış beklediklerini belirten Davutoğlu, geçen yıl eksilerde seyreden tarımdaki büyüme oranlarının bu yıl artılarda seyredeceğini ifade etti. Başbakan Davutoğlu, "Baz etkisi de göz önüne alındığında biz bu sene yüzde 4 hedefine rahatlıkla ulaşabileceğimizi düşünüyoruz ve yüzde 4 hedefini de büyüme hedefi olarak muhafaza ediyoruz" dedi.

- "Paket, istihdama ve yatırımlara olumlu katkıda bulunacak"-

Paketin hem bu yılın istihdamına hem de yatırımların artmasına olumlu katkıda bulunacağını aktaran Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Dikkat ederseniz onun için, işletme dönemi yatırım teşvikleri ile yatırım dönemi teşviklerini ayırt ettim. Bir girişimci, bugün bir yatırıma karar verdiğinde, hemen teşvik oranlarında artış imkanlarından istifade edecek. Daha önceki düzenlemelerde işletme dönemi belki 1 sene, belki 2 sene, belki 3 sene sonraydı. Şimdi yatırım döneminde 4. bölge için bunu yüzde 30'dan yüzde 65'e kadar çıkardık, bunu örnek olarak zikrettiğim için. Dolayısıyla bu etkilerin zamanla orta ve uzun vadede daha da görüleceğinden ve büyüme performansımızın olumlu yönde ivme kazanacağından eminiz."

- Toplum yararına sağlanacak ilave 120 bin istihdam-

Toplum yararına sağlanacak ilave 120 bin istihdamın detaylarının ve bunun toplam istihdama katkısının sorulması üzerine de Davutoğlu, istihdam rakamlarıyla işsizlik oranları mukayese edildiğinde, Türkiye'deki istihdam artışının, aslında dünyadaki en yüksek artışlardan biri olduğunu bildirdi.

Başbakan Davutoğlu, işsizlik oranlarındaki yukarı yönlü hafif kıpırdanmaların, sanki "Türkiye'de istihdam sorunu varmış" gibi bir algı oluşturduğuna dikkati çekerek, geçen yıl, Türkiye'de bir yıl içinde 1 milyon 400 bin ilave istihdamın sağlandığını söyledi.

Bunun, Avrupa'da 2-3 yıl içinde dahi sağlanamadığına işaret eden Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Toplamda, ekonomik krizin başladığı 2008-2009 yıllarından bu yana, Türkiye'de 6 milyonu aşkın istihdam sağlandı ama bizim nüfusumuz dinamik bir nüfus. Yani istihdam için o havuzdan dışarı çıkan insan unsuru kadar içeri giren dinamik, işgücüne katılım unsuru da var. Hani havuz problemleri vardı ortaokul, lise yıllarında, giren su, çıkan suyla hesap edilen problemler. Türkiye'de işgücüne katılım süratle artıyor. Avrupa'da işgücüne katılım oranları düşerken, Türkiye'de işgücüne katılım artıyor. İstihdam da ona göre artmak durumunda. 2014'te 1,4 milyon istihdam sağlandı fakat gerek eğitim şartlarının iyileştirilmesi ve eğitilmiş nüfusun artmış olması gerek kadın istihdamının artmış olması, kadın işgücüne katılım oranının artmış olması gerekse de dinamik, genç nüfus. Bu girdi arttı. Dolayısıyla bu sebeple de işsizlik oranlarında sanki bir yükselme varmış gibi bir intiba oluyor. Halbuki istihdam imkanları, oranlarında çok ciddi iyileşmeler var. Bu toplum yararına çalışma çerçevesinde istihdam edilecek 120 bin unsurla bunun daha da olumlu yönde gelişeceğine inanıyorum."

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de toplum yararına sağlanacak ilave 120 bin istihdamın detaylarını açıkladı. Çelik, "120 bin toplum yararına çalışma fidan dikimi, ağaç dikimi ve çevre koşullarının daha da iyileştirilmesi anlamında, 81 ilimizdeki işgücü açığı da dikkate alınarak, bu alanda fiziksel olarak illerimizin durumu da dikkate alınarak, bu 120 bin kişi 81 ilimize gönderilmiş bulunuyor. Hızlı bir şekilde istihdamları sağlanacak. 2 ay içinde ağaç dikimi bir yönüyle başladı. 4 ay da ağaçların ve ormanların bakımıyla ilgilenecekler" dedi.

