X
HABERLER

Fed krizden çıkışı gerçekten başarabilecek mi?

ABD'de piyasalarda krizden çıkış yaşanırken, bunun ülkenin borçlarına ve diğer önemli makroekonomik dinamiklere yansımaması, Fed'in başarısını sorgulatıyor

Ekonomistler, ABD Merkez Bankası Fed'in finansal kriz döneminde 2 kez gerçekleştirdiği tahvil alım programlarının ekonomi üzerindeki etkisinin ne derece etkili olabildiğini tartışıyor.

İkincisi Kasım ayında başlatılmış ve Haziran'da sonlanacak tahvil alım programları ABD piyasalarını canlandırma, ihracat maliyetlerinde düşüş ve düşük faizler konusunda başarılı oldu. Ancak Amerikalıların çoğunluğu, programın olumlu etkilerinin oldukça sınırlı kalması sebebiyle farkı çok fazla hissetmiyor.

Ekonomistlerin son tahminlerine göre ise ABD'deki ekonomik toparlanma, Fed'in ikinci tur tahvil alımını başlattığı Kasım ayından bu yana ciddi ölçüde hız kesti. Fed'in bu ba haftaki toplantısı ve Ben Bernanke'nin ilk basın açıklamasının öncesinde ekonomistler, merkez bankasının krizden çıkış konusundaki başarısının sınırlarına dikkat çekiyor.

New York Times gazetesinde yer alan haberde University of Oregon'un ekonomi profesörlerinden Mark Thoma, Fed'in programlarının düşüşün önüne geçtiğini ancak ekonomide ciddi bir dinamik yaratmak ve toparlanmayı hızlandırmak bakımından para politikasının o etkiyi yaratamadığını savundu.

TAHVİL ALIMLARI DEFLASYON RİSKİNDE SINIFTA KALDI

Fed Başkanı Bernanke ve destekçileri tahvil alımlarının, deflasyon riskini ortadan kaldırmak hariç, ekonominin şartlarını iyileştirmiş olduğunu sıkça yineliyor.

Ancak deflasyon riski beraberinde tüketim harcamalarını ve büyüme rakamlarının geriden takip etmesi riskini de taşıyor.

ABD'de büyüme rakamları hâlâ düşük seyrederken, iş ve konut piyasalarında da henüz istenilen hız ve toparlanma yakalanamadı.

YATIRIMCILARA YATIRIMA İKNA ETMEK DE ZORLAŞIYOR

Normal zamanlarda büyümeyi teşvik etmek için kısa vadeli faizleri düşüren Fed, faizlerin zaten sıfıra yakın seyretmesi ve bu jokeri kullanamaması sebebiyle, çıkışı uzun vadeli faizlerde arıyor. Ancak uzun vadeli faizlerin düşürülmesi de yatırımcıların moralini bozuyor.

Kasım 2008-Mart 2010 arasında gerçekleştirilen tahvil alım programları ekonominin ilk toparlanmasında olumlu etki yaratsa da, ikinci tur tahvil alım programı, yatırımlardaki getirilerin oldukça geride kalmasına sebep oldu.

HANEHALKI TAHVİL ALIM PROGRAMININ FAYDALARINI GÖRMÜYOR

Bazı ekonomistler ise ikinci tur tahvil alım programının, normal şartlarda yapılacak kısa vadeli faizlerin indirilmesinden daha az etkili olduğuna dikkat çekiyor.

Şubat ayında yayınlanan bir çalışmaya göre, faiz oranları yalnızca kredi notu en yüksekte seyreden şirketler için düştü. Öte yandan hanehalkı ve diğer şirketler için oldukça önemli olan mortgage ve düşük notlu şirket tahvillerinin faizi, tahvil alım programından olumlu bir etki yakalayamadı.

Aynı zamanda nakit fazlası bulunan şirketlerin borçlanma ve yatırımları da yeterli büyüme kaydetmedi. Yeni yatırımlar artmadan da Fed'in işinin zor olacağına kesin gözüyle bakılıyor.

Bank of America'nın başekonomisti Mickey Levy ise Fed'in programlarının kredilerde gevşeme yarattığını, piyasaları coşturduğunu ve doları da iyice dibe vurdurduğuna dikkat çekerek, "Fed, tahvil alımları ve bilançoları zenginleştirerek gerçekten istihdam sağlayabileceğine inanıyor mu?" sorusunu soruyor.

HABERİN DEVAMI

İlginizi Çekebilir

Erdoğan asgari ücret için tarafları Beştepe'ye davet etti 27 Aralık 2023 Çarşamba, 11:48:53 TCMB'nin TL depo alım ihalesine 82,5 milyar liralık teklif geldi 27 Aralık 2023 Çarşamba, 11:16:01 Beyaz eşya satışlarıKasım'da yüzde1, ihracat yüzde 9 daraldı 27 Aralık 2023 Çarşamba, 10:42:48 Küresel piyasalarda tatil dönüşü 27 Aralık 2023 Çarşamba, 09:07:19 BOJ faiz artışı için ücret görüşmelerini bekleyebilir 27 Aralık 2023 Çarşamba, 08:51:25 Yatırım bankaları rekor seçim yılı 2024'ü nasıl görüyor? 27 Aralık 2023 Çarşamba, 09:48:28