Banka Senedi Meselesi ve Modern Zamanlar
KRİZ BİLDİK NE VARSA SÜPÜRDÜ
Lehman batana kadar finansal cambazlığı bankalar yapardı. Ne zamanki ipte yürüyenler kafayı kaldırıp ipin üstünde herkesin olduğunu gördüler, aşağıya bir file açmak görevi merkez bankalarına düştü.
Küresel merkez bankaları düşük faiz & düşük büyüme ortamında 6 trilyon dolara yakın varlık aldılar. Sadece ABD, Avrupa, İngiltere ve Japonya değil aynı zamanda İsviçre, İsveç, İsrail... Herkes bir ucundan tuttu. Çek Cumhuriyeti'nde kur sabitlendi, İsrail'de banka Apple hissesi aldı, swap ihaleleri açıldı vs.
Kriz deflasyonist ve daraltıcı etkiler yaptığı için politikalar genellikle genişlemeci oldu. Para birimlerine değer kaybettirme sonucu baştan istenilen bir mutlu sondu adeta. Bu sırada trilyonlarca dolarlık tahvil stokunun getirisi negatife düştü. Genişlemeci politikalar düşük enflasyon ve sıfır faiz ortamına karşı uygulandı.
Bu hikayenin esas oğlanı merkez bankaları bilançolarının aktif tarafıdır. Krizle birlikte sadece genişlemeci (kantitatif) politikalar değil aynı zamanda kaliteyi düşürücü (kalitatif) politikalar da uygulanmıştır. Hazine tahvili almak yerine daha riskli çikolata üreticisinin bonosunu almak gibi.
Pasiflere geldiğimizde ise burası da oldukça gürültülü olmuştur. Teminat olarak kabul edilen varlıklar kamudan özel sektöre kaymış, hacimler büyümüştür. Aşağıda son 10 yılda birçok büyük merkez bankasının bilançolarındaki değişimi görmek mümkün*.