Advertisement

2014 yılını Türkiye’nin geç kaldığı teknoloji odaklı dönüşüm hedefleriyle tamamlıyoruz. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, uzun süredir üzerinde çalıştıkları ve yakında açıklanacak yüksek teknolojiye destek programının 3.5 milyar doları bulacağını açıkladı. Nedenine gelince bu yılı tamamlarken ulaştığımız 160 milyar dolarlık ihracatımızın içinde ileri teknolojinin payı % 4 seviyesinde. Gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 30’ları buluyor. ABD’nin geçen çeyrek % 5 bizim ise sadece % 1.7 büyümemizin arkasında aslında bu gerçek de var. 2023 hedeflerini yakalayabilmemiz ihracatımızdan yüksek teknolojinin aldığı payı % 15’e çıkarmadığımız sürece çok zor gözüküyor. İşte bu yüzden Ekonomi Bakanlığı bir süredir yüksek teknoloji ihracatının doğrudan desteği için program hazırlıyor. Program kapsamında Bakan Zeybekci’den duyduğumuza göre, satın alma yapacak firmalara 3 milyon dolara kadar faiz desteği ve ileri teknoloji şirketlerinin satın alınması için destek verilecek. Firmaların sadece 1 projesi, 3 yıllığına desteklenecek, süre 2 yıl uzatılabilecek. Ar-Ge’ye verilen destek, tasarıma sağlanan destek düzeyine çıkacak. Tasarım ve ürün geliştirme projelerine destek artacak. Yönetim Katı’nda 2014 yılının son konuğu, Türkiye’ye teknoloji odaklı dönüşüm sağlayacak ise bunda liderlik edecek şirketlerden biri olan Vestel’in bugünlere gelmesine liderlik eden Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu idi. Yayın öncesi Ahmet Zorlu ile sohbette bize Vestel’i 18 yıl önce satın aldığında ilk işinin tamirhane gibi gözüken Ar-Ge departmanını yıkıp yeniden inşa etmek olduğunu anlattı. O zaman 380 bin televizyon üreten Vestel’i Ar-Ge yatırımıyla 20 yıldır sektöründe ihracat lideri yaptıklarını anlatan Zorlu’dan duyduğumuza göre bu yılı dolar bazında % 20 büyümeyle kapatacak olan Vestel için gelecek yıl büyüme hedefi grup şirketlerindeki gibi % 10’muş.

“Hedef koyup koşacaksınız” diyen Zorlu’ya, “Türkiye’nin küresel rekabette teknolojide daha rekabetçi olmasını hızlandırmak için ne yapmalıyız?” diye sordum. Zorlu, “Aynı Güney Kore örneğinde olduğu gibi devlet ile sanayi el ele vermeli. Samsung böyle dünya markası oldu. Teknoloji alanında patent desteği bize hızlı yol aldırır” diyor. 4 yıldır üzerinde çalıştıkları Vestel’in yerli telefon markası Venus ile % 50 yerlilik oranını aştıklarını % 20 pazar payı hedeflediklerini söyleyen Zorlu, “Vestel televizyonda neyse telefonda da o olacak. Türkiye ithalat cenneti oldu. Samsung ve iPhone’u biz şikâyet etmedik. Devlet 6 milyar elektronik ithalatını görünce önlem almaya karar verdi. Bizim yerli telefon Venus’ü piyasaya sokmamız, ithalatı bu yıl 500 milyon dolar düşürecek” diyor. “Vestel’in yerli markası Venus’ten sürprizler bekleyin yakında yarıştığı dünya markalarını geçecek özellikler bu gördüğünüz modelin yeni versiyonlarında tüketiciyle buluşacak” diyen Ahmet Zorlu’nun kendi Venus telefonu ile hatıra selfie çekiyoruz.

NE OLACAK BU TL’NİN HALİ?

Zorlu’ya göre, dolar-TL’yi stabilize etmenin tek yolu yerli üretim ve tüketime önem verip yerli üretimi ihraç etmekten geçiyor. Aksi takdirde 9. ayda 2.25 üzerinden bütçelere konan dolar TL kotasyonları yıl sonunda yine revizyona tabi kalıp kârdan götürüyor. Parayı stabilize etmenin yolu yerli üretim, tüketim ve ihracattan geçiyor. Ancak son model cep telefonunu kullanmakta ısrarcı olan Türk halkını operatörlerin uyguladıkları kampanyalarla 5000 TL’ye son model cep telefonu kullanmaktan alıkoymadığını görüyoruz. Çünkü tüketici bir anlamda aslında hayal ve imaj satın alıyor. Bu yüzden aynı bizim çocukluğumuzda olduğu gibi “Yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı” gibi iddialı kampanyalarla yine yerli ürünün imajının tazelenmesi ve kullanımının özendirilmesi gerekiyor.