Advertisement

Hisse senedi endekslerine baskı yapabilecek 4 faktör;

1-Mali Uçurum (Fiscal Cliff) endişesi

ABD’de politikacıların 2011 yılında öteledikleri mali karaların bu yıl sonuna kadar çözümlenmesi gerekiyor. Ancak, seçim ardından yıl sonuna kadar Temsilciler Meclisinde çoğunluk olan Cumhuriyetçiler ile Demokratların mali uçurum konusunda uzlaşma tartışmalarının oldukça çirkin  ve zorlu olması bekleniyor. 600 mia. dolara varan bütçe kısıtlamaları ve Bush döneminden bu yana devam eden vergi indirimlerin yıl sonu sona ermesiyle ABD ekonomisinin resesyona düşmesinden endişe ediliyor.

2-Risk alma iştahı azalıyor, endişe artıyor

Aşağıdaki grafik üst bölümde S&P500 (turuncu) ve VIX endeksini (beyaz) ayrı ayrı gösterirken alt bölümde S&P500 endeksi ile VIX korku endeksinin oranını gösteriyor. Bilindiği gibi bu oran yükselirse yatırımcıların risk alma eğilimi artıyor, düşerse piyasalarda oynaklığın ve risklerin arttığı anlamına geliyor. Mayıs başında VIX endeksindeki yükselme ile S&P500 destek altına sarkmıştı, benzer senaryo bu hafta gelişiyor. 

3-Avrupada bitmeyen  borç krizi

Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve politikacılardan bol bol vaad var ama fazla eylem yok. AB borç krizi uzun süre üstesinden gelinecek gibi değil. İspanya kurtarma paketi için hala resmi başvuru yapmadı, ECB sürekli açıklamaların arağmen hala tahvil satın alma programını başlatamadı, Yunanistan’da durum iyileşmiyor, Almanya ve Fransa’da ekonomik veriler zayıflıyor vs.

4-FED politikası (QE) ve Emtia fiyatları

FED’in kolay para politikası varlık fiyatlarının şişirilmesi anlamına gelir. Bugünlerde CRB endeksinde negatif momentum oluşmaya başladı. Geçmişte benzer gelişmeler hisse senedi endekslerinin düşmesine yol açmıştı. Bugün de benzer sinyal görülüyor.

Teknik Analiz

Önce, NASDAQ Teknoloji endeksinde kırılmaya bakalım. NDX endeksi geçen hafta 200 günlük hareketli ortalamalasının altına sarktı. Yatırımcılar genelde ancak sağlıklı ve güçlü piyasanın 200 gün ortalaması üzerinde işlem gördüğünü, altına sarkması halinde ciddi boyutlara ulaşan düzeltmelerin geleceğinden endişe duymaya başlarlar. 08/11/2012’de NDX endeksi 200 günlük hareketli ortalaması altında işlem görmeye başladı. Hatırlanırsa, 21/10/2011’de ABD kongresinde borç tavanını yükseltilmesi üzerine verimsiz tartışmalar o zaman endekslerde sert düşüşlere yol açmıştı. Bu hafta S&P500 endeksinde trend sıkıntılı görünüyor. Düşük dip ve düşük tepeler şeklinde ilerleyen piyasalarda aşağı yönlü trend oluşmaya başlar. Belki, 50 günlük hareketli ortalamaların eğimi iyi bir gösterge olarak kullanılabilir. Nitekim, S&P500 endeksindeki negatif eğim ikaz olarak görülmeli. Diğer bir gösterge olarak ADX’in (average directional index) zirve yapması ardından çok defa sert düşüler görülür. S&P500 endeksinde Mayıs ayında başlayan net yükselme eğilimi (trendi) aşağı yönde kırıldı. Dahası geçen hafta tekrar yükselme trendi içine girme çabası (düzeltme rallisi) başarısızlıkla sonuçlandı. Endeksin 1420 puan üzerine çıkması negatif beklentileri değiştirir ama şimdilik 1362 ara desteği ardından 1347.50 desteğine doğru salıyor.

Piyasalarda yön arayışı kolay bir uğraş değildir. Dolayısıyla birçok olumsuz veriye rağmen piyasaların haftalarca sürecek karşı trend yönünde davranabileceğini anlamak ve kontrol etmek önemlidir. S&P500 yeni zirveler yapar yada yapmaz ama mevcut veriler çerçevesinde, grafikler aksini göstermedikçe, defansif olmak akıllı bir yaklaşım.

-Altın (COMEX)

Hisse senedi endeksleri sert düşerken altın bu hafta yükseldi ve son haftalarda görülen birlikte hareket etme sürecinden (korelasyon)  ayrıştı. Herhalde altın’ın tekrar güven aracı olma özelliği öne çıkıyor. Geçen hafta ABD seçimler ile para politikaları üzerinden belirsizlik kalktı. Kolay para politikasının ve Bernanke’nin devamı altın için iyi haber. Nitekim 11/09/2012 güncellemesi ile dünya Borsalarında ETF takas rakamı 12.2 ton artarak rekor 2682.2 ton’a yükseldi.

Ancak, 11/06/2012 COMEX takas pozisyonları son üç haftadır (Tablo’ya Bkz.) fonların ve küçük spekülatörlerin (10/30/2012 hariç) satış yaptıkları ve uzun pozisyonlarını azalttıkları gözleniyor. Bu sürpriz değil, zira zaten yüklü uzun pozisyonlarını, QE3 etkisinin azalması ve beklenenden iyi ekonomik verilerle, geçtiğimiz haftalarda azaltmaları normal. Ancak, tablodaki CFTC takas verileri (ETF verilerinden farklı olarak) gecikmeli açıklandığından altının yükseldiği 06/11/2012 sonrası için görünmüyor.

 

Muhtemelen Salı günü açıklanacak rakamlarda fonların tekrar uzun pozisyon rakamlarının arttığını görebiliriz. Bu rapor çerçevesinde altın fiyatı için bir yorum yapmak gerekirse; açık pozisyon (open interest) rakamlarıyla birlikte değerlendirmek gerekir. Fonların net uzun pozisyonlarının toplam açık pozisyonlara oranı %35 seviyesine gerilemekle birlikte son 5 yıl ortalamasına yakın seyrediyor,yani önümüzde bir konsolidasyon sürecini makul gösteriyor. (Daha fazlasına www.atesanaybars.com sitesinden ulaşabilirsiniz.)