- Paketin maliyeti 7,5 milyar lira-

Başbakan Davutoğlu, İstihdam, Sanayi Yatırımı ve Üretimi Destek Paketi'nin toplam maliyetine ilişkin bir soru üzerine, paketin maliyetleri itibariyle çok kapsamlı değerlendirmeler, maliyet analizleri yapıldığını söyledi.

Davutoğlu, "Bu çerçevede emeklilere sağladığımız imkanlar da dahil olmak üzere yaklaşık 7,5 milyar liralık bir maliyetten bahsedebiliriz. Her birinin ayrı ayrı kalemlere indirgenmiş detaylı çalışmaları yapıldı ancak şunu ifade edeyim, bütün bu maliyet bütçe yapılanmamızda herhangi bir olumsuz sonuç doğurmayacaktır" şeklinde konuştu.

Mali disiplinin sağlandığını vurgulayan Davutoğlu, bu anlamda da hiç bir olumsuz sonuç doğuracak tablo bulunmadığını ifade etti.

Bu maliyetlerin tam yıl etkisi itibariyle dönemlere yayılacağını belirten Davutoğlu, şöyle devam etti:

"2015'te çok daha düşük düzeyde olacak. Kademeli bir şekilde bu teşvikler ve diğerlerinin getireceği yükler, yıllara sari olarak ortaya çıkacak maliyetler, bir anda ve hemen söz konusu olan maliyetler değil bunlar. Bunların getireceği vergi gelirleri, bunların uyandıracağı ekonomik canlılık, diyelim. Emeklilerimize ve yaşlılarımıza verdiğimiz, 4,7 milyar tutarındadır takriben toplam maliyeti. 4 milyar civarında, emeklilerimize seyyanen sağlanan 100 liralık yardım ve yaşlılarımızdaki artış 145 liradan 200 liraya, bu aynı zamanda ekonominin canlanması için de bir imkan teşkil edecektir. Yine 120 bin istihdam, takriben 1 milyar lirayı bulacak bir yeni maliyettir ama aynı zamanda ekonominin canlanmasına ve istihdam üzerinden üretimin artmasına vesile teşkil edecektir."

- "Zamanla GSMH'ye önemli katkılar sağlayacak"-

Başbakan Davutoğlu, bütün bu maliyetin, bütçe ve ekonomik dengeler üzerine de hiç bir olumsuz etkisi olmayacağını belirterek, "Aksine ekonomiyi canlandıran, istihdamı artıran, yatırımı teşvik eden boyutuyla vergilerde ortaya çıkacak artışla birlikte, zamanla ciddi bir gayri safi milli hasılaya da önemli katkılar sağlayacaktır" ifadelerini kullandı.

Bunların tümünün bütçe imkanlarından sağlanmayacağına işaret eden Davutoğlu, İşsizlik Fonu'ndan sağlanan imkanların da bulunduğunu söyledi.

- "Hiç bir zaman seçim ekonomisi uygulamayı düşünmedik"-

"Biz hiç bir zaman bir seçim ekonomisi uygulamayı düşünmedik. Hiç bir zaman bütçe disiplininden fedakarlık etmedik" diyen Davutoğlu, bütün bu yaptıklarının bütçe mantığı içinde ve kaynakları sağlam bir şekilde oluşturulmuş bir çerçevede hazırlandığını kaydetti.

Davutoğlu, "Ekonomimizin canlanması, üretimin artması ve dünyada daralmaya doğru giden ekonomilerin önümüzdeki dönemde özellikle G-20 Zirvesi'nde alınan kararlar çerçevesinde bir genişleme trendi içine girdiği döneme hazırlık bağlamında da önümüzde, inşallah ekonomik büyümemizin ciddi ivme kazanacağı bir dönemin işaretleri olarak bunları değerlendirmek lazım" görüşüne yer verdi.

Toplantıya Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de katıldı.

AA