Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

Fed Başkanı Janet Yellen bu akşam Fed'in ekonomik hedeflerine ulaşma yolunda alacağı faiz kararını açıklayacak. Donald Trump ve destekçileriyse bu kararı siyasi açıdan değerlendirecek.

Bunun sebebi merkez bankasının yeni "noktasal grafik" tahminlerini yayınlayacak olması ve bu tahminlerde yıl sonuna kadar 25 baz puanlık bir faiz artırımı bulunması muhtemel gözüküyor. Böylesi bir tahmine yer verilmesi Fed'in Kasım toplantısı yerine Aralık toplantısında bir faiz artırımına gideceği yönünde bir işaret olarak yorumlanacaktır. Kasım toplantısı ABD başkanlık seçiminin 1 hafta öncesinde gerçekleşecek olmasının yanında Fed Başkanı Yellen bu toplantı sonrasında her çeyrek yılda bir düzenlenen basın açıklamasını yapmayacak.

Problem şu ki, noktasal grafikte Aralık ayında bir faiz artırımı olacağının işaret edilmesinin beraberinde gelen siyasi yükümlülükler var. Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump, Fed'in borçlanma maliyetlerini düşük tutarak Barack Obama'ya yardım ettiğini ve "suni" bir ekonomi oluşturduğunu iddia ediyor. Ekonomistler genel olarak son dönemde soğuyan ekonomik verilerin Fed'i faizleri sabit tutma yönünde cesaretlendireceğini düşünse de, bazıları da başkanlık seçimlerinin Yellen'in harekete geçmesini engelleyeceğini düşünüyor.

Trump Ekonomik açıklamalarda söz sahibi olmak istiyor

Pennsylvania Üniversitesi'nde Fed tarihçisi ve öğretim üyesi olan Peter Conti-Brown, "Sabit fikirli bir Trump destekçisiyseniz, ve Trump Kasım'da başkanlık seçimini kaybederse ve Fed faiz artırırsa, matığa aykırı konuları bir kenara bırakırsak, korelasyon ve dolayısıyla nedensellikten bahsedersiniz. Donald Trump'ın yapmaya çalıştığı şey şu; ekonomi söyleminde tekrar sözü tekrar eline geçirmek istiyor.

Yellen, Obama tarafından atandı ve 1990'larda eski Başkan Bill Clinton'un baş ekonomik danışmanı olarak görev aldı.

Fed'in bu hafta politika faizini sabit tutması bekleniyor. Yellen, toplantı sonrasındaki basın açıklamasında, Kasım ayındaki Fed toplantısının faizlerin artırılabileceği "canlı" bir oturum olacağını söyleyebilir. FOMC daha da öteye giderek yazılı açıklamasında açıkça 1-2 Kasım'daki toplantıda faiz artırılmasının olası olduğunu söyleyebilir.

Kararların siyasi yönü

Fed yetkilileri yaptıkları açıklamalarda düzenli olarak faiz kararı alınırken siyasetin göz önünde bulundurulmadığını söylüyor. Daha önce FOMC toplantılarına katılmış eski yöneticiler de seçimlerin FOMC toplantılarında mevzubahis olmadığını söylüyor.

Washington'da Peterson Institute for International Economics'te kıdemli araştırmacı olan Joseph Gagnon, "Bu toplantılarda bu konulardan bu kadar az bahsedilmesi çok şaşırtıcı. Akıllarında bu konular var olabilir ama ben kimsenin bu konular hakkında konuştuğunu duymadım" dedi.

Durum böyle de olsa, Trump'un da söylediği gibi Fed'in siyasetten yön aldığı algısı mevcut.

Geçtiğimiz hafta finansal sektör liderlerine yönelik bir konuşma yapan Trump, "Fed tamamen siyaset tarafından kontrol ediliyor, faiz artırmıyorlar, ve siyaset tarafından kontrol ediliyor. Faiz düşük kalacak diye düşünüyorum, artıracaklar mı hiç bilmiyorum bile, ama yıl sonuna kadar faizlerin düşük kalacağını düşünüyorum" dedi. 

Trump'ın söylediği gibi Fed'in politik davrandığına yönelik varsayımlara Amerikalıların inanıp inanmaması pratikte pek önemli olmayabilir. Fed seçimle göreve gelen bir kurum değil, bu nedenle yakın vadede ABD'li seçmenler tarafından onay görmeyebilir. 

Buna rağmen, Fed Kongre'ye karşı sorumlu bir kurum, dolayısıyla ABD kamuoyunun büyük bir bölümü Fed'i politik bir kurum olarak görürse, bu durumun uzun vadeli sonuçları olabilir.

Trump'ın 8 Kasım'daki seçimlerden galip ayrılması durumunda, özellikle de Cumhuriyetçiler Kongre'de kontrolü ele geçirirse, Fed'in kanuni reformdan geçmesinin önünü açılabilir.