Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, bugün yaptığı konuşmada para politikasında yeni bir sayfa açılacağı mesajını verdi. Enflasyon raporunu açıklayan Başçı, özellikle 2015 yılında siyasi taraftan gelen mesajlarla birlikte sıkça tartışılan para politikasında normalleşmeye hazır olduklarını söyledi.

Başçı faiz koridorunun daratılması gibi adımların yalnızca teknik kararlar olacağını ifade ederek sıkılaşma gibi algılanmaması gerektiğini söylese de, uzmanlar bu hamlenin üçlü faizden tek faize geçiş olabileceğini belirtiyorlar. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, 2010'dan bu yana üçlü faiz sistemiyle piyasalardaki sarsıntılara karşı elini güçlendirmeyi amaçlıyordu.

Başçı yeni döneme ilişkin ipuçları verdiği konuşmasında şunları söyledi: “Fed'in verdiği mesajların uzun vadeli faiz oynaklığını azaltıcı etkisi var. Bu bizim de normalleşmeye geçebileceğimiz anlamına geliyor.  Ağustos ayında teknik çalışmaları bitireceğiz. Para politikasında normalleşmeye ve sadeleşmeye hazırız."

Para politikasında sadeleşme ne anlama geliyor?

TCMB'nin para politikasında “sadeleşme ve normalleşme” diye nitelediği muhtemel adımların arasında, çoklu faizden tekli faize geçiş olduğu belirtiliyor. BloombergHT.com'a konuşan Capital Economics Gelişen Piyasa Stratejisti William Jackson, bu açıklamaların rahatlıkla “tek bir politika faizine hazırlık” olarak yorumlanabileceğini söyledi.

Bu adıma neden ihtiyaç duyuldu?

Merkez'in para politikasında sadeleşmeye geçişi, analistler tarafından yurt dışında artan risklere karşı bir hamle olarak yorumlanıyor. Bu riskler arasında Fed'in faiz artışına yaklaşması ve sıkılaşmanın muhtemelen Eylül'de gerçekleşeceği yönündeki beklentiler ilk sırada yer alıyor. Öte yandan seçimin üzerinden iki aya yakın bir süre geçmesine karşılık halen hükümetin kurulamamış olması ve jeopolitik tansiyonun artması da MB'nin üstündeki baskıyı artıran gelişmeler olarka görülüyor. Finansbank Ekonomisti Deniz Çiçek, Fed politikaları ve siyasi riskler sebebiyle para politikasında sıkılaşmaya gerek duyulacağını ifade etti.

Neden şimdi?

Başçı, adımların ayrıntılı olarak 18 Ağustos'taki Para Politikası Kurulu'nun ardından açıklanacağını ifade etti. Bu da değişikliklerin Ağustos'un sonundan itibaren yürürlüğe girebileceği şeklinde yorumlandı. Uzmanlara göre bu zamanlamanın en önemli sebebi, Fed'in faiz artışının Eylül'de gelme ihtimaliydi. Capital Economics'den Jackson, TCMB'nin 6-9 ay içerisinde sıkılaşmaya gitme ihtiyacı duyacağını ifade ederek şunları şöyledi: “Enflasyon muhtemelen yine artacak. Cari açık da TL'nin kırılganlığının artacağını gösteriyor. Bu yüzden Merkez yeni politikaların ışığında yakın zamanda sıkılaşma baskısıyla karşılacaktır.”

Bu örtülü bir faiz artışı mı?

Merkez'in bu hamlesi kimilerinin aklına, TL'deki zayıflık ve enflasyon görünümündeki artışa karşı “örtülü bir faiz artışı mı yapılıyor” sorusunu getirdi. Hali hazırda piyasaları üç ayrı faiz oranıyla etkileyen TCMB, bunlardan herhangi birine “politika faizi veya gösterge faiz” adını vermiyor. Yeni dönemde tekli gösterge faize dönülmesi halinde, bu oranın şimdi piyasanın kabul ettiği yüzde 7.50 yerine mevcut fonlama oranı olan yüzde 8.50'ye yakın olabileceği ifade ediliyor. PhillipCapital Başekonomisti Özlem Bayraktar Gökşen, politika faizlerinde yüzde 8,5 efekfik faizi aynen koruyan bir değişikliğin, bir nevi faiz artışı anlamına geleceğini ifade etti.

BloombergHT.com Editörü
Enes Tunagür
etunagur@bloomberght.com