Bosch ve Siemens'in üreticisi BSH Ev Aletleri Sanayi ve Tic. A.Ş. İcra Kurulu Başkanı Norbert Klein, Türkiye'de 2015 yılına kadar 300 milyon euro daha yatırım yapacaklarını belirterek, ''Türkiye, Almanya ve Çin'den sonra BSH içinde en önemli ülke durumuna geldi'' dedi.

BSH'nın 2010 yıllık değerlendirme toplantısında konuşan Klein, 2010 yılında şirket cirosunu yüzde 6 artışla 2,4 milyar liraya yükselttiklerini, cironun 1,4 milyar lirasını yurt içi satışları, 982 milyon lirasını ihracatın oluşturduğunu söyledi. Yurtiçi satışların yüzde 9, ihraç rakamlarının ise yüzde 3 arttığını dile getiren Klein, karlarının ise artan malzeme fiyatları ve güçlü Türk Lirası'nın etkisiyle yüzde 9 düşüşle 213 milyon lira seviyesinde gerçekleştiğini bildirdi.

Net karın sektör ortalamasının üzerinde olduğuna işaret eden Klein, BSH'nın ana markaları Bosch ve Siemens, özel markası Gaggenau, yerel markası Profilo ile 2010 yılında yaklaşık yüzde 31 pazar payına sahip olduğunu kaydetti.

Başarılarının temelinde Ar-Ge'ye verdikleri önemin yattığını dile getiren Klein, cirolarının yüzde 2-3'ü oranında yatırım yaptıkları bu alanda lider olduklarını ve günde ortalama 1 patent alma seviyesine ulaştıklarını belirtti.

Klein, ''Türkiye, Almanya ve Çin'den sonra BSH içinde en önemli ülke durumuna geldi. Artık ürünleri Türkiye'de geliştiriyor, üretiyor ve tüm dünyaya ihraç ediyoruz. Bundan da gurur duyuyoruz. Ürünlerimizi Avrupa, ABD ve Ortadoğu'ya ihraç ediyoruz. Üretimimizin yüzde 60'ı ihracata gidiyor'' diye konuştu.

BSH'nın Çerkezköy'deki fabrikalarına 1992'den bu yana 1,4 milyar lira yatırım yaptıklarını, 2010 yılındaki yatırımlarının da bir önceki yıla göre yüzde 103 artışla 135 milyon lira olarak gerçekleştiğini anlatan Klein, Çerkezköy'deki tesislerinin İtalya'dan sonra Avrupa'nın en büyük beyaz eşya üreticisi haline geldiğini, bu sonuçları hem markalara ve üretim tesislerine hem de bayi ve servis ağına yaptıkları sürekli yatırımlara borçlu olduklarını söyledi.

Klein, Türkiye'ye güven duyduklarını ve yatırımlara devam edeceklerini belirterek, 2015'e kadar 300 milyon euro daha yatırım gerçekleştireceklerini, bununla Çerkezköy tesislerinin kapasitesini artıracaklarını, küçük ev aletleri üretmek için bir fabrika daha kuracaklarını, ayrıca yeni bir Ar-Ge merkezi oluşturacaklarını, bunları gerçekleştirmek için 100 bin metrekarenin üzerinde arazi satın aldıklarını bildirdi.

Kendisini en çok mutlu eden konulardan birinin de zorluklara karşın çalışan sayısını artırmak olduğunu vurgulayan Klein, çalışan sayısının son 5 yılda yüzde 61 artışla 4 bin 300'e ulaştığını, gelecek yıllarda da istihdamı büyütmenin ana hedeflerinden biri olacağını kaydetti.

Klein, çalışanların eğitimi ve kendilerini geliştirmelerine de büyük önem verdiklerini dile getirdi.

Ürünlerinin çevreci yönüne dikkati çeken Klein, ''Son 15 yılda, BSH enerji sarfiyatını buzdolaplarında yaklaşık yüzde 74, çamaşır makinelerinde yüzde 57, bulaşık makinelerinde yüzde 48, fırınlarda ise yüzde 37 azaltmayı başardı. Ayrıca çamaşır makinelerinde yüzde 42 ve bulaşık makinelerinde yüzde 66'ya varan oranda su tasarrufu sağladı'' dedi.

Geliştirdikleri teknolojilere de değinen Klein, son dönemde inovasyonlarının liderinin i-DOS teknolojisine sahip çamaşır makineleri olduğunu, bu makinelerin sensörleriyle çamaşırların türünü, kirini, miktarını ve suyun sertliğini hesaplayarak kullanılması gereken deterjan ve suyu belirlediğini, bu şekilde deterjan ve suda önemli oranda tasarruf sağladığını anlattı.



-''KAPASİTE ARTIRIMIYLA ÜRETİM 5,5-6 MİLYON ADEDE ÇIKACAK''-



Soruları yanıtlayan BSH Satış ve Pazarlamadan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Ronald Grünberg de kapasite artırımını Çerkezköy'deki 4 fabrikalarında da yapacaklarını, 4-4,5 milyon olan kapasitelerini 5,5-6 milyon adede çıkarmayı hedeflediklerini belirtti.

