Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

Kısa bir süre önce, eksi faiz oranları için düşünülemez denilmese de, ihtimal dahilinde olmadığı düşünülürdü. Sıfır seviyesi, taban ya da nominal faizin inebileceği “alt bant” olarak kabul edilirdi.

Bugün ise Japonya'da ve Avrupa'da hatrı sayılır sayıda merkez bankası, politika faizlerini negatif bölgeye çekmiş durumda. Küresel çapta ihraç edilen tahvillerin yaklaşık üçte biri eksi faizlerde işlem görüyor. Bu şu anlama geliyor; alıcı, tahvili elinde tuttuğu için ödüllendirilmek yerine para ödüyor.

Sözü edilen rakammlar büyük. Fitch'in hesaplamalarına göre yatırımcılar, 10 trliyon dolarlık eksi faiz getirisi olan tahviller için yıllık bazda 24 milyar dolar ödüyorlar.

Az sayıda kişi bunun yakın bir zamanda değişeceğini düşünüyor ve haklılar.

Bu kişiler aynı zamanda şu kanaatlerinde de haklılar; Avrupa ve Japonya'da eksi faizlerin daha uzun süre kaldıkça, gelişmiş dünyanın diğer kısımlarındaki tahvil faizleri daha fazla aşağı yönlü baskıyla karşı karşıya kalıyorlar.

Bazı piyasa gözlemcileri daha da ileri giderek ABD'de Fed'in eninde sonunda eksi faiz politikasını benimseyeceğini düşünüyor. Bu öngörünün neden ihtimal dahilinde olmamasının sebepleri şu şekilde;

ABD ekonomisi Avrupa ve Japonya'Dan çok daha güçlü

Parlak olmaktan çok uzakta ve potansiyelini altında olmasına karşın ABD ekonomisi, Avrupa ve Japonya'dan önemli ölçüde daha güçlü durumda. Böyle olunca, Fed'in önümüzdeki aylarda faizlerde indirim yerine artırıma gitme ihtimali daha fazla oluyor. Dahası, yurt içi ekonominin görece güçlü duruşu sadece döngüsel değil, aynı zamanda yapısal; ABD ekonomisinin, önemli politika hatalarının yapılmadığını varsayarsak, diğer ikisinden büyük olasılıkla daha iyi performans gösterecektir.

Eksi faizlerin etkili olduğuna ilişkin çok az anıt var

Eksi faizlerin ekonomik faaliyetleri desteklediği yönünde çok az kanıt mevcut. Aslına bakılırsa, Japonya'dan gelen bazı sinyaller, eksi faizlerin tüketicileri daha fazla riske duyarlı hale getirdiğini işaret ediyor. Dolayısıyla büyüme karşısında engel oluşturuyor. Japonya, eksi faizlerin bu zarar verici etkisinin en ön safında bulunuyor.

Eksi faizler ilgi görmüyor

Eksi faiz sadece ilgi çekici olmamakla birlikte, halkın değişik kesimlerinden de ilgi görmüyor. Böyle olunca, Almanya ve Japonya'daki örneklerdeki gibi, merkez bankaları üzerine çok fazla ışık tutuyor. Hal böyle olunca merkez bankacıları üzerindeki, para politikasından yeteri kadar anlamayan politikacı baskısı artıyor. Sonuç olarak, merkez bankalarının araç bağımsızlığı risk altına giriyor.

Eksi faizlerin süresi uzadıkça merkez bankaları üzerindeki baskı artıyor

Eksi nominal faiz sürdükçe, özellikle uzun vadeli finansal kontratlar sunan, geniş kitlelere korunma ve güvenlik (emeklilik fonları, hayat sigortası şirketleri) sağlayan finansal şirketler üzerindeki baskı artıyor.

Fed'in tekrar parasal genişlemeye gitmesi daha büyük bir ihtimal

ABD'de büyüme yavaşlarsa, ve merkez bankasının çözüm odağı olarak görülmeye devam etmesi durumunda, Fed'in eksi faizlerdense parasal genişleme programını (geniş çağlı hazine tahvili alımları) canlandırması daha büyük bir ihtimal.

Mohamed A. El-Erian

Business Insider