BloombergHT’de yeni yayın hayatına başlayan ‘Girişimcilik Endeksi’ programında yayın partnerim Mustafa Ergen ile birlikte ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Canpolat’ı ağırladık.

Canpolat’tan Türkiye’nin yıllardır yerli askeri teknolojilerini geliştiren ASELSAN’ın yeniden yapılanma çerçevesini konuştuk, hem de global bir şirket yolculuğunda ASELSAN’ın nasıl etrafında bir ekosistem oluşturmakta olduğunu dinledik.

ASELSAN’ın bu yolculuğunda pek çok yeni projesi var. Ama o projelere geçmeden önce Canpolat’tan duyduğumuza göre ASELSAN halka açıklık oranını artırmak istiyor. Canpolat, “ASELSAN halka açık bir şirket ve bunu daha çok artırmak istiyor. ASELSAN Kıbrıs savaşından sonra milletimizin kendi tasarruflarıyla kurulan bir şirket. Halka arzdan elde edilecek gelirle yeni projelerini finanse edecek” diyor.

Türkiye’nin teknoloji denince akla gelen ilk şirketi ASELSAN’ın yeni bir ticari vizyonu var. ASELSAN geldiği nokta itibarıyla küresel bir şirket, 100 büyük savunma şirketi arasında 67. sırada yer alıyor, ancak yeniden yapılanma çalışmaları ve sivil projeleri ile ticari bir global oyuncu olmayı hedeflerken etrafında millileştirdiği teknolojilerle bir ekosistem oluşturmayı hedefliyor. Bu da Canpolat’a göre şirketin kendine biçtiği Silikon Vadisi vizyonunun ta kendisi aslında.

Silikon Vadisi nasıl savunma girişimciliğinin lokomotifi olduysa, Silikon Vadisi’ni Silikon Vadisi yapan savunma iken daha sonra Facebook, Google gibi firmalar çıktıysa, işte Türkiye’nin Kıbrıs savaşı sonrası gözbebeği olarak büyümüş şirketi ASELSAN şimdi yerli çip, yerli batarya, 4G gibi yeni projelerle Türkiye’de benzer bir ekosistemi kurmak için yola çıkmış.

Örneğin ASELSAN, Türkiye’nin ilk yerli çip üretimi için Bilkent Üniversitesi ile çalışıyor. Yerli çip bizi hızlı tren, elektrikli aracı yerli üretmemize kadar götürecek bir devrim aslında. Bir teknolojik ürünün yüzde 100 yerli olması çip üretiminden geçiyor.

Örneğin elektrikli otomobillerin 800 km gitmesini sağlayacak bir batarya üzerinde de çalışıyorlarmış. Yerli otomobil elektrikli araç olarak çıkarsa şaşırmayın. Canpolat, “30’a yakın üniversite ve OSTİM ile Ankara’da küçük bir eko sistem kurduk. Bunu büyütmeyi hedefliyoruz” diyor.

ASELSAN 4G TEKNOLOJİSİNE HAZIR

Bilgi ve enerji artık dünyadaki yeni stratejik silahlar. Bilgi güvenliği ve enerji güvenliği en başta geliyor. Bilgi güvenliğini sağlayamazsanız, enerji güvenliğini sağlayamazsanız ülkenin güvenliğini sağlayamazsınız. İşte o bakımdan bu teknolojilere erişmemiz için ASELSAN’ın 4. nesil haberleşme teknolojileri altyapısı için yaptığı çalışmalar ön plana çıkıyor. Yeri geldiğinde ABD hükümeti enerji firmalarına 1 milyar dolarlık yatırım yaptığı gibi 4G projesinde de hükümetimiz aslında ULAK fonu ile bir risk yatırımcısı gibi ekosistemi fonluyor.

4G’nin Türkiye’de hayata geçmesi ve gerekli ekosistemin kurulması için ASELSAN’ın üstlendiği görev kritik ve örnek bir çalışma. Canpolat, “4. nesil teknolojinin prototipini Ulaştırma Bakanımız Lütfi Elvan’a sunduk. Özel sektör hazır olunca yani endüstrileşmeyle, sanayileşmeyle ilgili model de çıkınca, ASELSAN bu teknolojiyi sunmaya hazır duruma getirdi” diyor.

Canpolat ile sohbetten anlıyorum ki ASELSAN küresel bir şirket olmak için küresel çapta örgütlenmeye devam edecek. Yarışta öne geçmek için nereye gerekiyorsa gitmeyi planlıyor. Örneğin geçen aralık ayında Kazakistan’da bir fabrikayı, Amman’da eletroptik yeteneği olan tek tesisi açtıkları ve Güney Afrika’da bir Ar-Ge şirketi kurdukları gibi. ASELSAN’ın hedefinde 2015’te de Amerika ve Avrupa pazarları var. Canpolat, “Amacımız Doğu’dan Batı’ya teknoloji satabilmek. 4. nesil teknolojiyi Türkiye stratejik konu olarak belirlerse, Türkiye’de değil dünyada çok ciddi bir oyuncu oluruz” diyor.