Advertisement

Oldukça zorlu geçen 2015 yılının ve kabus gibi bir 2016 ilk çeyreğinin ardından gelişen ülkelerde taşlar yerine oturuyor. Fonlar yeniden bu ülkelere para akıtırken finansal performanslar da yüzleri güldürüyor.

 

PİŞMİŞ TAVUK HİKAYESİ

Gelişen ülkeler bu iki yılda türlü olaylar gördüler. Güney Afrika'da maden işçileri uzun grevler yaptılar. Brezilya tarihi sokak gösterilerinin ardından devlet başkanının azline kadar giden bir süreç yaşadı. Petrol fiyatları 1/4'üne kadar inerken, emtia fiyatları 16 yıl geri gitti. Türkiye'de seçimler, üstüne kabine değişikliği, darbe girişimi yaşandı. Rusya bölgesel ilhaklarına devam ederken Orta Doğu'da sınırılar çekiştirilip durdu. Arjantin'de yönetim zihniyeti değişti, Fed faiz artırdı. Çin'den 1 yılda 1 trilyon dolarlık para çıkışı yaşandı.

Görüldüğü üzere, olmayan çok az şey kaldı. Not indirimleri peşi sıra geldi. Kurlar baskı altında kaldı, faizler yükseldi, merkez bankaları imdada koştular. Rezervler eridi ve ekonomiler küçüldü. Türkiye çeyrekler sonra daralırken, Brezilya ve Rusya gibi ülkeler tarihi resesyonlar yaşadılar. Güney Afrika'da sık sık maliye bakanları değişti.

HİKAYE DEĞİŞİYOR, PENCEREDEN IŞIK GİRİYOR

Ne var ki eskiye nazaran daha dayanıklı olan ekonomiler cevap üretmeye başladılar. Dalgalı kur rejimleri dış paralara karşı sert bir ayarlama sürecine girdiler. Kimi ülkelerde iktidarlar değişti, çoğu yerde faizler arttı, güven tazelendi. Fiyatlar doğru seviyelere geldi. Kış bitti, baharın gelmesiyle ışık pencerelerden içeri yavaş yavaş süzülmeye başladı.

Tek tek inceleyelim...

Gelişen ülkeler 2011'den bu yana sert kar resesyonları yaşadılar. Dolar cinsinden borç bulunduran bilançolar resesyonu tattılar. Şimdilerde ise gerek baz etkisi gerekse de güçlenen yerel para birimleri tepki üretiyorlar. Son 2 yıldır karlardaki düşüş son bulmuştu zaten. Bu yıl ise ilke defa hisse başı kar beklentileri gelişmiş ülkelerin üstüne çıkmaya başladı.

Beklentilerde en büyük yüzdesel büyüme kimde? Sürpriz! Cevap Türkiye. JP Morgan'ın son raporuna göre BIST100'deki şirketlerin kar büyümesi beklentisi hem 2017 hem de 2018 için bakıldığında tüm gelişen ülkeleri geride bırakıyor.

 



Elbette, kar beklentilerindeki artış gelişen ülke hisse senetlerini destekliyor. Aşağıda görüldüğü üzere, endeks son 2 yılın zirvesine doğru yürüyor. Fed faiz artırırken bunlar yine de güçlü kalabilir mi diyenlere küçük bir hatırlatma: Önceki faiz artış döngüsünde de gelişenler (EM), gelişmişleri yenmişti (DM).

 


Bir diğer güzel örnek ise gelişen ülkelerin ABD hazine kağıtlarına göre ödediği prim cinsinden. Basit bir mantık ile, tehlike arttığında yatırımcılar bu baz faiz üzerine daha fazla prim talep ediyorlar. Örneğin ABD 10 yıllık tahvil faizi dolar cinsinden %2,5 ise, yatırımcılar EM'den ortalama -dolar cinsinden- 7 puan kadar faiz talep edebiliyorlar. Ancak işler iyi gidiyorsa kesilen cezanın ağırlığı da azalıyor ve iştah artıyor.

Aşağıda EM'in ABD hazine kağıdına göre sadece 3 puan fazladan faiz ödediğini görmek mümkün. Bu oldukça iyi bir haber. Hele ki Fed'in son yılların en sert faiz artış döngüsünde olduğu düşünülürse.

Uluslararası Finans Kuruluşu (IIF) bugün açıkladığı verilere göre EM bonolarına ve hisse senetlerine giriş son 26 ayın en yükseğinde ve 30 milyar dolara neredeyse varmış durumda. Bu iyi bir haber. Hele ki Şubat ayındaki 17 milyar doların ardından gelince.


Bir sepet olarak yazdığım için elbette ülke spesifik sonuçlara değinmiyorum. Finansal performans bekleyenler için ülke bazında detaylı bakmak faydalı olacaktır. Bunu bir genel kültür ve strateji olarak görmeli.

Gelişen ülkelerin bu iyi gidişatını neler bozabilir? Siyah kuğuları bir kenara bırakırsak, ABD'de Trump etkisi bozabilir. Hem de iki yönlü. Trump'un bir türlü istediği politik tek sesliği yakalayamaması bir siyasi kangrene dönüşürse, küresel olarak riskten arınma yaşarız ve uzun yıllar sonra ABD politikası fiyatlamış oluruz. Diğer yandan, Trump dediklerini harfiyen hayata geçirir ve korumacılık tam gaz sürerse bu da aynı nispette olumsuz olacaktır. Avrupa'dan gelebilecek en büyük riskleri de politik olarak görüyorum. Fransa seçimleri ya da Almanya'da bir iktidar değişikliği fabrika ayarlarını zorlayabilir.

Son olarak, Fed'in bu yıl 2 kere daha faiz artıracağı iyiden iyiye kanıksandı. Burada lüzumsuz bir hızlanma olmazsa hikayenin devamı yine iyi gelecek gibi görünüyor EM için.