Kamu bankaları başka sinyaller alıyor
2010 yılından bu yana Merkez Bankası kredi büyümesinin yıllık yüzde 15 düzeyinde gerçekleşmesini arzu ediyor. Yaptıkları hesaba göre, banka kredileri yıllık yüzde 15 büyürse, cari işlemler açığı da milli gelire oranla yüzde 5-6 düzeyinde gerçekleşebilecek. Bu hesabın gerçekçi olup olmadığı bir kenara, bu hedefe ulaşılmada bir yıl hariç pek başarılı olunamadı. Nedeni, faiz politikası bu yönde kullanılamadı. Hedef, bir arzudan öteye gidemedi.
Yüzde 15 kredi büyümesi hedefi yine gündemde. Döviz piyasasının karışması üzerine artırılan kısa vadeli faizler kredi büyümesi üzerine etki yaptı. Birkaç ay öncesine göre yıllık yüzde 30’un üzerinde büyüyen kredilerde bir yavaşlama eğilimi gözlenmeye başlandı. Kredi büyümesindeki yavaşlama hem talep azlığından hem de bankaların daha seçici kredi vermesinden kaynaklanıyor. Ekonomi yıl sonuna göre soğuma eğiliminde. Merkez Bankası’nın piyasaya verdiği sinyal de zaten bu yönde.
Verilen sinyal kredi büyümesinin yavaşlaması yönünde olduğu halde, bu yöndeki sinyali özel sermayeli bankaların aldığı, kamu bankalarının ise bu sinyali pek takmadığı görülüyor. Kamu bankalarının başka bir yerden sinyal aldığı anlaşılıyor.