X

Eski krizler eskide kaldı

“Kriz“ terimiyle ne demek istediğimiz ve ne anladığımız çok önemli. Türkiye yıllarca birçok malın yokluğunu çekti. Kuyruklarda bekledi. Bu olguyu ekonomik kriz olarak görmedi. Yıllarca enflasyon çift haneli rakamlarda dolaştı, hatta bazen üç haneli düzeylere geldi. Bunu da “kriz” olarak nitelemedik. İlk kez 1994 yılında döviz kurları fırladı, faizler yıllık bazda 100’ü geçti (Hazine’nin yüzde 50 dönem faizi veren üç ay vadeli bono ihracını hatırlayalım). Bankalar battı. Sonuçta ekonomi reel olarak yüzde 10’a yakın daraldı. İşsizlik arttı. Buna “kriz“ dedik. Benzer bir olguyu 2001 yılının başında yaşadık. Önceden belirlenmiş kur sistemini bırakıp dalgalı kur sistemine geçilmesiyle döviz kurları yine fırladı. Faizler bu kez dört haneli rakamlara ulaştı (gecelik faizlerde 5-6 binler telaffuz edildi). Bankalar battı. Sonuçta ekonomi reel olarak yüzde 6’ya yakın daraldı. İşsizlik arttı. Buna da “kriz” dedik.

HABERİN DEVAMI

Yazarın Diğer Yazıları

Finans piyasalarındaki oynaklık 30 Kasım -1 Pazartesi Gelişmekte olan ekonomilere sermaye akımı 30 Kasım -1 Pazartesi Çin parası uluslararası ‘rezerv para’ mı oluyor? 30 Kasım -1 Pazartesi Çin ekonomisinde riskler 30 Kasım -1 Pazartesi Cari açık nereye kada düşer? 30 Kasım -1 Pazartesi