Advertisement

2012 Avrupa’da finansal  felaket (meltdown) yılı olacak mı? Yatırımcılar toksik varlıklar  (toxic asset) yüzünden panik yaparken, yöneticilerin yanlış kararları  zincirleme reaksiyon’a (chain reaction) yol açacak mı? Eğer öyle olursa, Avrupa’daki bankalar ‘radyoaktif’ olup etkileri küresel piyasalara (fallout) yayılacak mı?  Ya da felaket, patlama öncesi  problemler kontrol altına alınıp yayılması (contain) önlenebilecek mi? Bu günlerde Nükleer fizik terminolojisinin finans alanına iyice yerleşmesinin ardında iyi bir sebep var.

Finans dünyası ve nükleer enerji sektörü enteresan bir şekilde benzeşirler. Şöyle düşünün! En basit anlamda finans sektörü de nükleer endüstri de fayda sağlamak amaçlı kamu hizmetidir (utility). Nakit para ve enerji kullanıldığında ekonomik faaliyetler oluşur. Ancak, son yıllarda her iki sektörün büyümesinde üstel artış gözlenmesine rağmen aralarında önemli bir fark var. Nükleer endüstride reaktörleri tasarlayan bilim adamları ürettikleri enerjiye bağlı olarak prim almazlar. Maaşları bellidir.

Bunun aksine finans endüstrisinde tek taraflı kar amacı güden ürün tasarımı (deal making), getiriyi maksimize edecek trading çabaları vs. gibi her türlü teşvik kullanılır. Bu yüzden banka kazalarının reaktör kazalarına kıyasla çok sık olması sürpriz değildir. Nitekim nükleer reaktörler, Wall Street türü teşvik primleri ile yönetilmiş olsaydı nükleer kazalardan başımızı alamazdık. Bu günlerde nükleer fizik terminolojisi finans dünyasına ithal edilmekle birlikte, maalesef, teşvik yapısı ithal edilemedi. Dönelim, Euro/Dolar paritesine.

Geçen hafta, FED’in 2014 yıl sonuna kadar düşük faiz ortamına devam şeklinde açıkaması, uzun vadeli tahvil alımlarına devam edeceğini ve QE3 olasılığının hala masa üzerinde olduğu anlamına geliyor. Politik bir karar değişimi olmamakla birlikte FED, piyasa beklentilerine göre davranmakta, özellikle tüketici ve iş dünyası güvenini sağlamak üzere isdihdam piyasasını iyileştirme çabalarına devam ettiriyor.

Dolayısıyla, açıklamaları sermaye piyasaları ve altın fiyatını desteklerken dolar olumsuz etkileniyor. Son bir iki haftadır Avrupa Birliği’nde endişelerin azalması da aşırı yüksek olan euro açık pozisyonların kapatılmasına yol açıyor. Dolar için diğer bazı olumsuz gelişmeler şöyle sıralanabilir. 1- İMF küresel ekonomiyi AB’deki sıkıntılardan ayrıştırmak (sterilize etmek) amacı ile AB endişelerini kolaylamak adına borçlanma kaynaklarını artırmaya çalışıyor.

Dolar için olumsuz gelişme. 2- FED’in Avrupa’daki dolar fonlama sıkıntısı olan sıkıntılı bankalar için açtığı swap hattı azalan dolar talebi ile birlikte kapatıldı. Euribor oranları son beş buçuk ayın en düşük seviyesine geriledi. 3- CFTC raporuna göre euro net kısa (short) pozisyonların rekor düzeyde olması kısa vadede euro’nun daha fazla değer kaybına karşı direnç oluşturuyor, bu da dolar için olumsuz.



Ancak, doları baskı altına alan tüm bu gelişmelere karşın birçok AB ülkelerinde kredi notlarının düşürülmesi ve devam eden Yunanistan endişesi gibi gelişmeler kısa süre sonra doları desteklemeye devam edecektir. Şimdilik, Avrupa borç endişesinin biraz azalması ve ABD’deki ekonomik iyileşme eğilimine rağmen doların düzeltme süreci devam ediyor. Ama fazla sürmez ve dolar tekrar ralli’ye başlıyacaktır.



Teknik olarak, Euro/dolar paritesi %38.2 seviyesinde ilk düzeltme direncini zorluyor. Perşembe ve Cuma günleri, özellikle FED’in açıklaması ardından 132.00 seviyesini kolayca aşamaması bull tarafı için endişe verici olabilir. FED’in ultra düşük faiz oranlarını 2014 sonuna yaymas,ı belkide ABD’yi derinleşmesi beklenen AB problemlerinden uzak tutmak olabilir. Bu hafta önemli veriler çerçevesinde 132 seviyesinin (%38.2 Fibonacchi) aşılması toparlanmayı %50 seviyesine kadar (1.3475) destekleyebilir. Ancak, daha kolay görüleni, paritenin Aralıkdan bu yana konsolidasyon aralığının dip seviyesi olan 1.2900 seviyesine gerilemesidir.

Altın’a kısaca bakılırsa; FED’in açıklamasının destekleyici olduğu apaçık. Fonların net pozisyonları da zaten yeni yükselmeye başladı. Geçen hafta Çin yeni yıl–Lunar- tatili Malezya, Singapur, Endonezya gibi ülkelerde de spot talebini artırmıştı. Bugün, Çin piyasası açılıyor. Yüksek fiyatlarda kar realizasyonu mu yaparlar yoksa devam mı sorusu bu hafta kısa dönem için netleşebilir. 1702 dolar/ons seviyesi öncesinde direnç olarak görülüyordu, aşılması ardından bu seviye artık destek rolünü üstlenir. Kısa vade için teknik hedef 1756 dolar/ons.