Advertisement
HABERLER ABONE OL

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, TİSK tarafından Çırağan Sarayı'nda bu yıl 5'incisi "Cumhuriyet'in 100. Yılında Çalışma Hayatı" temasıyla düzenlen Ortak Paylaşım Forumu'nun (OPF) açılışında konuştu.

Forumun ilkinin 2019 yılında işçi, işveren ve kamu kesimi katılımıyla "Birlikte Mümkün Türkiye" mottosuyla düzenlendiğini anımsatan Akkol, şunları söyledi:

"Salgın döneminde dahi ara vermediğimiz forumumuza 4 yıl boyunca 5 bine yakın üst düzey yetkili ve sivil toplum lideri katıldı. Her bir OPF'de aldığımız kararlarla, 4 yılda 20'yi aşkın projeyi hayata geçirdik. Bir önceki forumumuzda sürdürülebilirliği konuştuk. Dijital dönüşüm ve yeşil dönüşümün beraber ilerlediği ikiz dönüşümü öncelikli gündem maddesi olarak belirledik. Bu konuda işçi, işveren, kamu, hep birlikte çalıştık. İstihdamda sürdürülebilirlik için kayıt dışıyla mücadeleye dikkati çektik."

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Yurt sevgisi ona hizmet ile ölçülür" sözünü vasiyet olarak gördüklerini ifade eden Akkol, Türkiye'nin ilk yüzyılında olduğu gibi ikinci yüzyılında da kararlılıkla çalışacaklarını dile getirdi.

"Avrupa'dan Türk iş gücüne büyük talep var"

Dünya ekonomisinin 2023'te zor koşullar yaşadığını belirten Akkol, yatırımları, tüketici talebini, finansal genişlemeyi etkileyen bir sürecin yaşandığına işaret etti.

Türkiye'nin bu süreci en verimli şekilde geçirmesi için odağına önemli konuları alması gerektiğini vurgulayan Akkol, şunları kaydetti:

"Operasyonlarımızın sürdürülebilirliği ve yatırımlarımızın devamlılığı için uygun koşullu finansmana ihtiyacımız var. Üretim maliyetlerimiz birçok sebep kaynaklı yükselmeye devam ediyor. Verimlilik artışı için destekleyici mekanizmaları hep birlikte ortaya koyabilmeliyiz. AB Yeşil Mutabakatı konusunun önemini herkes anlamış durumda. Gerekli aksiyonları almazsak milyarlarca avro karbon vergisi ödemek zorunda kalacağız. Bu mutabakata uyum için devletimizin desteği çok mühim. Tüm dünya yabancı yatırımlara odaklanmış durumda. Yatırım çekemeyen ülkeler üretimde yavaş ilerliyor. Biz de bu konuyu her zaman ana odağımızda tutuyoruz."

Akkol, Türkiye'deki iş gücü ve yetkinlik açığına dikkati çekerek, "Sanayicimiz, esnafımız, turizmcimiz iş gücüne erişimde ciddi zorluklar yaşıyor. Bir tarafta Avrupa'dan Türk iş gücüne belirli segmentlerde çok büyük talep var. Bazı iş yerlerimiz 'İş gücü açığı var, üçüncü vardiya koyamıyoruz.' açıklamaları yapıyor. Diğer tarafta halen gençlerimizde hatırı sayılır bir işsizlik var. Dolayısıyla bu ikisini bir araya getirecek programlara ihtiyacımız var. İşverenin, yatırım ve istihdamı destekleyecek önemli adımlara ihtiyacı var." dedi.

"Asgari ücret desteğini çalışanlara yansıtıyoruz"

Asgari ücretin 2024 yılı için brüt 20 bin 2 lira, net 17 bin 2 lira olarak belirlendiğini anımsatan Akkol, şöyle konuştu:

"Asgari ücret için 2023 yılında hem ara dönemde toplandık hem de yıl sonunda toplandık. Kolay bir süreç değil. Çalışanların çok farklı talep ve beklentileri var. Bu beklentiler konusunda biz mutabıkız. Diğer taraftan işverenlerin belirli kısıtları ve zorlukları var. İşveren tarafının çok haklı perspektifi var, devletimizin de bir perspektifi var. Süreç boyunca verdiğimiz pozitif mesajlarla ayrışma değil, bütünleştirme gayretinde olduk. Gece gündüz çalışarak elimizden geleni yaptık. Asgari ücret desteği artarak devam etti. Bilinmeli ki bu desteği doğrudan çalışanlara yansıtıyoruz. Verilen destek, işverenlerin maliyetlerinin azaltılması için değil, asgari ücretin artırılması için kullanılıyor. Desteğin devam etmesinden mutluluk duyuyoruz."