Advertisement

Washington-Pekin arasında yaklaşık 2 yıl önce başlayan ticaret savaşında silahlar çekildiğinde tarım ve gıda ürünleri en çok konuşulan konular arasındaydı.

Özellikle Çin yönetiminin ABD’den ithal ettiği tarım ürünlerine kısıtlama getirmesi ve ithalat için alternatif pazarlara yönelmesi, ABD’li çiftçiler tarafında ciddi huzursuzluk yaratmış ve Trump yönetimi üzerinde kırsalın baskısı artmıştı.

Hatta o dönemde Çin’e ihraç edilen tarım ürünlerini üreten ABD çiftçisinin mağduriyetinin önüne geçmek adına milyarlarca dolarlık destek paketleri açıklanmıştı.

Trump yönetimi, Amerikan çiftçisi için zararlarını karşılamak üzere 28 milyar dolarlık bir destek paketi açıklamak zorunda kalmıştı.

Şimdi o paralar Çin’den dolaylı şekilde geri alınmaya çalışılıyor.

ABD-Çin arasında imzalanan birinci faz ticaret anlaşmasının tarımla ilgili bölümüne bakılırsa kazanan tarafın ABD’li küresel tarım şirketleri ve Amerikan çiftçisi olduğunu söylemek yanlış olmaz.

200 milyar dolarlık anlaşmada tarım ürünlerinin payı 32 milyar dolar.

Çin, “piyasa koşullarına göre” iki yıl içinde ABD’den 32 milyar dolar daha fazla tarım ürünleri alma taahhüdünde bulundu.

Bir başka deyişle Çin, anlaşmaya göre 2020'de 12,5 milyar dolar ve 2021'de 19,5 milyar dolar olmak üzere toplamda 32 milyar dolarlık ilave tarım ürünleri alımı yapacak.

Trump yönetimine göre Çin, ABD’den yılda ortalama 40 milyar dolarlık tarım ürünleri ithal edecek.

Anlaşma için, “ABD tarım ürünlerinde yılda 26 milyar dolardan fazla ithalat yapmamış bir ülke için iddialı bir hedef” yorumu yapılıyor.

ABD Tarım Bakanlığı verilerine göre ticaret savaşının hemen öncesindeki yıllarda ABD’nin Çin’e tarımsal ihracatı 2016’da 21,4 milyar dolar ve 2017’de 19,5 milyar dolar seviyesindeydi. 2018’de ise ticaret savaşıyla birlikte söz konusu ihracat rakamı keskin bir şekilde 9,2 milyar dolara kadar geriledi.

2019 yılına dair resmi veriler henüz açıklanmasa da ABD’nin tarımsal ihracatının 2017’ye göre yüzde 30-35 daha düşük olması bekleniyor.

ABD’nin ticaret savaşı öncesi dönemi kapsayan 2013-2017 yılları arasında Çin’e tarımsal ihracatının yıllık ortalama 22 milyar dolar olduğunu not edelim.

Söz konusu 5 yıllık dönemde 22 milyar dolarlık ihracatta soya fasulyesinin payı da 12,9 milyar dolarlık bir ortalamaya sahip.

ABD soya fasulyesinin Çin'e ihracatı 2018'de 12.2 milyar dolar iken 2019’da 3.1 milyar dolar seviyesine geriledi.

Anlaşma kapsamında her ne kadar soya fasulyesi ön plana çıksa da anlaşmanın içinde et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri, hayvan yemi, tarımsal biyoteknoloji ürünleri gibi farklı başlıklar da yer alıyor.

TARIMDA VERİLEN TAVİZLER

Söz konusu başlıkların detayına bakılırsa, “Pekin Yönetimi, tarım ithalatında önemli tavizler verdi” denebilecek noktalar var.

Gözden kaçmaması açısından iki ülke arasındaki anlaşmada yer alan iki maddeye bir göz atalım.

Çin, anlaşma metnine göre, ithal ettiği tarımsal biyoteknoloji ürünlerinin incelenme süresinin iki yıldan fazla sürmeyeceğine söz verdi.

Çin’in genetik olarak değiştirilmiş tohumlardan yetiştirilen yeni ürün çeşitlerini onaylaması 7 yıl kadar sürüyordu. ABD'li küresel tohum şirketleri ise bu sürenin çok uzun olduğundan yakınıyordu.

Anlaşmaya göre Çin’e GDO’lu ürün satışı daha kolay hale getiriliyor.

Bir diğer taviz de hayvancılık tarafında…

Anlaşma gereği Çin, sığır eti ithalatı için sığır yaşına dair şartları ortadan kaldırmayı kabul etti. Anlaşmaya göre, sığırlarda hormon kullanımı ve hayvanların kayıtlarına dair kurallar da gevşetilecek.

Söz konusu değişiklikler sonucu, ABD’nin ürettiği daha fazla miktarda sığır eti Çin'e ihracat için uygun hale getirilmiş olacak.

Özetle Çin, gıda güveliği noktasında önemli tavizler verdi.  

ABD-Çin arasındaki ticaret anlaşmasının birinci fazında çok önemli ayrıntılar var.

Aslında tarım ve gıdanın uluslararası politika ve stratejisi açısından hangi önemde olduğunu anlamak açısından bu anlaşma derslerde okutulup, üzerine tez yazılabilecek ve vaka çalışması yapılabilecek nitelikte.

Önümüzdeki dönemde bu anlaşmanın farklı çıktılarını hep birlikte göreceğiz.

Biz şimdilik konuya sadece özetle değinmiş olalım.

İrfan Donat

Bloomberg HT Tarım Editörü

idonat@bloomberght.com