Küçük ev aletleri fabrikasının temelini de atacaklarını anlatan Grünberg, üretime 2012'de gireceklerini, ev aletlerinin önce başka bir fabrikada üretimine başlayacaklarını daha sonra ise üretimin kendi fabrikasına kaydırılacağını söyledi.

Grünberg, beyaz eşyada 2011 büyüme rakamlarına yönelik bir soru üzerine ise yüzde 6-8 büyüme beklediklerini, büyümenin normal pazardan daha çabuk büyüyen ankastre ürünler başta olmak üzere gerçekleşeceğini kaydetti. İlk 3 ayda pazarın yüzde 34 oranında büyüdüğünü dile getiren Grünberg, ancak bunun sürdürülebilir olacağına inanmadıklarını, sektörün seneyi yüzde 7-8 civarında büyümeyle kapatacağını düşündüğünü ifade etti.

Ronald Grünberg, küçük ev aletlerinde üretim kapasitelerinin 2-3 milyon adet arasında olacağını bildirdi.



-''ÇİN UZAK, ÇERKEZKÖY YAKIN''-



Çin faktörüne rağmen küçük ev aletleri üretimine girmenin risk olup olmadığı yönündeki bir soru üzerine de Grünberg, ''Tekstilde de gördük Çin birinci sene çok korkuttu ve hakikaten bir darbe vurdu. İkinci sene yavaş yavaş Çin azaldı, Türkiye büyüdü. Tekstildeki aynı şey küçük ev aletlerinde de geçerli. Çin, uzak, bugün artık 2-3 aydan evvel mal teslim edemiyor. Bir de gemi, gümrük vs konuştuğunuz zaman 5 ay... Biz 5 ay ile iş yapamayız. Halbuki Çerkezköy'de olduğu zaman 5 saat...'' karşılığını verdi.

Grünberg, üretecekleri ürünlerin elektrikli süpürge ve mutfak robotları ile başlayacağını, diğer ürünlerin üretimine daha sonra karar vereceklerini belirterek, ''Bu iki bölüm Türkiye'de üretilecek artık ve ihraç da edilecek Avrupa'ya. Çünkü Çin'den 4 ay bekledikleri ürünü biz 20-30 günde verebileceğiz. Bunun artık çok büyük bir avantaj olduğu herkesçe anlaşıldı. Tekstilde de bunda da göreceksiniz, bütün dengeler oturacak zamanla. Çin çok iyi de başka bir yerde'' dedi.

Grünberg, Türkiye pazarına olmanın markalarına ne kattığı yönündeki soruyu da şöyle yanıtladı:

''Bugün Türkiye'nin en dinamik pazarında bulunmak herkese ne katıyorsa bize de çok şey katıyor. Türkiye Avrupa'nın en dinamik, en yaratıcı pazarı. Ayrıca bu fabrikaları Avrupa'nın hangi memleketine kurabilirsiniz? Var mı Türkiye gibi bu fabrikaları kurabileceğiniz bir memleket? İtalya'da mümkün değil, hem çalışmıyorlar hem pahalılar. Bütün Doğu Avrupa ve Rusya daha o komünizmin ataletini atlatmadı. Türkiye'nin işçisinin kalitesi ve değerliliğini hiçbiri yakalayamaz. Belki Avrupa'da başka bir memleket yok bunu yapabilecek.''



-ENERJİ VERİMLİLİĞİ YÜKSEK ÜRÜNLER-



Ürünlerdeki enerji verimliliğine ilişkin bir soru üzerine de Grünberg, artık enerji verimliliği olmayan bir ürünlerinin kalmadığını, A sınıfından başlayıp ''A '' seviyesine kadar gittiğini belirtti.

En yüksek verimliliğe sahip ürünlerin tabii ki en pahalı ürünler olduğunu, ancak fiyatların her gün daha çok eşitlendiğini dile getiren Grünberg, ''Artık satışımızın yüzde 35'i en verimli ürünlerimizden oluşuyor. Tüketici bugün belki 10 lira fazla fark veriyor ama hemen elektrik faturasında görüyor o farkı. Artık gelecek sene tahminen artık A da kalmayacak, hep A 'lar olacak. Biz şimdi hükümetten bir şey bekliyoruz. Birkaç defa bu projeyi sunduk; 'siz enerji verimliliğinde ÖTV'yi düşürün, ne kadar verimliyse ÖTV o kadar az olsun, ne kadar verimsizse o kadar yüksek olsun. Eninde sonunda tahsil edeceğiniz para aynı olacak, fakat verimliliği teşvik etmiş olacaksınız ve karşılığında da çok ciddi bir Döviz tasarrufu yapacaksınız. Çünkü enerjide yüzde 100 dışarıya bağımlısınız'. Böyle bir teklifte bulunduk. İnşallah bu seçimden sonra yeni hükümetle bir daha başlarız bu projeye.''