Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Bu yıl 44'üncüsü düzenlenecek Dünya Ekonomi Forumu'nun 2014 toplantılarının ana başlığı "Dünyayı yeniden yapılandırmak: Toplum, Siyaset ve İşdünyası için sonuçlar" olarak belirlendi.

Toplantılara 100'ü aşkın ülkeden, 40'tan fazla devlet adamı, 2.500'den fazla lider, bürokrat ve STK başkanı ve iş insanı katılacak. Dünya Ekonomi Forumu tarafından yapılan araştırmaya göre, en fazla katılım devlet temsilcileri tarafından sağlanacak. Bankacılık ve medya ise Davos'ta en fazla temsilci bulunduracak sektörler.

Kadınların katılımı ise oldukça düşük; katılımcıların sadece 'si kadın. Toplantılarda yer alacak en genç katılımcı 21 yaşındayken, en yaşlısı ise 90 yaşındaki Simon Peres olacak. Bu yılki yaş ortalaması ise 52. Avrupa ve Amerika en fazla temsilci gönderen bölgeler olarak öne çıkıyor.

Açılış konuşmasını, 2014 yılında G-20'nin başkanlığını yapacak Avusturalya Başbakanı Tony Abbot yapacak. Japonya Başbakanı Şinzo Abe, İngiltere Başbakanı David Cameron, İtalya Başbakanı Enrico Letta, ve Brezilya Cumhurbaşkanı Dilma Rousself toplantıyı izleyecek liderlerden bazıları. İsrail'den zirveye Cumhurbaşkanı Simon Peres ve Başbakan Benjamin Netanyahu katılırken, forumun bir diğer önemli konuğu ise İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani olacak.

Türkiye'den gelen heyete Başbakan Yardımcısı Ali Babacan başkanlık edecek. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Aile Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam da toplantıları izleyecek.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da Davos'a gelecek olan isimlerden. TCMB başkanı Erdem Başçı WEF'i izleyecek 6 Merkez Bankası Başkanından biri olacak.

BIST Başkanı İbrahim Turhan da bu yıl Davos toplantılarına katılacak. Türkiye'den 30'dan fazla iş insanı bu yıl toplantıları izleyecek. Sadece kadınlara hizmet veren sağlık salonu B-Fit'in kurucusu Bedriye Hülya ve Peak Games'den Rina Şirinoğlu WEF tarafından buyılki toplantılara çağırılan girişimci Türkler.

Toplantılara katılımı olacak diğer önemli isimler ise; Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon, Dünya Bankası Başkanı Jim Yong Kim, IMF Başkanı Chiristine Lagarde, Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi, İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mark J. Carney, Dünya Ticaret Örgütü Başkanı Roberto Azevedo. Oyuncu, water.org'un kurucusu Matt Damon, U2'nun solisti ve aktivist Bono, Münih Filarmoni Orketrası Şefi Lorin Maazel gibi sanat dünyasının önde gelenleri de bu yıl Davos'ta olacak önemli isimler arasında yer alıyor.

"Dünyayı yeniden yapılandırmak: Toplum, Siyaset ve İşdünyası için sonuçlar" ana başlığı altında 4 tartışma konusu belirlendi: Yıkıcı inovasyon, Birlikte Büyüme, Toplum Beklentileri, 9 milyarlık dünya.

Bu yıl tartışmalar arasında teknolojiye ayrı bir yer ve önem atfedilmiş. WEF tarafından yayımlanan bildiride, teknolojinin iş yapış şekillerini değiştirdiği, coğrafi, cinsiyete ve yaşa dayalı sınırları ortadan kaldırdığı belirtiliyor.
WEF, teknolojinin hiyerarşik yapı yerine hetararşik bir yapıyı yerleştirdiğini belirtiyor. Heterarşi; yetki ve sorumluluk bakımından bir önem sıralamasına tabii olmayan yönetim biçimlerini tanımlıyor. Heterarşide, karar sürecinde her şey tepedeki otoritenin onayından geçmez. Bu “otorite” hiyerarşideki gibi mutlak değildir. Sadece yönlendirme yapar.

WEF'in bu sene literatürümüze soktuğu bir diğer deyim ise "hiperbağımlı". Klasik iş yapış yöntemlerin istenildiği sonuçları vermediği, internet sayesinde bilginin, karar mekanizmalarının hızla değiştiği bir dünyada kurumlara yeni bakış açıları getirilmesi amaçlanıyor.

Dünya Ekonomi Forum'unda, uluslararası ilişkilere de farklı bir bakış açısı getirilmesi gerekliliği tartışılacak. Bu yıl Avrupa'nın en yüksek rakımında kurulmuş kasabası Davos'ta katılımcılar, var olan mimarinin artan işbirliğinden doğan ihtiyaçları yerine getiremediğinden yola çıkarak farklı fikirlerini masaya yatıracak.

Bu görüşler altında, WEF 2014 toplantılarında, uluslararası kurumların devam etmekte olan krizi yönetmek adına geleceği planlayamadığı eleştirisi var. Klasik, yukarıdan aşağıya konumlandırılmış uluslararası ve ulusal kurumların dünyanın geleceği için doğru çözümleri sağlayıp sağlayamadıkları tartışılacak.

Kriz sonrası artan işsizlik ve eşitsizlik de tartışma konuları arasında yerini alacak.

İstenilen düzeyden düşük kalan küresel büyümenin para politikalarına etkisi de bir diğer önemli altbaşlık olarak belirlendi.

Davos Ruhu

WEF'in 1.500 uzmanın katılımı ile hazırladığı ve toplantıdan 1 hafta önce açıklanan "2014 Küresel Riskler Raporu’na" göre, işsizlik ve gelir uçurumu dünya liderleri için giderek daha fazla endişe yaratacak. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki gerilimler de 2014 gündeminin ilk sırasında yer alıyor.

Ocak ayının ilk haftasında İran'ın reformist Cumhurbaşkanı Ruhani ile İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Davos'a geleceği aynı açıklama içerisinde WEF yönetimi tarafından bildirildi. Bu iki liderin başbaşa bir görüşme yapıp yapmayacakları henüz basına açıklanmasa da, uzmanlar bir ikili görüşmenin kuvvetle muhtemel olduğunu söylüyor.
Bu bağlamdan bakıldığında WEF'in kurucusu Prof. Klaus Schwab büyük bir buluşmaya ev sahipliği yapacak.

Hatırlanacağı üzere, 1988 yılında 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın Yunanistan Başbakanı Papanderou ile görüşüp 12 mil krizini çözüme ulaştırması, 1989 yılında Güney Kore-Kuzey Kore diyaloğunun burada başlaması, 1990’da Almanya Başbakanı Helmut Kohl ile Demokratik Almanya’nın Başbakanı Hans Modrow'un iki ülkenin birleşmesi için son görüşmeleri yapması bu zirvenin ne kadar önemli olabileceğini hatırlatan başlıca olaylar. 1992 yılında Güney Afrika’daki ırkçı rejimin sona ermesine yol açan diyalog yine burada başladı. 1994′te de Şimon Peres ile Arafat görüşmesi ortadoğuda tarihin akışını değiştirdi.

Davos Ruhu olarak hatırlanan bu görüşmeler uluslararası politikalarda önemli mihenk taşları olarak anılır.
2009'da ise Başbakan Erdoğan'ın "One Minute" çıkışı hafızalara kazındı.

Cem Cemal Pekin

ccpekin@bloomberght.com