Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

İSTANBUL (A.A) - 15.02.2011 - Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, Türkiye'nin, büyüme ivmesini makro reformlar ile ateşlediğini belirterek, ''Ancak büyümenin sürdürülebilir kılınması çoğu zaman ateşlemekten daha zor ve uzun bir süreç gerektiriyor. Bunun için mikro reformlara ağırlık verilmesi gerekmekte'' dedi.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) tarafından Sabancı Center'da düzenlenen ''Yeni Türk Ticaret Kanunu: Sorumluluklarınızı Biliyor Musunuz?'' konulu seminerde konuşan Boyner, uzun zamandır TBMM'nin gündeminde bulunan Türk Ticaret Kanunu paketinin yasalaştığını hatırlatarak, bu paketin yasalaşma sürecini Türkiye'de partiler arasında uzlaşma kültürü açısından çok önemli bulduklarını ve uzlaşma gerektiren partiler üstü diğer konular için de bu zorlu sürecin bir örnek teşkil etmesini umduklarını ifade etti.

1990'ların sonundan beri birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkenin ticaret kanunlarında reform çalışmalarını başlattığını ifade eden Boyner, bunun arkasındaki nedenin tüm ülkeler için hemen hemen aynı, bunların küreselleşmeden doğan baskılar ve rekabet, hissedarların sayısındaki hızlı büyüme ve yapısındaki değişiklikler, yeni endüstrilerin ortaya çıkması ve finansal ortamda yaşanan çarpıcı farklılaşma olduğunu anlattı.

Boyner, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Büyük resme baktığımızda ise domino taşı gibi ilerleyen bu reform serisinin en büyük amacının ekonomilerin konuştukları dilleri ve uygulamaları birbirlerine yakınlaştırma çabası olduğunu görüyoruz. Bu sayede daha çok doğrudan yabancı yatırım çekmek için mücadele eden ülkeler büyük bir avantaj sağlamayı hedeflemekte.

Dünya Ekonomik Forumu, OECD ve Dünya Bankası gibi birçok çok uluslu örgüt de bu yakınsamayı ölçmek için bir seri karşılaştırmalı rapor çıkartıyor. Bu raporların üst sıralarında yer almak için de ülkeler adeta yarışıyor. Yatırımcıların kararlarını birebir etkilediği bilinen bu raporların açıklanması ile birlikte yatırım ortamını etkileyen, vergi, izinler, yatırım yeri gibi konularda zayıf noktalar ve öncelikler belirlenerek hemen bir sonraki senenin sıralaması için eylem planları oluşturuyor. Çünkü yatırımları çekmek için kaybedecek zaman yok. Dünya bu şekilde evrilirken, pazara yeni oyuncular girerken ve tüm oyuncular yeni oyunlarını kurarken, bizim dışarıda kalıp bekleme lüksümüz yok. Türkiye, büyüme ivmesini makro reformlar ile ateşledi, ancak büyümenin sürdürülebilir kılınması çoğu zaman ateşlemekten daha zor ve uzun bir süreç gerektiriyor. Bunun için mikro reformlara ağırlık verilmesi gerekmekte.''



-''BAŞARIDA SÜREKLİLİĞİN ANAHTARI DA İŞTE BURADA''-



Ümit Boyner, TÜSİAD olarak her aşamasını yakından takip ettikleri ve destek verdikleri Türk Ticaret Kanunu paketinin yasalaşmış olmasını bu anlamda son derece önemli bulduklarını dile getirirken, yasanın yürürlüğe girdiğinde şirketlerin şeffaflaşacağını ve paydaşlarına hesap verebilir bir hale geleceğini, bu yapı ile şirketlere uluslararası piyasalarda güvenin artacağını ve şirketlerin küresel rekabete entegre olabileceğini anlattı.

''Başarıda sürekliliğin anahtarı da işte burada'' diyen Boyner, bu çerçevede bu başarıyı kalıcı hale getirebilmek için Türk Ticaret Kanunu paketinin yasalaşması ile kazandıkları reform ivmesinin devamlılığının sağlanması gerektiğini vurguladı. Boyner, üretkenlik artışı ve istihdam yaratma gibi etkiler göz önünde bulundurularak, doğrudan yabancı yatırım tercihlerinin Türkiye'ye çekilebilmesi için bürokratik süreçlerin sadeleştirilmesi, fikri haklar alanında yaşanan karmaşaya bir an evvel bir son verilmesi, daha modern bir vergi sistemi oluşturulması ve kayıtdışı ekonomi ile sonuç odaklı ve güçlü bir mücadelenin başlatılması gerektiğini söyledi.



-ÇOK ÖNEMLİ BİR YANILGI...-



TÜSİAD Başkanı Boyner, küreselleşme sürecinin dünya genelinde kayıtdışı ile ilgili dinamikleri etkilediğini ifade ederek, ''Çok önemli bir yanılgıdan bahsetmek istiyorum. Artan rekabet kayıtdışılılıkla ikame edilir şeklinde bir anlayış zaman zaman gündeme geliyor. Oysa bir ekonominin sürdürülebilir kalkınmayı sağlaması, ancak kayıtlı bir sistem ile başarılabilir. Kayıtsız bir ekonomi verimsiz yapısı nedeni ile ölçek ekonomisine ulaşamaz ve küresel rekabette tutunamaz. KOBİ stratejisine de bu anlayışla yaklaşılması gerektiğini düşünüyoruz. Yeni Türk Ticaret Kanunu ile kayıtlı ekonomiye geçiş adına büyük bir adım atıldığına ve de zihinlerdeki paradigmayı değiştirebileceğimize inanıyorum'' şeklinde konuştu.

Boyner, TÜSİAD'ın kayıtlı ekonomi içerisinde büyümeye devam ettiğini belirterek, ''O yüzdendir ki, toplam refahın kritik bir bileşeni olan ve devlet bütçesine önemli katkıda bulunan vergi gelirlerine de TÜSİAD çatısı altında toplanmış olan kurumların katkısı yadsınamaz boyuttadır'' dedi.

TÜSİAD olarak yasanın yürürlüğe girme sürecini yakından takip edeceklerini ve yasanın özüne sadık kalınması yönünde desteklerini sürdüreceklerini ifade eden Boyner, konuşmasını şöyle tamamladı:

''Yatırım ve iş yapma ortamının iyileştirilmesi için kazandığımız bu ivmenin devam etmesi şart. TÜSİAD olarak biz de üzerimize düşen görevi yerine getirmeye hazırız. Bu çerçevede önümüzdeki aylarda Yeni Türk Ticaret Kanunun getirdiği önemli değişiklikleri konular bazında ele alan toplantılarımıza devam edeceğiz. Toplantılarımızın ikincisi 11 Mart'ta anonim şirketin kuruluşu, yönetim kurulu, genel kurul ve pay sahipliği hakları, üçüncüsü 1 Nisan'da esas sözleşme değişikliği, pay ve payın devri, fesih ve limited şirket ve sonuncusunun ise 22 Nisan'da birleşme–bölünme–tür değiştirme ve şirketler topluluğu hukuku üzerine olmasını planlıyoruz. Salondaki katılımı ve ilgiyi görünce değişime hazır olduğumuzu anlıyorum.''

Bu arada, TÜSİAD'ın yeni logosunun da sergilendiği seminere katılımın büyük olduğu dikkati çekti.