Traderler seçimlerin ardından yaşanan hareketi deprem olarak tanımladı. Bazı traderler, Fed'in 2013'te parasal genişleme açıklamasının ardından yaşanan çöküşe göndermede bulunarak, bu hareket için "Trump tantrum" adını dahi kullandı.

Ancak bu hareket sabit getirili varlıkların, isminden de anlaşılacağı gibi sabit getirilerine bağlı olan kurumlar için daha iyi bir zamanda gerçekleşemezdi. Tahvil getirilerinin sürekli olarak yeni düşük seviyelere gerilemesiyle yıllardır yükümlülüklerini yerine getirmekte zorlanan emeklilik fonları faizlerin artmasıyla 100 milyar dolarlık bir rahatlama yaşıyor. Tasarruf sahipleri ABD Hazine tahvillerinden aldıkları faizde 10 yıllık düşüşün ardından sonunda yükseliş görebilir. Yükselen tahvil getirileri bankalar açısından da ekstradan milyarlarca dolarlık gelir anlamına gelebilir.

Müşterilerinin 2.7 trilyon dolarlık varlıklarını yöneten Charles Schwab & Co.'da sabit getirili varlıklar baş stratejisti Kathy Jones, "Yatırımcılarımız uzun zamandır bu günün gelmesini bekliyordu. Getirisi için uzun vadeli olarak tahvil tutuyorsanız, getirilerdeki yükseliş iyi olacak" dedi.

Ucuz para döneminde oldukça geride kalan tasarrufçular Trump'ın ABD Başkanı olduğu dünyanın büyük kazananları olabilir. 30 yıl vadeli ABD Hazine tahvili getirisi seçimlerden bu yana 50 baz puan artışla yüzde 3.03'e yükseldi. Trump'ın harcama planlarının traderlerin enflasyon ve büyüme beklentilerini etkilemesi bu harekette etkili oldu.

Tahvil getirilerindeki artış 10 günde yüzde 8 dolayında zarara neden oldu. Kısa vadeden ziyade uzun vadeli gelirle ilgilenen yatırımcılar için, tahvillerdeki satışlar gelecekteki getirilerin artabileceği anlamına geliyor.