Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı olarak Brüksel'e ilk resmi ziyareti, Türkiye'de birçok kişinin umduğu kadar verimli geçmedi.

Erdoğan'ın aralarında Suriye'de bir "güvenli bölge" kurulmasını da içeren talepleri karşılık bulmazken, Avrupa Birliği Başkanı Donald Tusk, ülke ismi vermeden yaptığı açıklamada, mülteci krizinin komşu ülkeler tarafından bir "siyasi pazarlık aracı" olarak kullanıldığını kaydetti. Avrupa'nın mülteci sorununda Türkiye'ye yardımcı olmak için vermeyi taahhüt ettiği 1 milyar euro (1.1 milyar dolar), 2 milyon Suriyeli mültecinin sınırları geçerek Türkiye'ye gelmesi sonrası ortaya çıkan 7.8 milyar dolarlık maliyetin oldukça altında kalıyor.

Türk Lirası ve Türk tahvilleri, ABD'nin faiz artırımını öteleyebileceği beklentilerinin güçlenmesinin ardından diğer gelişen piyasalarla birlikte değer kazanırken, bazı yatırımcılar, mülteci krizinin yenilelen seçimlerden, Güneydoğu'da artan terör olaylarından ve zayıflayan ekonomiden kaynaklanan endişelere katkıda bulunmasının etkisi ile, en kötü performans gösteren piyasalardan bir tanesi olan Türkiye'den uzak durmak için daha fazla neden görüyor.

Altı yatırımcı, analist ve ekonomistin, Erdoğan'ın görüşmelerin ardından Türkiye hakkında yaptığı değerlendirmeler ise şöyle;

Viktor Szabo, Londra'da Aberdeen Asset Management Plc para yöneticisi:

"Türkiye'ye 1.1 milyar dolarlık yardım mülteci krizine uzun dönemli çözüm için yetersiz. Türkiiye Suriye'de güvenli bölge oluşturulmasını istiyor ve bu durum önemli bir askeri baskı gerejtirecek. örneğin Avrupa Birliği buna hazır değil. Bu nedenle, mülteciler için yalnızca mali yardımda bulunmak Türkiye için jeopolitik riskin azalmasına yardımcı olmaya yetmeyecek. Türkiye'nin komşularının durumu iyi değil ve AB bu mülteci akınının ardından Türkiye'yi alma konsuunda daha isteksiz olacak. Bölgede Türkiye'nin faydasına olabilecek herhangi bir denklem aynı zamanda Kürt nüfusla uzlaşmayı da içermeli"

Philippe Dauba-Pantanacce, Londra'da Standard Chartered Plc kıdemli Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye ekonomisti:

"Yabancı yatırımcıların Türkiye riski fiyatlaması büyük ölçüde Güneydoğu'daki terör olaylarının yansımaları ve bunların seçimlerle bağlantısı üzerinde odaklanıyor. Suriye sorununun yayılma tehdidinina rtması ve Rusya ile son dönemde artan tansiyon da Türkiye'nin yatırımcı radarı üzerinde ağırlığını artırıyor. Bu endişeler, mültecilerin durumu konusunda AB ile anlaşmayı zorlaştırıyor."

Lutz Roehmeyer, Landesbank Berlin Investment fon yönetimi direktörü (Roehmeyer  1.1 milyar dolar tutarında gelişen piyasa tahvili yönetiyor ve beş yıldır Türkiye için 'underweight' tavsiyesi ile poizsyon tutuyor):

"Türkiye yalnızca Suriye savaşından sonra, durumun istikrar kazanması ve mültecilerin ülkelerine dönüşleri ile bilrikte maliyetlerin düşmesinin ardından fayda görecek. Türk piyasalarına dönüş için yabancı yatırımcıların baktığı temel nokta, Türk varlıklarının getirilerinin ülke para biriminin değer kaybının çok daha üzerinde olması. Şimdilerde bu dönüş noktasında değiliz. Tahvil faizi seviyesi, risk algılaması biraz azalana kadar, vadesi ne olursa olsun, yüzde 15 ya da üzeri olmalı."

Nigel Rendell, Londra'da Medley Global Advisors LLC kıdemli gelişen piyasalar analisti:

"Türkiye ve AB, birşeyler yapılması gerektiğini anladı. Bu herkes tarafından kabul edilecek insani bir inisiyatif olacak. Ancak jeopolitik risk konusunda çok fazla etkili olacağından emin değilim. Zira Suriye'deki sorun sürüyor ve bu bölgede Rusya'nın müdahalesi jeopolitik gerilimi artırıyor. Buna ek olarak, PKK sorunu ve artı elbette seçimler."

Gregory Saichin, Allianz Global Investors Europe GmbH gelişen piyasa babit getirili menkul kıymetler baş yatırım yetkilisi:

"İcra burada gerçekten önemli. Türkiye bir süre için bu insani krize dahil oldu ve önemli sayıda mülteciyi ülkeye kabul etti. Bu anlaşma, olay bölgesinde mevcut hareketi güçlendirmiş görünüyor. Rusya'nın Suriye sorununa aktif müdahalesi ile birlikte, jeopolitik baskı yükselişe geçti. Bunun sonucu, Rusya'nın beş yıllık CDS'leri Eylül sonundan bu yana 40 baz puan düşerek 340 seviyesine geldi. Türkiye'nin CDS'leri aynı dönemde 47 baz puan düşerek 281'e indi. Bu nedenle, etkili bir şekilde, piyasa bu baskıları tamamen fiyatlamış görünmüyor. Bu safhada, temkinli bir şekilde Türkiye'deki seçimlere bakıyoruz, ancak önceki seçimlerle aynı sonuç çıkma ihtimalini hissediyoruz ve bu durum Türk spreadleri üzerinde baskı oluşturuyor."

Wolfango Piccoli, Londra'da danışmanlık şirketi Teneo Intelligence idari direktörü:

"Bu durumun Türkiye'nin ülke riski üzerinde fazla etkili olacağından şüpheliyim. Kilit yönlendiriciler içeride ve siyasi belirsizlik, politika felci ve Güneydoğu'da barış sürecinin bitmesi ile ilgili. Türkiye'nin mevcut rotası finansal istikrar ve büyümeyi zayıflatırken, derinleşmiş yapısal zayıflıklara el atılmıyor. Ankara ve AB arasında mülteci sorununa ilişkin olası bir anlaşma muhtemelen sorunu çözmeyecek. En iyi ihtimalle, etkisi mülteci akınının sınırlanması şeklinde görülecek diğer bir küçük adım olacaktır. Böylesine sorunlu ve büyük bir durumda anlamlı bir anlaşmaya varılabileceğini görmek zor.



Bloomberg News