Advertisement

Yaz aylarında genel olarak yatırımcılarla konuştuğumuzda hep söylenen şu oluyordu; 'Temmuz, Ağustos ayındaki fiyatlamaları çok ciddiye alma. Gerçek fiyatlama Eylül ayında'

Gerçekten ben de masanın diğer tarafındayken (Fon yöneticiliği dönemimde) özellikle Londra'da, trader'lar yılın ilk yarısı için alacakları pozisyonları ilk 4,5 ay içinde aldıklarını, sonra yazın başlamasıyla portföylerindeki riskleri minimuma düşürüp sonbaharı beklediklerini gözlemlemiştim. Yazın okulların kapanmasının arkasından uzun süre önce planlanmış yaz tatilleri devreye girer. Trader'lar da kafaları rahat bir şeklide tatile çıkmak istediklerinden yaz dönemlerinde ciddi pozisyon almazlar. Hatta bankalar ve fonlar, trader'ların portföylerinin  denetlenebilmesi için çoğu zaman yaz dönemlerinde mecburi 2 hafta arka arkaya tatil kullandırarak adı yaz rehavetine çıkan bu olguyu desteklemiştir.

Şimdi yaz her anlamda bitti ve herkes işinin başına döndü. Fon yöneticilerinin önüne gelen, 2011 Eylül itibari ile ekonomik durumu tahmini olarak şöyle özetleyebiliriz;

1- ABD tarım dışı istihdam '0' geldi. Yani ABD'de ekonomi stop etmek üzere. FED'in yeni bir destek paketi ile duruma el koymaya çalışması bekleniyor.

2- Avrupa'da işler sarpa sarıyor. PIIGS'ın iki büyük ülkesi İtalya ve İspanya EFSF'in tahvil alım desteğine rağmen sallanıyor. İki ülkenin CDS oranı rekor seviyede.

3- Trichet faiz artırımları için erken davranmış olabilir. Euro faiz oranları ekonomideki hızlı soğumaya paralel % 1.5 seviyesinde kalamayabilir.

Bu listeyi uzatmak mümkün tabii. Ama özellikle Euro Bölgesi'nde işlerin hızla kötüleşiyor olması ve özellikle bugüne kadar Euro'yu ABD Doları'na karşı güçlendiren faiz farkının tehlikeye giriyor olması bence fon yöneticilerini endişelendirmiştir.

Daha önce 'ikisi de birbirinden kötü, hiç olmazsa biri faiz ödüyor' diye Euro'yu tercih eden birçok yatırımcı bundan sonra hem azalan risk iştahı, hem Avrupa'da işlerin daha da kötüleşiyor olması hem de faiz farkının azalabileceği beklentisi ile EUR/USD'de satış yönünde gözükebilir.

Grafikte de görüldüğü gibi EURO lehine açılan uzun 'long' pozisyonlar neredeyse  sıfıra gelmiş durumda. Yaz başından beri 1.402'nin altına inmemeyi başarmış olan EURO bu sefer o kadar şanslı olmayabilir.